'Şehir hastanelerinde birilerine pay mı ayrılıyor?'
Mehmet Yılmaz, tartışma konusu olan şehir hastanelerini köşesine taşıdı. Yılmaz, "Merak ediyoruz tabii: Şehir hastaneleri maliyetinin bu kadar fahiş olmasının nedeni, birilerine bu kârdan pay ayrılıyor olması mı?" dedi.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
T24 yazarı Mehmet Yılmaz, bugünkü, "Kazığı, komisyoncular mı sivriltti?" başlıklı yazısında, son günlerde tartışma konusu olan şehir hastanelerini değerlendirdi.
Yılmaz, "Bakan Koca, hastanelerimizin ortalama yaşının 49 olduğuna dikkat çekiyor ve yenilenmeleri gerektiğini belirtiyor. Evet, hastanelerimizin önemli bölümünün yenilenmesi gerekiyordu ama zaten tartıştığımız konu bu değil, bunun Kamu Özel İşbirliği yöntemiyle yapılıyor olması." dedi.
Bir tek şehir hastanesi için harcanacak para ile 1200 yatak kapasiteli 29 hastanenin yapılabileceğini ve 30 şehir hastanesinin önümüzdeki 25 yıl için kamuya getireceği yükün 143 milyar dolar olduğunu belirten Yılmaz, "O zaman biz de merak ediyoruz tabii: Şehir hastaneleri maliyetinin bu kadar fahiş olmasının nedeni, birilerine bu kârdan pay ayrılıyor olması mı?" ifadelerini kullandı. Bakan itiraf etti! Şehir hastanelerini hemen kamulaştırın
Mehmet Yılmaz'ın yazısının tamamı şu şekilde;
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şehir hastanelerinden geri adım atmayacaklarını söyledi.
Zaten böyle bir şey beklemiyorduk, yaptıkları her yanlış iş için uyarıldıklarında dinlemeyi biliyor olsalardı, bu ülkede 15 Temmuz da yaşanmazdı.
Bakan Koca, hastanelerimizin ortalama yaşının 49 olduğuna dikkat çekiyor ve yenilenmeleri gerektiğini belirtiyor.
Evet, hastanelerimizin önemli bölümünün yenilenmesi gerekiyordu ama zaten tartıştığımız konu bu değil, bunun Kamu Özel İşbirliği yöntemiyle yapılıyor olması.
Bir tek şehir hastanesi için harcanacak para ile 1200 yatak kapasiteli 29 hastanenin yapılabileceğini gösteren çalışmalar var.
30 şehir hastanesinin önümüzdeki 25 yıl için kamuya getireceği yük 143 milyar dolar.
Tartışılması gereken konu bu, hastanelerin eskiliği – yeniliği meselesi değil.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre bir şehir hastanesi yatağı 243 bin 362 ABD Doları’na mâl oluyor.
Bunun açıklandığı tarihte 1 ABD Doları, 3.8 TL idi. O gün bile bu fiyat, devletin kendisinin inşa ettiği hastanelere göre iki misli pahalıydı. Bugünkü kur üzerinden hesaplamaya bile insan korkuyor!
Zaten akıl var, mantık var.
Müteahhit, 25 yıl üzerinden belli sayıda bir hasta garantisiyle bu inşaatı yapıyor. O gelir akışına göre kredi buluyor. O sayıda hasta, hastaneyi kullansa da kullanmasa da bu para müteahhite ödeniyor. İngilizler piyangoyu vurdu! En büyük kara delik! 25 yılda 142 Milyar Dolar yutacak
Nitekim bu nedenle halen kullanılabilir durumda olan hastaneler kapatılıyor.
Müteahhit inşaatı yapmak için kullandığı krediyi ve faizini devletin ödediği paradan çıkaracak.
Müteahhitlik hizmetleri Kızılay yararına bedava yapılan hizmetler olmadığına göre kar da ediyor olmalı.
Ama makul bir kar konsa bile hastanelerin bu kadar pahalıya çıkmayacağı da anlaşılıyor.
O zaman biz de merak ediyoruz tabii: Şehir hastaneleri maliyetinin bu kadar fahiş olmasının nedeni, birilerine bu kârdan pay ayrılıyor olması mı?
Bugün bunlar elbette ortaya çıkabilecek şeyler değil. Ama unutmayalım ki seçimli demokrasinin olduğu her yerde iktidarlar önünde sonunda giderler. O gün öğreneceğiz elbette nelerin döndüğünü!
Bir de şunu merak ediyorum: Bu hastaneler kent merkezlerine uzak yerlerde yapılıyor. Acil müdahale gerektiren hastalar, şehir hastanelerinin yapıldığı dağ başına gidene kadar ölürlerse, bunun günahı – vebali kime yazılacak? Müteahhite mi, ambulans sürücüsüne mi, ihale komisyoncularına mı? Diyanet’in bir fikri vardır mutlaka, bir ara açıklasalar da merakımı gidersem iyi olur.
YORUMLAR
Yorum Yap