B planı şart! Yatırım için teşvik değil somut destek verilmeli
Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu: “Şu anda sanayide ve üretimde eli taşın altında olanların, yükü taşıyanların, vergisini zamanında ödeyenlerin omuzlarının biraz sıvazlanması gerekir.”
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Damat, Tween ve D’S Damat markalarını bünyesinde barındıran Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, anormalin normal sayıldığı bir süreçten geçildiğini belirterek panik havasıyla atılan hiçbir adımın da başarı getirmeyeceğini söyledi.
Orakçıoğlu, sanayide ve üretimde eli taşın altında olanları, şu anda yükü taşıyanları, vergisini, sigortasını zamanında ödeyenleri, tüm yükümlülüklerini yerine getirenleri yeni yatırımlar için heyecanlandırmak gerektiğine dikkat çekti. Süleyman Orakçıoğlu ile tekstil ve hazırgiyimdeki güncel sorunları ve grubun hedeflerini konuştuk.
Çok hata yapıldı
Birçok sektör zor bir dönemden geçiyor, tekstil ve hazır giyim için durum nedir?
- Dünyada da anormalin normal sayıldığı bir süreçten geçiyoruz. Rüzgârı arkamıza aldığımız zaman belki bizler de çok hatalar yaptık. Çünkü maliyetlere çok bakılmadı. 100 metre aralıklarla mağazalar açıldı. Herkes yaptığı yatırımlara o anki duruma baktı her şey daha güzel olacakmış kurgusuyla yaptı. Bunları doğru kullanabilmemiz çok önemli. Şimdi AVM yatırımcısı da perakendeci de haklı. AVM’ci diyor ki “borçlandım, yatırım yaptım”, perakendeci “TL ile kazanıyorum kiramı buna göre vereyim.” Burada çıkış yolu için büyük bir dayanışma gerekiyor.
İstanbul alışveriş yapısında dünyanın en büyük altyapı kurgusuna sahip oldu. Yurtdışı alışveriş turizmine yönelik önemli projeler ortaya koymak lazım. Bunu bir türlü harekete geçirememe konusunda gerekli adımı atamıyoruz. Mesela otellerin dolu olduğu dönemde bu alışverişe de olumlu yansıyor. Bunu daha bilinçli kampanyalar ya da projeler haline getirmek lazım.
B planı şart
Bu zor dönemi şirketler nasıl atlatabilir, bir ‘B planı’ var mı?
- Maliyetleri mutlaka gözden geçirmek gerekiyor. Artık bizim işimiz de tamamen matematik oldu. Yani bu işin de bilimsel çalışmalarını yapmak gerekiyor. Sürekli ölçmek, değerlendirmek lazım. İster kâr etmeyen bir mağaza ister bir birim olsun bunların fayda maliyet analizini yapıp mutlaka buna göre yol haritası çizmek gerekli. Biz mesela yurtiçinde 7 tane mağaza kapattık, belki lokasyonu iyi seçmedik, duygusal davranmamak gerekiyor. Ama buna karşılık 17 tane de yeni mağaza açtık. Bazen detoks yapmak gerekiyor. Üzerinizdeki yükleri azaltmak için kendinize bir chek-up yapmak zorundasınız. Çok büyük olmak değil daha hızlı ve daha çevik olmak gerekiyor. Her türlü krizle karşı bir B planınızın da olması gerekiyor. Belki alacağınız kararlar sizi ileride daha güçlü yapar.
Bu döneme borçlu yakalanan, stokla yakalanan ne yapacak?
- Enflasyonun verdiği bir avantaj da var yani ürün maliyetleri sürekli artıyor, elindeki stoğun değerini bilmek ve onu verimli satmak da çok önemli. Mesela firmalar şu hataya düşüyor; günlük nakit akışını düzenlemek için zararına satış yapıyorlar. Aslında bu çözüm değil. Dünyada hammadde fiyatları artıyor. Bizim sektörde özellikle dolar bazında yüzde 25-30’lar seviyesinde arttı.
Bu maliyet artışlarını fiyatlara yansıttınız mı, üretici fiyat endeksi ile tüketici fiyat endeksi arasındaki makas da daralıyor, ne kadar zam yaptınız?
- En fazla yüzde 10 seviyesinde yansıttık. Dünyada hammadde fiyatlarının maliyetlerin bu kadar arttığı bir ortamda sektörümüz büyük bir fedakârlık yaptı. Bu şekilde devam eder mi tabii ki devam etmez.
Kendimize çekidüzen vermeliyiz
Sektör bu maliyet artışlarına ne kadar dayanabilir?
- Burada verimlilik çok önemli. Normal dönemlerde gözden kaçan harcamalar var. Bu dönem kendimize çeki düzen vermek için de bir fırsat veriyor. Herkesin iç piyasada çok iyi paralar kazandığı bir dönemde bir ihracatı düşündük onunla ilgili fedakârlıklar yaptık. Belki o dönemde para kazanmadık ama hiçbir zaman pes etmedik. ‘Bugün iç piyasa daraldı ben ihracat yapayım, dışarıda fırsatlar var’ sözleri hayal. Çünkü bununla ilgili gerçekten çok büyük bir emek vermek lazım. Bence panik havasıyla yapılan hiçbir şeyin karşılığı olmuyor. Burada birikim ve markanın güvenirliği çok önemli. Şimdi biz 5 kıtadan 82 ülkeden müşteriyle çalışıyorsak onların markaya olan güveninden kaynaklanıyor. 20 yıl önce ilk mağazamızı Güney Afrika’da açtık.
Yüzde 50 faiz indirimi talebi
Bu ortamda yeni bir yatırım düşünür müsünüz?
- Faizler düşmeden mümkün değil. Birçok paket yerine yatırımcıya yüzde 50 faiz desteği yapılsa en büyük teşvik olur.
Son dönemde birçok teşvik ve paket açıklandı, işe yaramadı mı?
- İnsanlar daha pratik şeylerden faydalanmak istiyorlar, bir anda heyecanlandıran birtakım somut şeylerin olması çok önemli. İş hayatında en önemli şey zaman. Net söylüyorum bizim sektörümüzde birincisi yeni bir yatırım olması için yüzde 50 faiz desteği şart. Mesela faiz yüzde 20’lerde denecek ki bunun yüzde 10’una destek olacağım. Üretimde bunun mutlaka yapılması lazım. İkincisi sanayide ve üretimde eli taşın altında olanların yani şu anda yükü taşıyanların, vergisini, sigortasını zamanında ödeyenlerin, tüm yükümlülüklerini yerine getirenlerin gerçekten heyecanlandırılması gerekiyor. Bugün yükü taşıyanların omuzlarının sıvazlanması lazım, beklenti bu.
Bu dönemde şirket olarak öngörü yapabiliyor musunuz?
- Hem ihracata hem iç piyasaya çalışıyorum. Dolar arttığı zaman da düştüğü zaman da sevinemiyorum. Biz uluslararası bir şirketiz sadece planlarımızı TL’ye göre yapamıyoruz. Bizim bütçede koyduğumuz dolar kuru hedefi 6 TL’ydi, şimdi belki revize edeceğiz.
Bu yılki ciro hedefiniz, mağaza sayınız ve çalışan sayınız nedir?
- 2019 sonunda ciroda 750 milyon TL, ihracatta ise 30 milyon dolar hedefliyoruz. Yurtdışında perakende ciromuz hali hazırda 60 milyon dolara ulaştı. Üretim tarafında 1000 kişi çalışıyor. Perakende ve yurtdışı çalışanlarla birlikte toplamda 3 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Aralarında Floransa, Kiev, Frankfurt, Saray Bosna, Üsküp ve İstanbul Havalimanı’nın da olduğu lokasyonlarda 20 mağaza açtık. Yıl sonunda yurtiçi ve yurtdışında mağaza sayılarımız eşitlenecek ve toplam sayı 420 olacak. Günlük 1100 takım elbise ve 5 bin de gömlek üretiyoruz. Fabrikamız şu anda yaklaşık yüzde 85 kapasiteyle çalışıyor.
Satışın yarısı yabancılara
Perakendeciler yurtdışı mağazalaşmaya ağırlık verdi, iç pazar doydu mu?
- Doyum noktası gibi de biraz sektörün kendine çeki düzen vermesi gibi de düşünebiliriz. Alışveriş turizmi için çok iyi bir altyapımız var. Sektördeki sivil toplum örgütleri ve hükümetin bu konuda bir projeyi devreye koyması gerekiyor. Otel doluluk oranlarına bakarak iş performansını değerlendirebiliyoruz. Mesela İstanbul Avrupa yakasında satışlarımızın neredeyse yarısı yabancılara yapılıyor.
180 gramlık ceketler
Siz giyimde Ar-Ge’ye, inovasyona da yatırım yapan bir firmasınız yeni ürünler olacak mı?
- Erkek giyim sektöründe 35 yıllık tecrübemiz var. Kırışmaz, su ve leke itici özelliklere sahip pek çok yeni ürüne imza attık. Şimdi gömlek hafifliğinde ceketleri piyasaya sunacağız. Giresun’daki tesislerde üretilen 180 gram ağırlığındaki “Ultra hafif” ceketler, Damat markasının 2020 İlkbahar/Yaz koleksiyonları arasında yer alacak. Başarılarımızdaki kilit nokta “ulaşılabilir lüks” sunmaktır. Dünyada en çok konuşulan ilk beş markadan biri olma hedefimiz adım adım gerçek oluyor. İtalyan kumaştan, yüzde 100 yün olarak üretilen ceketlerimiz, vatka, tela, astar gibi malzemeler içermediği için gömlek hafifliğine ve doğal elastikiyete sahip. Her ürünümüzde olduğu gibi erkeği fit gösteren, standart ceketlere göre de üretim aşaması oldukça zor olan ultra hafif ceketler, 400 ila 600 Avro’ya alıcı buluyor.
Dünya moda merkezi İtalya’da da varsınız oradaki büyümeniz ne aşamada?
- İtalya’da da lüks markaları geride bırakarak yılda yüzde 100’ün üzerinde büyüme başarısı kaydettiklerini dile getiren Süleyman Orakçıoğlu, “2016 sonunda girdiğimiz İtalya’da, Milano, Piacenza, Parma, Genova, Rimini, Sassari, Varese, Messina ve Cagliari olmak üzere 9 kentte 9 günde 9 satış noktası açma başarısı gösterdik. 2017’de Roma gibi marka kentlere de girdik. Bu yıl Sardinya, Bolonya ve moda ve sanatın kalbi Floransa’da mağazalar açtık. Floransa’nın en prestijli noktasında yine lüks markalarla yan yanayız. İtalya’da satış noktası sayımız 31’e ulaştı. Yıl sonunda bu sayı 40’a çıkacak. Milano’da showroom açtık.
Şehriban Kıraç/Cumhuriyet
YORUMLAR
Yorum Yap