Çin'de ihracatçılar için hangi fırsatlar var? Burada 400 milyon nüfuslu orta sınıf var
"Eğer burada bir fırsat yakalamak istiyorsak, Çin’i alternatif pazar olarak görmememiz lazım. Böyle görürsek, burası ana pazar olamaz. Önce büyük şirketlere iş düşüyor."
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
61 ihracatçı birliği, 27 sektörü ile 95 bin ihracatçının Türkiye’de ihracatın tek çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Covid-19 sürecinde daralan uluslararası ticaretin etkilerini, ihracatta yaşanan kaybı telafi edecek başlıkları ve süreç sonunda oluşacak yeni dünya düzeninde daha güçlü bir şekilde yer almak için eylem planlarını devreye alıyor. TİM, bu kapsamda büyükelçileri ağırladığı “TİM Export Talks” online paneller serisine başladı.
“Covid-19 sonrası Çin'de ihracatçılar için hangi fırsatlar var?” konulu ilk panel, TİM Başkanı İsmail Gülle ve Türkiye Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen’in katılımıyla TİM’in sosyal medya hesaplarından canlı olarak gerçekleştirdi. Panelde, Covid-19 sürecinde Çin’de alınan tedbirler, Çin ekonomisinin salgın sonrasındaki durumu, iki ülkenin dış ticaretindeki gelişmeler ve önümüzdeki döneme dair fırsatlar değerlendirildi.
Türkiye’nin ihracatının yıla iyi başladığını ancak pandeminin etkisiyle mart ayında dünya ihracatına paralel kayıplar yaşadığını belirten TİM Başkanı İsmail Gülle, “Normal günler yaşamıyoruz. Bizler ilk defa böyle bir süreç yaşıyoruz ve yönetmeye çalışıyoruz. Sağ olsun Sayın Cumhurbaşkanımız bizim daha az etkilenmemiz adına bir paket açıkladı. Bu tedbirleri uygulamaya çalışıyoruz. İhracatçılarımız birçok krizi gördü ve çok başarılı bir şekilde yönetti. İnşallah, ilk kez yaşadığımız bu pandemi krizini de en iyi şekilde yöneterek, başarılı olacağız. Bu sürecin geçeceğine inanıyoruz. Dünyada bu süreçten sonra her şeyin değişeceği yönünde beklentiler var. Biz de buna inanıyoruz. Mutlaka dünya ve Çin bu süreçten etkilendi. Bizim iki ülke arasındaki ticareti daha iyi noktalara getirmek için gerekli altyapıyı kurmamız gerekiyor. Sanal B2B’ler yapma konusunda çalışmalara başladık. Biz TİM olarak bu zamana kadar yaptığımız gibi bundan sonra da elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bu süreçten sonra sahaya çıkarak ihracatımızı artıracağız“ dedi.
“Çin Raporumuzu hemen 95 bin ihracatçımızın kullanımına sunacağız “
“TİM Export Talks” ile TİM’in dijitalleşmesi adına son 1,5 yılda gerçekleştirdikleri projelere bir yenisini daha eklediklerini söyleyen TİM Başkanı İsmail Gülle, şunları kaydetti:
“Toplantıların ilkine, dünya ekonomisinde vazgeçilmez bir ağırlığı olan Çin pazarı ile başladık. Çin'in küresel ticarette yüzde 12,4 ile en büyük paya sahip olması ve dünya milli gelirinde 2. sırada yer alması, haliyle bu ülkeyle başlamamızı gerektiriyordu. Ayrıca, bugün ilkini gerçekleştirdiğimiz ‘TİM Export Talks’ için özel bir 'Çin Raporu’ hazırladık. Online toplantımızdan çıkacak önemli hususları ve önemli ipuçlarını da ekleyerek, Çin Raporumuzu hemen 95 bin ihracatçımızın kullanımına sunacağız. Yeniden yapılandırdığımız Ekonomik Araştırmalar Şubemiz 1,5 yıldan bu yana, yeni nesil pazar araştırma raporlarıyla, küresel ticareti analiz eden yeni yaklaşımlarla, ihracatçımızın hedeflerini karşılayacak, mevcut ve yeni pazarlara yönelik ihracat hamlelerine ışık tutacak raporlar hazırlamakta. TİM mobil aplikasyonumuzdan ve TİM web sayfamızdan bu raporların tümüne ulaşabilirsiniz.”
“Çin’i alternatif pazar olarak değil, ana pazar olarak görmeliyiz”
Çin’in koronavirüsle mücadelesinde başarıdan bahsetmek için henüz erken olduğunu söyleyen Türkiye Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen ise “Çin’de tedavi süreci devam ediyor. Sevindirici durum, son 1-2 haftada çok az vaka oldu. Şu anda Çin’de yurtdışı kaynaklı ikinci bir salgından korkuluyor. Bu nedenle yurtdışından giriş çıkışlar kısıtlandı. Ancak kademeli olarak tedbirler azaltılıyor. Hayat biraz olsun normale dönüyor. Tarım, perakende gibi bazı sektörlerde tekrar iş başı yapılıyor. Çarklar dönmeye başlıyor. Çin’de her kesimle güçlü temaslarımız var. İhracatçılarımız için güçlü fırsat ve imkanlar hazır" dedi.
Önen, Çin ekonomisindeki son durum ve Türkiye için Çin’deki fırsatlarla ilgili şu bilgileri verdi:
”2019 sonu itibariyle dünya ekonomisinin büyüklüğü 86,7 trilyon dolar, Çin ekonomisinin büyüklüğü ise 14,2 trilyon dolar. Dünya ekonomisinden aldığı pay ise yüzde 16,3. 2,6 trilyon dolar ihracatı, 2,2 trilyon dolar ithalatı var. 56 ülkenin birinci ihraç ülkesi, 64 ülkenin de birinci ithalat kaynağı.
Çin ilk çeyrekte yüzde 6,8 daraldı. İhracatı yüzde 13,3, dış ticaret hacmi yüzde 8,4 daraldı. İlk 2 ayda Çin’den hizmet sektöründeki kayıp 300 milyar doların üzerinde oldu. Ülkede otomotiv sektörü bu dönemde yüzde 80 kadar daraldı. Tekstil, bilgisayar, elektronik gibi sektörler, Çin’de üretim aksaklığına en duyarlı sektörler.
Dünya Çin’le çok ciddi entegre olmuş durumda. Çin ekonomisindeki küçülme dünya ekonomisinde birçok şeyi tetikleyecek. Gerçekten zor bir süreçten geçiyoruz. Ancak bu kriz nasıl olsa bitecek. Bittiği zaman da hepimizin çok daha hazırlıklı hareket etmeliyiz. 2018’de Çin’de ithalat fuarı gerçekleştirildi.
Türkiye olarak 700 metrekarede 35 firma ile yer alabildik. 2019 ayında Sayın İsmail Gülle ve ihracatçılarımız adeta Çin’e çıkartma yaptılar. Bir önceki seneye göre iki katından fazla işadamı geldi, metrekare iki katından fazlaya çıktı. Biz bir şeyler satmak ve Çin’i keşfetmek istiyorsak buna benzer işler yapmamız lazım. Sanal B2B’lerle ilgili gerekli altyapının kurulması için elimizden geleni yaparız.
Eğer burada bir fırsat yakalamak istiyorsak, Çin’i alternatif pazar olarak görmememiz lazım. Böyle görürsek, burası ana pazar olamaz. Önce büyük şirketlere iş düşüyor. Burada 400 milyon nüfuslu orta sınıf var. Bu kesimin yıllık geliri 25 bin doların üzerinde. Biz Çin’de birçok markamızla olabiliriz. Hem buraya ihracatımızı artırmalı, hem de Çin’deki yatırımcının Türkiye’de daha fazla yatırım yapmasını sağlamalıyız. Bunun için çok iyi rakip analizleri ve sektör analizleri yapmamız gerekiyor. Türkiye’de kimin hangi ürünü varsa, Çin’e ülke olarak bakmasın, kıta olarak baksın. Her eyaletin başka bir özelliği var çünkü. Biz her türlü desteği vermeye hazırız. “
E-Heyet çıkarması Güney Kore ile başlıyor
TİM Başkanı İsmail Gülle ayrıca, 2020 yılının ilk ticaret heyetini 28 firmadan 34 ihracatçının katılımıyla 29 Şubat- 4 Mart tarihleri arasında Katar'ın başkenti Doha'ya düzenlediklerini hatırlatarak şunları söyledi: “Bu yıl da hedeflerimiz doğrultusunda TİM ve İhracatçı Birlikleri olarak 202 heyet gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu hedefimiz için bugün küresel virüs salgının sebep olduğu engellere aldırmadan, TİM'in koordinasyonunda, dünya genelinde, ülkelerin öncelikle küresel virüs salgınından kaynaklanan tedarik sorunlarını ve ithalatta karşılaştıkları sorunları yakından takip ederek, Afrika ve Orta Doğu'dan başlayarak Orta Asya'dan Uzakdoğu'yu uzanan bir hinterlantta, ticaret müşavirlerimizle yoğun temas içerisinde, seri halde gerçekleştireceğimiz sanal ticaret heyetlerine hızla dönüştürüyoruz.
Bakanlığınız tarafından 2020-2021 dönemi için belirlenen 45 hedef ve öncelikli pazar arasından, Türkiye ile maksimum 3 saat fark olan 28 ülkenin Ticaret Müşavir ve Ataşelikleriyle görüş alışverişi gerçekleştirerek, sanal ticaret heyetlerine bir an önce başlamak adına, 18 ülkeden dönüş aldık, 10 ülkeden dönüş bekliyoruz. Güney Kore, Çekya, Nijerya, Özbekistan ve Hindistan'da hızlı aksiyon alarak sanal ticaret heyeti düzenlenebileceğini belirledik. İlk sanal ticaret heyetini kısa süre içerisinde Güney Kore ile gerçekleştireceğiz. Ticaret müşavirlerimizden aldığımız görüşlere göre, öncelikli olarak gıda ve gıda dışı tüketim mallarının yanında her ülke için potansiyel olabilecek sektörleri de hızla belirliyoruz.”
YORUMLAR
Yorum Yap