Babacan gözyaşlarını tutamadı: Bir daha kimse bu yasağı getirmeye cüret edemez
Partisinin 1. Olağan Kongresi'nde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 28 Şubat döneminde ODTÜ'de okuyan kız kardeşinin başörtüsü taktığı için 3 defa okuldan uzaklaştırıldığını açıklarken gözyaşlarına hakim olamadı.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Babacan, "Bu ülkede başörtüsü sorununu yok ettik, bir daha kimse cüret edemez böyle bir yasağı getirmeye" diye konuştu.
Ali Babacan'ın liderliğindeki DEVA Partisi, 1. Olağan Kongresi'ni bugün 'Türkiye'nin DEVA'sı hazır' sloganıyla Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirdi.
Genel Başkan Babacan'ın tek aday olması beklenen 1. Olağan Büyük Kongre'de partinin 600 delegesi, 50 üyeli Genel Merkez Yönetim Kurulu (GMYK) ve Genel Merkez Disiplin Kurulu üyelerini belirleyecek.
Konuşmasına 28 Şubat ve başörtüsüne yönelik baskılardan söz ederek başlayan Babacan, ODTÜ'de okuyan kız kardeşinin başörtü taktığı için 3 defa uzaklaştırıldığını açıklarken ağladı.
?'Siyasete girmemin sebebi yaşananlara karşı bir isyandı'
Babacan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
28 Şubat'ın ağır ikliminde benim ODTÜ'de okuyan kız kardeşim okuldan 3 defa uzaklaştırma cezası aldı. Ne yüzden biliyor musunuz? Başındaki örtü. Üstelik düzenledikleri tutanağa ne yazdılar biliyor musunuz? 'Ders araç gereçlerine zarar vermek'. Hiç utanmadan yaptılar bunu. İşte Türkiye 2000'li yılların başında böylesine karanlık bir dönemden geçiyordu. Benim siyasete girmem o dönemde bir bakıma bütün bu yaşananlara karşı bir isyandı.
Siyasete girdim ve ülkemizi hak ettiği adalet, özgürlük ve refah seviyesine taşımak için, 2001 krizinden çıkartmak için mücadele ettim. Ben sözün etkisine inanırım. Çalışmanın gücüne inanırım. Umudumu ve ülkeme olan inancımı hiçbir zaman yitirmedim. Bu ülkede başörtüsü sorununu yok ettik, bir daha kimse cüret edemez böyle bir yasağı getirmeye.
Siyasete girdiğim günden bu yana 20 yıl geçti. Şimdi de ezilenler iktidar gücünü ele alınca başkalarını ezmeye başladı. Ezilmeyi iyi bilenler başkalarını ezmezler. 2001’den bu güne insanlar hala aç. Yoksulluk ve gelir adaletsizliği hızla yaygınlaşıyor. Esnaf kepenk kapatmak zorunda kalıyor, emekli maaşları gün be gün eriyor. Memura, işçiye sefalet ücreti reva görüldü. Biz merkez bankası kasasını milletin alın teriyle doldurduk, bugün çarçur ettiler. Taraflı Cumhurbaşkanı, akraba damat bitirdiler ülkeyi. Şu an beka dedikleri bir kişinin şahsi bekasına dönmüş durumda. Bunlar bu ülkenin kurumlarına olan güveni yerle bir ettiler. Türkiye, DEVA Partisi ile beraber çok daha iyi bir geleceğe sahip olacak. Sağlık hakkına erişim zorlaşıyor, halkımız tedbirsizlik yüzünden hayatını kaybediyor.
OLDU OLACAK SİYASİ PARTİLERE DE KAYYIM ATAYIN
Halkımız sosyal yardımlara muhtaç hale getiriliyor. Yoksul bir vatandaşımız devletin verdiği yardımlara ulaşırken iktidar partisinin üye kartını göstermek zorunda mı? Toplumla aranıza büyük bariyerler girince, etrafınızda dar bir kadro oluşturursanız halktan koparsınız. Belediyelere tek tek kayyım atadılar. Şimdi de STK’lara kayyım atıyorlar. Oldu olacak siyasi partilere bile kayyım atayın! Bu ülke kayyım atanarak yönetilmez. Gittiğimiz her şehirde başımız dik, anlımız temiz yürüyoruz. Gittiğim 41 ilde çok farklı hikayeler ile karşılaştım. Birebir dinlediğimiz her dert bizim derdimiz. Biz bu ülkenin hangi yoldan gitmesi gerektiğini biliyoruz. Biz bu ülkenin adaleti, demokrasiyi ve refahı hak ettiğini çok iyi biliyoruz.
HALKI TURUP KALDIRMAK İÇİN BURADAYIZ
Biz, borcumuzu ödeyemiyoruz diyen çaresiz esnafın yanındayız, biz yoksulluğa terk edilen fedakar çiftçimizin yanındayız, biz yoksulluğa ve haksızlığa terk edilen emeklinin yanındayız, biz çocuklarının geleceğinden endişe eden anne- babaların yanındayız, biz ayrımcılığa uğrayan tüm vatandaşımızın yanındayız, biz sesini senelerdir duyurmaya çalışan kadınlarımızın yanındayız, biz hakkı iade edilmeyen, zulme uğrayan binlerce KHK’lıların yanındayız, biz yeni nesillere yaşanabilir çevre bırakmak içim mücadele edenlerin yanındayız. Kimlerle ve nerede durduğumuzu merak edenler için bu koordinatlardayız. DEVA Partisi bir kadro hareketidir. Bir halkı tutup kaldırmak için buradayız. DEVA’nın damlaları kurumuş toprakları birleştiriyor. Biz tüm dünyayada ülkede yepyeni bir siyaset filizleniyor diyoruz. Uğruna bir başbakanın şehit olduğu demokrasiyi ayağa kaldıracağız. Biz ilkmiş olarak konuşmaya başlamamız gerektiğini biliyoruz ve ‘Türkiye konuşacak’ diyoruz. O yüzden sloganlarımızdan birini ‘Türkiye konuşacak herkes kazanacak’ diye belirledik.
TÜRKİYE İÇİN ATILIM VE DEMOKRASİ ZAMANI
Ülkemizin kaybedecek bir dakikası dahi yok. O yüzden teşkilata söylüyorum: Yerelin sorununu siyasetin merkezine taşıyacaksınız. Mahalle mahalle, köy köy dolaşmaya, vatandaşın derdine çare olmaya devam edeceksiniz. Biz Türkiye, bütün hedeflerine ulaşabilecek güçlü bir ülkedir. Demokrasi, 12 Eylül sonrası yapılan ilk seçimde sivil siyasetin hasretidir. Bundan sonra hepimiz birden sevinebiliriz, göğe bakalım. Zaman bu salondaki heyecanı tüm Türkiye’ye yayma zamanı. Şimdi Türkiye için demokrasi ve atılım zamanı.
YORUMLAR
Yorum Yap