Musab Turan adlı muhabirin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye yönelttiği soru şöyleydi: “Sayın bakanım, Anadolu Ajansı Musab Turan. Efendim, son günlerde gündemi meşgul eden konular var. Burada nakrobürokrasiyle ilgili iddialar ülkemizi uluslararası arenada zora soktu mu? Hükümetin buna ilişkin bir planı var mı?

Ve de 19 yıllık bir toplum hareketi olarak başlayan, milletin teveccühünü kazanan Ak Parti, ismi şaibelerle anılan Süleyman Soylu’dan daha mı küçük? Çarşıda, pazarda, metrobüste çocuklar herkes bunu konuşuyor ama sayın bakanlarımız buna ilişkin tek kelime etmiyor.

Sayın Pakdemirli bakanımıza sorum da… Sayın Soylu, kabine toplantısında buna ilişkin bir açıklama yaptı mı, savunma yaptı mı? Savunması sizleri tatmin etti mi? Sayın bakanım, üç buçuk yaşında oğlumun yüzüne bakarken bu maskeli balodan dolayı ben utanıyorum. Sizin çocuklarınız yok mu?”

Varank, “Şov yapmak istemişsin” derken Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli soruyu geçiştirmişti.

MUSAB TURAN'IN İŞ AKDİ FESHEDİLDİ

AA yaptığı açıklamada Turan'ın iş akdinin feshedildiğini duyurdu. AA’dan yapılan açıklamada...

"Bir basın toplantısında muhabir kriterleri ile basın-meslek ilke ve ahlakıyla uyuşmayacak şekilde soru soran ve bu sırada kendi sosyal medya hesabından canlı yayın yaparak bu siyasal propaganda eylemini icra eden Anadolu Ajansı muhabiri Musab Turan’ın iş akdi feshedilmiştir.

Basın toplantısını kendi sosyal medya hesabından canlı yayınlayarak, "Haber temelli her türlü bilgi veya istihbaratı, kaynağı ne olursa olsun Ajansla paylaşmadan ve yayınlanmadan, kişisel hesaplarından duyurmazlar." ilkesini çiğnemiştir.

Adı geçen şahıs, bu eylemiyle, Anadolu Ajansı’nın iş sözleşmesindeki "Çalışanlarımız tarafsızlık, doğruluk ve güvenilirlik ilkelerini zedeleyecek veya kurumsal bütünlüğüne gölge düşürecek ya da maddi veya manevi kayba uğratacak nitelikteki haber, fotoğraf, görüntü, görüş ve yorumlardan uzak dururlar." maddesini de ihlal etmiştir.

Şahıs hakkında herhangi bir terör örgütüne üye olup olmadığının araştırılması amacıyla da nöbetçi Cumhuriyet savcılığına ihbarda bulunulmuştur.

Ayrıca "Gri Pasaport" ve "Basın Kartı"nın iptali konusunda ilgili kurumlara Turan hakkında bildirim yapılmıştır." ifadeleri kullanıldı.

Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir devlettir.

Her kim devletimizin ciddiyetine halel getirmeyi amaçlarsa bedelini öder.

Terörün, suç örgütlerinin diliyle milli iradenin temsilcisi olan hükümetimizi küçük düşürücü eylemlere girişenler Anadolu Ajansı çatısı altında barınamaz. https://t.co/w2TdG971RL

— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) May 21, 2021

Turan’ın işine son verildiğini AA’nın açıklamasını paylaşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun duyurdu. 

AA muhabirine destek verenler de olurken eleştirenler de oldu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun yaptığı paylaşımda, “Yeni bir oyun sahneleniyor. Kirli bir oyun bu. Bir o kadar da ucuz. Adice bir kumpas. Bu kumpasın içinde yer alan tüm iç ve dış unsurların adalet önünde hesap vermesi için çalışacağız. Türkiye, o eski Türkiye değil artık” diye yazdı.

AA muhabirinin sorusunun ardından Sedat Peker de bir paylaşım yaptı. Peker paylaşımında, “Doğruların gözle görülmeyen orduları vardır ve onlar tam zamanında yetişirler” ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Danışmanı Mazhar Yıldırımhan da çok sert ifadelerle paylaşım yaptı. AA Genel Müdürünün istifasını isteyen Yıldırımhan, “AA Genel müdürü acilen istifa etmelidir. Bu ne kahpeliktir. Bu ne şerefsizliktir. AA muhabiri üzerinden Süleyman Soyluya ve hükümete suikast düzenlenmiştir” diye yazdı.

İktidara yakın isimlerden Fuat Uğur, Twitter’dan “Anadolu Ajansı Muhabiri Musa Turan. Gerçekten bir muhabir mi? Fanatik bir siyasetçi gibi soru sorup, sözlerini bir siyasi propagandaya dönüştüren bu muhabirlerden kaç adet daha var acaba” ifadelerini paylaştı.

Uğur devamında da Turan için “Ve iletilen bir bilgi: kardeşi FETÖ soruşturmasından tutuklu ve halen cezaevinde” ifadelerini kullandı.

Uğur’a yanıt ise AKP İstanbul Milletvekili Halide Özen İncekara’dan geldi. İncekara yanıtında, “Abisinin suçu ile bir başkasını yargılayabilir miyiz üstat. Reis demedi mi herkes kendinden sorumlu…” dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ise “Anadolu Ajansı muhabiri ilk defa milletin sesi olup Mustafa Varank ve Bekir Pakdemirli ‘ye gereken soruları sormuş ama tabi ki yanıt fos çıkmış, Sayın Bakan hikaye anlatmış!” diye yazdı.

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da “Anadolu Ajansı muhabiri bile dayanamayıp Süleyman Soylu'yu sormuş... Mızrak çuvala sığmıyor!” ifadelerini kullandı.

Sözcü yazarı İsmail Saymaz ise “Bir gazeteci bu şekilde soru sormaz.  İşin içinde bir başka hesap olmalı” diye yazdı.

MHP Genel Başkanı Basın Danışmanı Yıldıray Çiçek de “Anadolu Ajansı muhabirinin yaptığı soru sormak değil, sipariş üzerine muhalefete hizmet etmek için siyasi yorum yapmak olmuştur. Hele üç buçuk yaşındaki oğlunu dahi gündeme alet etmesi ayrı bir kepazeliktir. Onu oraya gönderen kimse planlı bir kara propaganda çalışmasını yaptı” ifadelerini kullandı.