Üniversite Araştırma Laboratuvarı’nın yaptığı çalışma akademideki liyakatsizliği bir kez daha gözler önüne serdi.

Yapılan çalışmaya göre Türkiye’deki üniversitelerde rektörlük yapan 68 rektörün uluslararası yayın ve atıf sayısı sıfır. Çalışmaya göre 1 yayın yapan 8, 2 yayın yapan 10, 3 yayın yapan 6 rektör bulunuyor. 36’dan fazla yayın yapan rektör sayısı ise 23.

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) internet sitesindeki bilgilere göre ise uluslararası hakemli dergilerde makalesi yayımlanmayan üniversite rektörleri şöyle:

♦ Ankara Medipol Üniversitesi, Prof. Dr. Ahmet Zeki Şengil
♦ Doğuş Üniversitesi, Prof. Dr. Ebru Ural
♦ Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Prof. Dr. Edibe Sözen
♦ İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi, Prof. Dr. Mustafa Sinanoğlu
♦ İstanbul Ayvansaray Üniversitesi, Prof. Dr. Osman Çakır
♦ İstanbul Gedik Üniversitesi, Prof. Dr. Selma Çetiner
♦ İstanbul Okan Üniversitesi, Prof. Dr. Mustafa Koçak
♦ İstanbul Rumeli Üniversitesi, Prof. Dr. Hazim Tamer Dodurka
♦ İstanbul Şehir Üniversitesi, Prof. Dr. Peyami Çelikcan
♦ İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu
♦ İstanbul İstinye Üniversitesi, Prof. Dr. İlhami Yıldız
♦ İzmir Tınaztepe Üniversitesi, Prof. Dr. Osman Gürhan Günaydın
♦ Ostim Teknik Üniversitesi, Prof. Dr. Murat Ali Yülek
♦ TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Prof. Dr. Güven Sak
♦ Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Prof. Dr. Ahmet Erman Akbulut
♦ Üsküdar Üniversitesi, Prof. Dr. Mehmet Zelka
♦ Aksaray Üniversitesi, Prof. Dr. Yusuf Şahin
♦ Anadolu Üniversitesi, Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı
♦ Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi, Prof. Dr. Erol Parlak
♦ Dokuz Eylül Üniversitesi, Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar
♦ Düzce Üniversitesi, Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar
♦ Osmangazi Üniversitesi, Prof. Dr. Kemal Şenocak
♦ Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu
♦ İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Prof. Dr. Gülfettin Çelik
♦ İzmir Bakırçay Üniversitesi, Prof. Dr. Mustafa Berktaş
♦ Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun
♦ Muş Alpaslan Üniversitesi, Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat
♦ Necmettin Erbakan Üniversitesi, Prof. Dr. Cem Zorlu
♦ Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Prof. Dr. Mazhar Bağlı
♦ Ordu Üniversitesi, Prof. Dr. Ali Akdoğan
♦ Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Prof. Dr. Hüseyin Karaman
♦ Trabzon Üniversitesi, Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu
♦ Türk-Alman Üniversitesi, Prof. Dr. Halil Akkanat

AKP’ye yakın olma ölçütü

Hiç makalesi yayımlanmayan rektörlerin 8 tanesi İslami Bilimler ya da İlahiyat alanında çalışıyor. İçlerinde AKP vekilliği yapmış olanlar var. Örneğin Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar AKP’den İzmir milletvekilliği yapmıştı. Hotar aynı zamanda uzun yıllar AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevinde de bulunmuştu.

Vaizlikten rektörlüğe

Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi? Rektörü Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ise uzun yıllardır özellikle ramazan aylarında yandaş ATV kanalında 'tele vaaz' veriyor. Erdoğan tarafından daha YÖK üyeliğine de atanan Hatipoğlu’nun malvarlığı geçen yıllarda oldukça tartışılmıştı.

TV'ye çıkmaktan yazamamış!

Yeniyüzyıl Üniversitesi Rektörü Yaşar Hacı Salihoğlu da listede AKP’ye yakınlığıyla bilinen isimlerden. Hacısalihoğlu sık sık TV yayınlarında AKP yanlısı yorumlarda bulunuyor.

Aksaray Üniversitesi Rektörü Yusuf Şahin ise kendi ödeneğine yaptığı zamla gündeme gelmişti. Şahin ödeneğini yüzde 600 artırmıştı.

Barış akademisyeni için dilekçe

Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar da Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan isimlere yönelik ifadeleriyle biliniyor. Çakar, imzacı bir akademisyeninin memuriyetten men edilmesini isteyen dilekçesiyle gündeme gelmişti.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Hüseyin Karaman ise Erdoğan’a sevgisiyle biliniyor. Karaman 23 Haziran seçiminden sonra şunu yazmıştı:
“Yine milletin sağduyusu galip geldi. Türk Halkı yüzde 53 ile Recep Tayyip Erdoğan dedi. Teşekkürler Türkiye. Sonuçlar ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun.”

Sorumlusu saray rejimi

CHP Bilim Platformu’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel bu tablonun sorumlusu olarak Saray’ı gösterdi. Açıkel şunları söyledi: “Bu tablo, üniversitelerimizdeki yükseköğretim kalitesini geliştirmek için görev yapması beklenen rektörlerin, evrensel literatürle ilişkisinin olmadığını ve rektörlük görevinin akademik ve mesleki liyakatten uzaklaştırıldığını da gözler önüne seriyor. AKP, üniversiteler üzerinde Saray’ın vesayetini kurmuştur. Saray ve YÖK, liyakat ilkesini hiçe sayarak atama ve yükseltmelerde siyasi ölçütleri gözetmekte ve kayırmacı bir anlayışla hareket etmektedir. Saray Rejimi döneminde, Rektör ve dekan atamaları, yandaşlık ve partizanlık gözetilerek yapılmaya başlanmıştır. Atama ve yükseltme ölçütlerinde akademik jürilerin etkisi azaltılmıştır. Saray tarafından atanan rektörlerin yönetimindeki üniversiteler, yükseköğretim kalitemize zarar vermektedir. Yükseköğretim sistemimizin niteliksizleşmesinin en önemli göstergelerinden biri yükseköğretim eğitim sistemi kalitesi endeksinde, Türkiye’nin 137 ülke arasında 101. sırada yer alıyor olmasıdır. Bilimdeki bu gerilemenin sorumlusu, liyakatsizliği yayan saray rejimidir.”

Mustafa Kömüş/Birgün