Bankalar vatandaşa neden 'dolar al' diyor?
Doların yeniden 8 TL'nin üzerine çıkması, gözleri bir kez daha dolarizasyona ve bankalardaki yaklaşık 150 milyar dolarlık mevduata çevirdi.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Remzi Özdemir'in yazısından alıntı
Yabancı kontrolündeki bankacılık sektörü, Türkiye'de daha fazla kazanma hırsı ile mevduata düşük krediye yüksek faiz veriyor. Çaresiz vatandaş parasını korumak amacıyla TL'den vazgeçip dolara saldırıyor. Mevduatın TL'den dövize kayması da bankalara yarıyor. Döviz mevduat faizinin yüzde 1'i bile bulmaması sebebiyle vatandaş parasını faizsiz hesapta tutmayı seçiyor. Böylelikle bankalar, hiç bir maliyet ödemeden milyonlarca dolarlık kaynak sağlamış oluyor. Bu döngü, iktidarın tüm müdahale ve çabalarına rağmen dövizin önlenemez yükseliş faktörlerinden biri haline geliyor.
Doların yeniden 8 TL'nin üzerine çıkması, gözleri bir kez daha dolarizasyona ve bankalardaki yaklaşık 150 milyar dolarlık mevduata çevirdi. Vatandaş, dolardaki yükselişe rağmen elindeki dövizi bozdurmazken, yabancı bankaların kâr hırsının bu dolarizasyonu körüklediği ortaya çıktı.
Bankalar, Merkez Bankası'nın faiz artırım kararından hemen birkaç saat sonra ihtiyaç, ticari ve konut kredisi faizlerini yükselttiler. İhtiyaç kredi faizi yıllık yüzde 25 seviyesine yaklaşırken, ticari kredilerin de bu seviyeye yaklaştığı görülüyor. Konut kredilerinde oranlar ise Ağustos 2020'de yüzde 12 seviyesinde iken, son faiz artışından sonra yüzde 20'ye yaklaştı.
Vatandaştan yüzde 15'ten al sonra yine ona yüzde 26'ya sat
Bankalar, Merkez Bankası'nın gösterge faizini yüzde 17'den 19'a çıkartmasından hemen sonra kredi faizlerini yükseltirken, mevduata verdikleri faizi de tam tersine, düşürdüler. Mevduat faizini Merkez Bankası'nın faiz artırımının öncesi oranlara çeken bankalar bile görüldü.
Merkez Bankası'nın perşembe günkü faiz artırımından önce yani gösterge faizinin yüzde 17 olduğu günlerde bankalar 32 günlük mevduata yüzde 17 faiz veriyorlardı.
Doğal olarak yatırımlarını dolara değil de Türk lirasına yatıranlar daha fazla faiz alacağını düşündü. Tabii ki yanıldılar.
Çünkü bankalar, Merkez Bankası'nın faiz artırım kararı sonrası, mevduat faizini yükseltmek yerine daha da düşük oran vermeye başladılar. Faiz artışını anında kredi faizlerine yansıtan bankalar, mevduat faiz oranını ise tam tersine düşük tutmaya çalıştılar.
Sanki bazı bankalar, iş ve söz birliği yapmışçasına mevduat faizleri yüzde 17'nin bile altına indirdi. Özellikle 500 bin liranın altındaki mevduata piyasada verilen faiz yüzde 15-16 seviyelerinde. Bakıyorsunuz kredi faizleri yüzde 26'ya vurmuş masraf ve sigortalarla 30'u geçiyor ama vatandaştan topladıkları paraya yüzde 10-13 puan altında faiz veriyorlar.
Bankaların daha fazla kâr iştahı ya da aç gözlülüğü, doğal olarak vatandaşın bu oranı beğenmeyip dolara yönelmesine neden oluyor.
Bir taraftan her gün eriyen Türk lirası, diğer taraftan bankaların aşırı kâr hırsı vatandaşı çaresiz bırakıyor. Vatandaşın parasını Türk lirası mevduatı yerine dolara yatırmaları ve bankaların dolar faizini neredeyse sıfıra yakın tutmaları yine bankalara yarıyor. Yani vatandaşın, parasını Türk lirasına yatırmak yerine, dolar alması bankaların işine yarıyor. Şu an piyasada en yüksek döviz mevduatı yüzde 1'e bile ulaşmıyor. Bankaların 32 günlük dolar mevduat faizi 0,10 ile 0,80 arasında değişiyor. Bu da vatandaşın parasını faizsiz hesapta tutmasına neden olurken, bankaya bedava milyonlarca dolarlık kaynak sağlamış oluyor.
Halen bankalarda bulunan ve vatandaşa ait olduğu belirtilen 140 milyar dolara yakın döviz mevduatının büyük bir bölümü faizsiz hesaplarda yatmakta. Nitekim, İspanyol sermayeli yabancı bir bankanın açıkladığı bilançoda, mevduatların yüzde 44'ünün vadesiz yani faizsiz olduğu ortaya çıktı. Bir başka ifade ile, parasını bu bankaya yatıran vatandaşların büyük bir bölümü paralarını hiç faiz almadan hesaplarında tuttu. Banka ise bu sıfır maliyetli parayı yine vatandaşa yüzde 25'e varan faiz oranı ile sattı.
Yabancı geldi böyle oldu
Vatandaşın Türk lirası mevduatına düşük faiz vererek, onları dolara yönlendirip hesaplarında faizsiz kalması en çok yabancı sermayeli bankalarda görülüyor. Bankaların bu ahlaksız ticaretine karşılık kamu bankaları, Türk lirasına destek vermeye çalışıyor. Gerek mevduat faizi ile gerekse düşük maliyetli kredi ile piyasada aktif oyuncu olmaya çalışan üç kamu bankasının yetmediği görülüyor.
YABANCI BANKALAR:
Türkiye'de yabancı sermaye kontrolüne geçen bankalar şunlar:
Alternatif Bank Katar, Arap Türk Bankası Libya, Bank of China Turkey Çin, Burgan Bank Kuveyt Citibank ABD, Denizbank Birleşik Arap Emirlikleri, Deutsche Bank Almanya, Garanti BBVA İspanya, HSBC Hong Kong, ICBC Turkey Bank Çin, ING Bank Hollanda, MUFG Bank Turkey Japonya, Odeabank Lübnan, QNB Finansbank Katar, Rabobank Hollanda, T-Bank Lübnan, TEB, Türkiye-Fransa, Şekerbank Türkiye-Kazakistan, Turkishbank Kuveyt.
SERMAYESİ TÜRK KONTROLÜNDEKİ BANKALAR:
Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Akbank, Anadolu Bank ve Fibabanka.
Bankalarda bulunan toplam yabancı para mevduatı, 261 milyar 931 milyon dolar. Bunun yaklaşık 140 milyar dolarının vatandaşlara ait olduğu tahmin ediliyor.
Kaynak Yeniçağ
YORUMLAR
Yorum Yap