1 Trilyon Dolarlık Karadeniz Gazı'nın yüzde 49'u kime verilecek?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son gelişmeyle beraber toplam rezervin 1 triyon dolara ulaştığını müjdeledi.

  • | Son Güncelleme:
  • | Patronlar TV

Doğalgaz keşifleri baş döndürücü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son gelişmeyle beraber toplam rezervin 1 triyon dolara ulaştığını müjdeledi.

Birgün gazetesinden Bahadır Özgür'ün haberine göre neredeyse bir Türkiye daha demek! Ama resmi açıklamalardaki iri sayıların dışında, ne teknik bir detaya rastlıyoruz ne de anlaşmalara dair bir bilgiye. Merak konusu doğrusu. Kim, nasıl pay alacak bu işlerden? 

En fazla müjdenin geldiği yer, uluslararası belgelerde İngilizcesi SASB (South Akçakoca Sub Basin) olarak geçen, Güney Akçakoca bölgesi. İlk keşif 2004’te yapıldı.

#reklam#

2007’de yabancı şirketlerle anlaşma imzalandı. Hisselerin yüzde 51’i Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO), kalanı Kanadalı Foinavon Energy ile Tiway Turkey’in oldu.

Yabancıların hisseleri 2017 yılında, Bermuda’da kurulmuş Park Place Energy’ye satıldı. Böylece hisselerin yüzde 49’u tek elde toplandı. İki yıl sonra, Nisan 2019’da da isim değişti ve Trillion Energy’ye dönüştü.

Enerji meselesi ekonomik ve siyasi yönden hep karmaşıktır zaten. Haliyle şirket organizasyonları da öyledir. İç içe geçmiş yapılardan oluşur. Esas sermayedarları görmek kolay olmaz. İşte SASB’daki yabancı ortağın büyük yatırımcısının izi de Türkiye’den Kanada’ya, oradan Bermuda’ya ve nihayetinde bir rüşvet ve kara para davasına kadar uzanıyor.

Trillion Energy öyle küresel bir dev filan değil. Orta ölçekli bir şirket. Borsaya açık ve piyasa değeri 120 milyon dolar civarında. Bulgaristan, Mısır ve Türkiye’de yatırımları var.

Türkiye’de ayrıca ciddi petrol imtiyazları da bulunuyor. Kendi raporlarında şu bilgiler yazılı: Cendere petrol sahasında yüzde 18 pay ile Irak/Kürdistan Zagros Havzası’nda 11 blok ruhsat. Bazı petrol imtiyazları yakın zamanda uzatıldı.

#reklam#

Şirketin hissedarları Aura Oil Holdings, Centry House Holdings gibi başka şirketler ile yönetimde yer alan kimi profesyonel isimler. Esas büyük yatırımcı ise Tyab Family Trust. Yani Tyab ailesi. Diğer şirketler de Tyab ailesinin kontrolünde. Özetle Türkiye’deki müjdelerden önemli pay kapacak olan aile bu. Peki, kim bunlar?

Böylesine ciddi yatırımlara imza atmış büyük kardeş Parvez’in internette tek bir fotoğrafı yok. Küçük kardeş Naeem’in ise Londra’nın sosyete partilerinde çekilmiş birkaç fotoğrafı görülüyor.

Sosyal medyada neredeyse iz bırakmamışlar. Oysa çok sayıda şirketin resmi belgelerinde, borsaya sunulan yüzlerce açıklamada imzaları duruyor. Pakistan kökenli, İngiltere ve Kanada vatandaşı, ABD’de gayrimenkuller edinmiş, onlarca şirket kurmuş enerji simsarları. Son yıllarda isimlerini küresel kamuoyunda tanınır kılan hadise ise uluslararası bir rüşvet skandalıydı.

2013 yılında Kanada’da savcılık, Tyab kardeşlerin finansçı Brad Griffiths ile beraber kurdukları bir şirketin, Çad’da petrol imtiyazını almak amacıyla rüşvet verdiklerini ortaya çıkardı. 2 milyon dolarlık rüşvet, Çad’ın Kanada Büyükelçisi Mahamoud Adam Bechir’e, eşi üzerinden verilmişti.

Ayrıca buna ek olarak milyon dolarlık hisse senedi de taahhüt ediliyordu. Olay, şirketi halka açmak için atanan yeni bir yönetimin bazı usulsüz anlaşmaları tespit etmesiyle ortaya çıktı. Griffiths de bunu savcılığa bildirip işbirliği yaptı. Ve aynı yıl bir tekne kazasında öldü. Naeem Tyab, savcılık ile anlaşmaya vardı ve 10,3 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti.

#reklam#

Dava kapandı derken bu sefer 2018 yılında ABD Adalet Bakanlığı devreye girdi. Çünkü büyükelçi aynı zamanda Çad’ın ABD, Brezilya, Küba elçiliği görevini de yürütüyordu. Washington’da oturuyordu ve olaya yardımcısı da karışmıştı.

Üstelik rüşvet, büyükelçinin eşinin ABD’de kurduğu şirket üzerinden aktarılmıştı. Adalet Bakanlığı 3 Mayıs 2018’de, “yolsuzluk için komplo kurmak, rüşvet vermek, elde edilen kara paranın aklanması için ABD mali sistemini kullanmak” suçlamalarıyla 20 yıl hapis cezasının istendiği bir iddianame hazırladı.

Dava 24 Mayıs 2021 günü kamuoyuna duyuruldu. Naeem Tyab’ın 9 Şubat 2019 günü New York’ta tutuklandığı, rüşvet ve kara para aklama suçlamalarını itiraf ettiği, bu işten kazandığı 27 milyon dolarlık geliri geri ödemeyi kabul ettiği belirtiliyordu. Şimdi sıra ceza kararında.

İddianame, deliller ve Tyab’ın itirafını içeren bilgiler ABD Adalet Bakanlığı’nın internet sitesinde kamuoyuna açık. Trillion Energy’nin yatırımcılarına ilişkin bilgiler de ABD Menkul Kıymetler Borsası kayıtlarından görülebiliyor.

Dedik ya, enerji işleri karışıktır. Daima lobilerin, siyasi ilişkilerin, imtiyazlar için kurulan rüşvet ve yolsuzluk ağlarının, simsarların eksik olmadığı son derece kârlı bir alan. Türkiye, Mısır, Bulgaristan ve Çad gibi ülkeler dışında yatırımı görünmeyen bir şirketin, iktidarın geleceğimizi kurtardığını iddia ettiği gaz rezervine ortak olması düşündürücü elbette. İşin içinde kamunun olmasından dolayı denetimin, raporların, anlaşmaların, bilgilerin şeffaf olması lazım. Hele iktidarın söylediği gibi trilyon dolarlık bir zenginlikten bahsediyorsak…

#reklam#

Kimse hayrına yatırım yapmaz, malum. Son yıllarda enerji kaynaklarına yönelik hızlanan gelişmelerin pek çok sebebi var.

Ama Trakya’daki gaz rezervini çıkarma hakkına sahip bir başka Kanadalı şirketin, “Niye Türkiye’deyiz?” başlıklı raporundan birkaç cümleyi mealen aktaralım yeter:

“Dışa bağımlık fazla. Vergiler düşük. 2017’de başkanlık referandumu kabul edildi. Sıkıntılı olan Maden Yasası değişti ve tahsis edilen arazi sınırı kaldırıldı.”

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz