Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdür Vekili Kaya Yıldız, kurum bünyesinde “sudan ucuz” kavramını kullanmayı yasakladıklarını belirterek, “Kullandığımız ‘Sudan ucuz’ lafı artık tarih olmuş bir kavram. Kendi içimizde kullanmayı yasakladığımız bir kavram, çünkü ‘sudan ucuz’ diye bir şey yok. Su her şeyden pahalı, hiçbir şeyle de değerini ölçemeyiz” dedi. Su kullanımının izne bağlı olması gerektiğini bunun için de tek yetkili kurum belirlenmesinin zorunlu olduğunu dile getiren Yıldız, “Suyun sahibinin olması gererekiyor” dedi.

TBMM İklim Araştırma Komisyonu’na rapor sunan Yıldız, “su stresi çeken bir ülkeyiz” tespitini yaptı. Türkiye’nin 112 milyar metreküp su potansiyelinin 57.7 milyar metküpünü kullandığını aktaran Yıldız, “Bunun 44 milyar metreküpü sulamada, 13.7 milyar metreküpü içme ve sanayi suyu olarak kullanılıyor. 57.7 milyar metreküpün 40.7 milyar metreküpü yerüstü, 17 milyar metreküpü ise yeraltı suyu” bilgisini verdi. Yıldız, 2050-2060 yıllarında su kullanımının 68 milyar metreküpe çıkacağını bildirdi.

Milliyet'te yer alan habere göre, havza bazında barajlardaki su doluluk oranının geçen yıl ortalama yüzde 64.5 olduğunu, kuraklık ve yağış sıkıntısı nedeniyle bu yıl yüzde 17 azalma yaşanarak yüzde 47’ye düştüğünü anlatan Yıldız, dört büyük ilin su oranlarını günlük takip ettiklerini söyledi.

Yıldız, “Şu anda iyi durumdayız. Sadece İstanbul için söyleyeyim aktif depolama rezervimiz 877 milyon iken, geçen sene bugün itibarıyla 603 milyon su varmış, bu sene 674 milyon yani 70 milyon daha fazla suyumuz var. İstanbul’un günlük su ihtiyacı 2.9 milyon metreküp. Bu şu demek; İstanbul’a başka hiçbir şekilde su temin edilmese dahi barajlarımızda hazır suyumuz 7.5 ay İstanbul’a yetiyor” dedi.

ATHOM MODELİ

Yıldız, suyun daha verimli ve etkin kullanılması için Akım Tahmin ve Havza Optimizasyon Modeli (ATHOM) projesi hazırladıklarını ve yaygınlaştırmayı amaçladıklarını kayderek, şunları söyledi:

“ATHOM, pilot olarak seçilen Seyhan Havzası için su yapılarına gelecek akımın tahmin edilmesi ve buna bağlı olarak depolama tesislerinin su bütçelerinin hazırlanarak günlük, aylık ve yıllık bazda işletilmesini sağlayan bir sistem. ATHOM modeli çok etkin şekilde kullanılarak sonuçlar havzadaki tüm paydaşlar ile paylaşılmıştır. Özellikle yaşanan tarihi taşkınlarda barajlardan savaklanan su miktarları belirlenmiş ve baraj güvenliği ile mansap güvenliği sağlanmıştır. Böyle bir operasyonal sistemin tüm Türkiye’ye yaygınlaşması ile ülkenin bütün havzalarının tek elden milli bir sistem ile yönetilmesi mümkün olabilecek."

Yıldız, projeyi TÜBİTAK-MAM’la çalıştıklarını havza bazında yüzde 11 verim artışı sağladıklarını kaydetti.

Yıldız su tasarrufunun önemine işaret ederken, sulamada randımanın yüzde 48’lerde olduğunu söyledi. Sulamanın; yüzde 62 salma, yüzde 21 yağmurlama ve yüzde 17 damla sulama şeklinde yapıldığına dikkati çeken Yıldız, “İdeal olanı damla sulamanın yüzde 50-60’lara çıkması, geriye kalanı yağmurlama” dedi.