YÖK Genel Kurulu 10 Ekim günü yapılan toplantısında YKS’ye hazırlanan yaklaşık 2,5 milyon öğrenciyi ilgilendiren önemli kararlar alındı. Buna göre yükseköğretim kurumlarında bugüne kadar özel yetenek sınavı ile öğrenci alan 14 bölüme, 2020 YKS’de merkezi yerleştirme ile öğrenci yerleştirilmesine karar verildi.

Söz konusu 14 bölüm şöyle: Çizgi Film (Animasyon), Grafik, Grafik Resimleme ve Baskı, Grafik Tasarım, Moda Giyim Tasarımı, Moda Tasarımı, Moda ve Tekstil Tasarımı, Rekreasyon, Spor Bilimleri, Spor Yöneticiliği, Tekstil, Tekstil Geliştirme ve Pazarlama, Tekstil Tasarımı, Tekstil ve Moda Tasarımı.

Alınan karara ilişkin yazı yükseköğretim kurumlarına, YÖK Eğitim ve Öğretim Dairesi Başkanlığı tarafından ‘ivedi’ olarak gönderildi. Akademisyenler uygulamanın sakıncalarını dile getirdi:

NİTELİĞE BAKILMIYOR

Grafik Tasarım Uzmanı Fahrettin Erdoğan:

Ben Güzel Sanatlar’da öğrenciyken örneğin o dönem bizim Artistik Anatomi dersi kaldırılmıştı. Artistik Anatomi dersi güzel sanatlar için, özellikle resim, heykel için çok önemli temel derslerden birisidir. Ve fen fakülteleri için de aynı şekilde laboratuvarlar çok önemlidir. Bunlar ortadan kaldırıldı. Bunların ortadan kaldırılmasının şöyle bir önemi var eğitimin işlevsizleştirilmesi, içinin boşaltılması, özellikle paralı hale getirilmesi… 20 yıldan bu yana gerçekten bu konuda önemli mesafe kat ettiler. Ben şu anda özel üniversitede hoca olarak çalışıyorum aynı zamanda. Artık ortada ticaret var, eğitimde ticaret var ve ortada müşteri var. Bir taraf ticari olarak davranınca diğer taraf da, kendilerini biri müşteri olarak görmeye başladılar. Çünkü parasını veriyorlar ve parasını veriyorsak diplomayı alacağız diye bakıyorlar. Yani eğitim içeriğine ve niteliğine bakmıyorlar. Dolayısıyla bu eğitimdeki nitelikte bir zayıflamaya ve gevşetmeye neden oluyor. İçeriği boşaltılmış ve bir sanat biçimini alamayan kişiler tarafından bu iş zaten normal karşılanacak, normal görülecek. Özelleştirme politikalarının devamı olarak görüyorum bunları. Bu bir pazar alanı ve bu pazar alanının geliştirilmesine yönelik girişimler bunlar. Bunun zararını toplum çok çekecek. Düzeysizliğin ortaya çıkması gibi şeyler yaygınlaşacak yani.

YKS ÖLÇEMEZ

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Zülfikar Sayın:

Biz yetenek sınavları yaparken şunları ölçüyoruz: Gördüğünü çizebiliyor mu, gördüğünü görselleştirebiliyor mu ve görselleştirme nitelikleri nelerdir? Bunun için de canlı model koyarız, canlı model çizimi yaptırırız. Bakıyor ve gördüğünü çizebiliyor mu? Karşısına canlı ve cansız nesne koyuyorduk ve gördüğünü çiz diyorduk. Ne kadar görebiliyor ve gördüğünü çizebiliyor mu? Çizebiliyor mu? Nasıl çizebiliyor?

Bu şekilde olduğu takdirde işi görsel iletişim tasarımı olan bir insanın gördüğünü çizebilme becerisinin ne olduğunu ÖSYM’deki sınavda ölçemeyecekler. Bir bu problem oluyor. İkincisi biz bu bağlamda imgesel tasarım çalışması yaptırırdık. İmgesel tasarım çalışmasında da bu sefer düşündüğünü görselleştirebiliyor mu, düşündüğünü çizebiliyor mu? İster animasyon yapsın, ister ilüstrasyon yapsın, ister karikatür yapsın bunun özgün yaklaşımını, kişilik özelliklerini orada biraz irdeleyebiliyorsunuz. Fakat böyle bir sınav olduğu takdirde bunu da görme ve ölçme şansınız olmayacak. Bir de bölüm kendisi sınav yapardı. Yazı, metin ve görsel öge ilişkisine dayalı estetik yaratıcılığını sorgulardık. Bunu da yapamayacağız. Bu elimizden alındığı zaman ne olacak?

Böyle bir yöntemle öğrenciyi aldığınız zaman, öngörüm odur ki öğrenci sayısını da artıracaklar. Bir şey unutulmasın: Güzel sanatlar fakültesi bölümleri teorik yani sadece ders dinleyen sosyoloji ve tarih gibi öğrenci profiline sahip olması gereken bölümler değil. Bunların pratik dersleri var. Bunların gerekli fiziki koşullarının sunduğu olanaklar ölçüsüne göre öğrenci sayısının belirlenmesi gerekiyor.

Mustafa Kömüş/Birgün