Söz konusu önlemin tüm sektörler için toplam 4,9 milyar dolarlık ihracat kaybı yaratacağı öngörülüyor.

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) verilerine göre, beyaz eşya üretimi yılın ilk 3 ayında geçen yılın ilk çeyreğine kıyasla yüzde 3 daraldı. Aynı dönemde sektörün iç satış hacmindeki daralma yüzde 9 oldu.

2022 Mart’ta bir önceki yılın aynı ayına göre ise iç satış hacmi yüzde 7 daralarak 830 bin adede düşerken; aynı dönemde üretim sabit kaldı. İhracat ise yüzde 11 arttı.

TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “Küresel çapta etkili olan enflasyon, yanı başımızda önemli ham madde tedarikçisi konumundaki ülkelerin dahil olduğu savaş gibi gelişmeler, başta yassı çelik olmak üzere ham madde fiyatlarının daha da yükselmesine neden olarak, ihracatta rekabet gücümüzü olumsuz etkiliyor” dedi.

Ticaret Bakanlığı’nın AB ve Güney Kore menşeli bazı sıcak sac ürünleri için başlattığı soruşturma kapsamında anti damping önlemlerinin gündeme gelmesinin de sektör için risk teşkil ettiğini belirten Dinçer, “Yassı çelik ithalatında anti damping önlemleri uygulanmasının ilgili girdiler kaynaklı üretim maliyetlerimizi yüzde 16 oranında artıracağı, sektörümüzün 750 milyon dolarlık bir ihracat kaybına uğrayacağı hesaplanmaktadır” dedi.

DİĞER SEKTÖRLERE KAYBI EN AZ 4,9 MİLYAR DOLAR

TÜRKBESD Başkan Yardımcısı Semir Kuseyri ise, olası önlemlerin, sadece beyaz eşya sektörü için değil tüm imalat sektörleri için de kaygı verici olduğuna dikkat çekti.

“Beyaz eşyada üretim maliyetinin sıcak sac fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak yüzde 16'ya varan oranlarda artacağı hesaplanıyor” diyen Kuseyri, şöyle devam etti:

“Bağımsız bir araştırmadaki hesaplamalar baz alındığında, girdi maliyetlerindeki yüzde 16'lık bir artış, beyaz eşya sektöründe yaklaşık 750 milyon dolarlık ihracat kaybına neden olabilir. Konu ürünü girdi olarak üretimde kullanan diğer imalat sektörlerinin tamamı düşünüldüğünde, ihracattaki toplam kayıpların 4,2-4,9 milyar doların üzerinde olacağı tahmin ediliyor.”

UKRAYNA’DAN 1,2 MİLYON TONLUK TEDARİK DURDU

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı ise, geçen yıl yapılan yassı sac ithalatının yaklaşık 2 milyon tonluk (yüzde 36) kısmının Rusya’dan, 1.2 milyon tonluk kısmının ise (yüzde 22’si) Ukrayna’da yapıldığının bilgisini verdi.

“Bölgedeki gerginlik nedeniyle halihazırda Ukrayna’da en az 1.2 milyon ton tedarik edilemiyor. Rusya’dan ise ithalat ciddi oranda azaldı” diyen Özkadı, “Ani olarak oluşan arz talep dengesizliği sonrası ülkemizde fiyatlar çok sert yükseliş gösterdi, termin süreleri de 4 aya çıktı” diye konuştu.

‘İÇ PAZARDA FİYATLARI DAHA DA ARTIRABİLİR’

İç pazardaki daralmaya dikkat çeken Özkadı, “İhracattaki artışın da bu hızda sürmesi için en kritik konuların başında ana girdimiz olan yassı çelikteki durum öne çıkıyor” dedi.

Tedarikte yaşanan sorunların iç piyasada fiyatları artırdığına, sorunun devam etmesi halinde istihdamda olumsuz etkilerinin izlenebileceğine, üretim kayıplarının da yurt içinde fiyatları yeniden artırıcı etki yapması riski bulunduğuna vurgu yaptı.

Özkadı, “2019’da 40 milyona kadar çıkardığımız üretim adetleri 2020 ve 2021’de 35 milyonlara indi. Küresel beyaz eşya üretiminde 2. sıradayız ancak üretimdeki kayıplarımız sonrası Polonya ve Brezilya küresel üretimdeki paylarını artırdı. Rekabetçiliğimizi korumamız  için ana girdilerde yaşadığımız sorunlar ve maliyetlerdeki artış sorunlarının çözümü önemli” değerlendirmesinde bulundu.