Yeni tip koronavirüsün (kovid-19) Çin dışında da hızla yayılması, salgının küresel ticarete etkilerini tartışmaya açtı. Bu kapsamda, dünya ticaret hacminde önemli bir aktör konumunda bulunan Çin ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin boyutu da dikkati çekiyor.

Türkiye’nin geçen yıl en çok ihracat yaptığı 18’inci ülke olan Çin, ithalatta 3’üncü ülke olarak önemli bir yere sahip bulunuyor. Son 5 yılda Çin’e toplam 13 milyar 179 milyon dolarlık ihracat yapan Türkiye, bu ülkeden 112 milyar 902 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdi. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 5 yılda 126 milyar 80 milyon doları buldu.

Telefon ilk sırada

Türkiye, geçen yıl Çin’den 5 kalemde 1 milyar doların üzerinde ithalat yaptı. Bu ürünler, Çin’den yapılan toplam ithalatın yüzde 50’sini oluşturdu.

İki ülke arasındaki ticarette en yüksek payı (yüzde 15.6) ‘haberleşme ve ses kaydetme araçları’ aldı. Geçen yıl ilgili ürünlerden 2.8 milyar dolarlık ithalat yapılırken, 4.9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Bu ticaret kaleminin alt başlıklarına bakıldığında, en çok ithalat 1.9 milyar dolarla telefon ve elektrikli cihazlarda görüldü.

Makine ve tekstil

Çin’den ithalatta ‘elektrikli makineler, cihazlar ve aletleri’ kalemi 2 milyar 50 milyon dolarla ikinci, ‘tekstil ürünleri’ 1 milyar 579 milyon dolarla üçüncü, ‘endüstri makine ve cihazları’ 1 milyar 482 milyon dolarla dördüncü ve ‘büro ve otomatik veri işleme makineleri’ 1 milyar 257 milyon dolarla beşinci sırada yer aldı.

Öte yandan, tıp ve eczacılık ürünleri, organik kimyasal ürünler, demir ve çelik ürünleri, ayakkabı ve seyahat eşyaları da ithalatta öne çıkan kalemler oldu.

Türkiye’nin geçen yıl Çin’e en yüksek ihracat kalemi 790 milyon 142 bin dolarla hayvansal ve bitkisel gübreler, tuz, kükürt gibi mineral maddeler olarak dikkati çekti. Çin’in Türkiye’den en fazla satın aldığı ikinci ürün kalemi ise metal cevherleri ve hurdalar oluşturdu. Bunları sırasıyla inorganik kimyasal ürünler ve prefabrik yapılar takip etti.