Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ekonominin sorumluluğu da bize ait
Erdoğan, ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi. "Türkiye’nin son 19 yılda elde ettiği her kazanım gibi ekonominin de sorumluluğu bize aittir" diyen Erdoğan, "Birilerinin sürekli 'Nerede?' diye sordukları Merkez Bankası rezervimiz de 122 milyar dolar seviyesine ulaştı" ifadesini kullandı.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 2.5 aylık tatilin ardından bugün yasama çalışmalarına yeniden başladı. Bu kapsamda Genel Kurul'da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ağırlıklı olarak Türk ekonomisiyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye’nin son 19 yılda elde ettiği her kazanım gibi ekonominin de sorumluluğu bize aittir. Ülkemizin IMF'ye olan borcunu 2013 yılı mayıs ayında tamamen bitirerek bir dönemi kapatmış olduk" diyen Erdoğan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası rezervlerine ilişkin '128 milyar dolar' tartışmasına da değindi:
"Birilerinin sürekli 'Nerede?' diye sorduğu Merkez Bankası rezervimiz de 122 milyar dolar seviyesine ulaştı. İşsizlik küresel sorun olarak varlığını devam ettirirken pek çok ülkede borçluluk oranları tarihi seviyelere ulaştı. IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar ciddi bir yönetim krizi içindeler. Böylesine kritik bir dönemde iktidar ve muhalefet ile bazı hakikatleri açık yüreklilikle ortaya koymak zorundayız. Bu salgının Türkiye'de çıkmadığı, ülkemizin dünyanın maruz kaldığı krizin etkilerine maruz kaldığını kabul etmemiz gerekiyor. Ülkemizin sağlık altyapısına ve insan kaynağına yaptığımız yatırımların meyvesini, böyle kriz döneminde tüm unsurlarıyla almış olmaktan memnuniyet duyduk."
'2021'i yüzde 9'luk bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz'
Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde ekonominin ayakta kalması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldıklarını vurguladı.
İhtiyaç halinde her kesimin yanında yer almaya devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, "Geçen seneyi büyüme ile kapattık. İnşallah 2021'i yüzde 9'luk bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz. Büyümeye istihdam artışı da eşlik ediyor. Türkiye, OECD ülkeleri arasında salgın öncesi dönemine göre istihdamını arttıran sayılı ülkelerden bir tanesi" diye konuştu.
Erdoğan, "Milli gelirini üç kat artırmış, satın alma paritesine göre dünyada 11. sıraya yükselmiş, büyümede rekorlar kırmış bir Türkiye görüyoruz. Son dönemde yaşadığımız sıkıntıların aynı resmin içinde olduğunu elbette unutmuyoruz. Ama artılar eksiler analizi yaptığımızda, artılarımızın kıyas edilemeyecek kadar fazla olduğunun kabul edilmesini de hak teslimi babından bekliyoruz" ifadesini kullandı.
'Artık milletimiz biliyor ki, Meclisin ışıkları yanıyorsa Allah'ın izniyle bu ülkenin sırtı yere gelmez'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Her biri bir diğerinden yoğun geçen yasama yıllarında, siz kıymetli milletvekillerimizin fedakarlıkları ve gayretleri tarihe takdirle kaydedilmiştir. Artık milletimiz biliyor ki Meclisin ışıkları yanıyorsa Allah'ın izniyle bu ülkenin sırtı yere gelmez. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına hedefine birlikte ulaşacağımızı da biliyorum.
'Yeni bir anayasa milletimize vereceğimiz en güzel 2023 hediyesi olacaktır'
Bir süre önce gündeme getirdiğimiz ülkemize yeni anayasa kazandırma teklifinin de Meclisimiz tarafından başarıyla hayata geçirileceğini ümit ediyorum. Yeni bir anayasa milletimize vereceğimiz en güzel 2023 hediyesi olacaktır. Biz hazırlıklarımızı yapıyoruz, neticede karar ve takdir yüce Meclis'indir. İlk anayasa teklifimize katkı verecek herkese şimdiden teşekkür ediyorum.
'Her yere alnımız ak bir şekilde göğsümüzü gere gere gidiyoruz'
30 yıldır işgal altında olan Azerbaycan toprakları ve Karabağ yeniden özgürlüğüne kavuştu. İnşallah önümüzdeki haftalarda Azerbaycanlı kardeşlerimizle yeniden bir araya geleceğiz. İşgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesi veren bir ülkeye ve Türkiye'ye buram buram kin kokan tutumları asla unutmayacağız. Akdeniz'deki hak ve menfaatlerimizi korurken Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin iki devletli çözüm kapsamındaki çalışmalarına destek olduk. Her yere alnımız ak bir şekilde göğsümüzü gere gere gidiyoruz.
'Türk Evimiz, tüm dost ve kardeşlerimize de hizmet verecektir'
Geçtiğimiz günlerde açılışını yaptığımız Türk Evi, tarihteki yerini almıştır. Çok sayıda misafirimizin katılımıyla hizmete giren Türk Evimiz, tüm dost ve kardeşlerimize de hizmet verecektir.
'İnsanlıktan uzak davranışlar sergileyenler oldu'
Artık 10. yılını geride bıraktığımız Suriye krizinde uluslararası toplumun ne kadar aciz olduğunu hep birlikte gördük. Türkiye, tek başına 4 milyon mazluma kollarını açarken insanlıktan uzak davranışlar sergileyenler oldu. Ellerinde ne varsa alınıp, işkence edilen insanlarla karşılaşıyoruz. Akdeniz'in karanlık sularında her yıl ne kadar insanın hayatını kaybettiğinin istatistiği tutulamıyor.
İki yüzlülüğün benzerini Suriye'deki terör örgütleri konusunda da yaşıyoruz. Sadece Türkiye, bu karanlık örgütle sahada karşı karşıya gelmiş ve birileri tarafından şişirilen balonu kısa sürede patlatmıştır.
'Bazıları hala terör örgütlerini veya halkıyla kavgalı rejimi desteklemeyi sürdürmektedir'
Bazıları hala Suriye'de DEAŞ bahanesiyle terör örgütlerini veya halkıyla kavgalı rejimi desteklemeyi sürdürmektedir. Kutuplardaki buzulların erimesinin sadece oradaki penguenlerin değil, tüm canlıların sorunu olduğu yakında daha iyi anlaşılacak. İç çatışmalardan kaçan insanların yaşadığı trajilerin, aslında herkesi bekleyen bir tehlike olduğu zamanla daha anlaşılacak. Dünyanın kendi etraflarında döndüğünü sananlar yaşanan her siyasi ve sosyal çalkantıyla işin öyle olmadığını görmeye başlıyor.
'Bölünerek büyüyemeyiz'
Aklımızdan asla çıkarmamalıyız ki, bölünerek büyüyemeyiz. Parçalanarak güçlenemeyiz. Husumeti körükleyerek kardeşliği kökleştiremeyiz. Saplantılara sarılarak demokrasimizi ilerletemeyiz. Bizi biz yapan değerlerden vazgeçerek ufkumuzu genişletemeyiz.
Yıllarca terör örgütleri dahil her kesim tarafından istismar edilen ve adına Kürt sorunu denen meseleyi tüm boyutlarıyla biz çözdük. Diyarbakır'daki vatandaşlarımıza söz verdiğimiz şekilde ret, inkar, asimilasyon politikalarını nasıl ortadan kaldırdıysa, bu meseleyi hala istismar konusu yapmak isteyenlerin maskelerini aynı şekilde düşüreceğiz.
'Birilerinin sürekli 'Nerede?' diye sorduğu Merkez Bankası rezervimiz de 122 milyar dolar seviyesine ulaştı'
Türkiye’nin son 19 yılda elde ettiği her kazanım gibi ekonominin de sorumluluğu bize aittir. Ülkemizin IMF'ye olan borcunu 2013 yılı mayıs ayında tamamen bitirerek bir dönemi kapatmış olduk. Birilerinin sürekli 'Nerede?' diye sorduğu Merkez Bankası rezervimiz de 122 milyar dolar seviyesine ulaştı. İşsizlik küresel sorun olarak varlığını devam ettirirken pek çok ülkede borçluluk oranları tarihi seviyelere ulaştı. IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar ciddi bir yönetim krizi içindeler.
'Bazı hakikatleri açık yüreklilikle ortaya koymak zorundayız'
Böylesine kritik bir dönemde iktidar ve muhalefet ile bazı hakikatleri açık yüreklilikle ortaya koymak zorundayız. Bu salgının Türkiye'de çıkmadığı, ülkemizin dünyanın maruz kaldığı krizin etkilerine maruz kaldığını kabul etmemiz gerekiyor. Ülkemizin sağlık altyapısına ve insan kaynağına yaptığımız yatırımların meyvesini, böyle kriz döneminde tüm unsurlarıyla almış olmaktan memnuniyet duyduk.
'Türkiye ekonomisinin ayakta kalması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldık'
Son 8 yılda yaşadığımız teker teker her olumlu ve olumsuz sürecin ekonomiye de yansımaları olmuştur. Salgınla da böyle bir süreçte karşı karşıya kaldık. Türkiye ekonomisinin ayakta kalması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldık. İhtiyaç halinde her kesimin yanında yer almaya devam edeceğiz. Geçen seneyi büyüme ile kapattık. İnşallah 2021'i yüzde 9'luk bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz. Büyümeye istihdam artışı da eşlik ediyor. Türkiye, OECD ülkeleri arasında salgın öncesi dönemine göre istihdamını arttıran sayılı ülkelerden bir tanesi.
'Artılar eksiler analizi yaptığımızda, artılarımızın fazla olduğunun kabul edilmesini bekliyoruz'
Milli gelirini üç kat artırmış, satın alma paritesine göre dünyada 11. sıraya yükselmiş, büyümede rekorlar kırmış bir Türkiye görüyoruz. Son dönemde yaşadığımız sıkıntıların aynı resmin içinde olduğunu elbette unutmuyoruz. Ama artılar eksiler analizi yaptığımızda, artılarımızın kıyas edilemeyecek kadar fazla olduğunun kabul edilmesini de hak teslimi babından bekliyoruz .İşsizlik küresel sorun olarak varlığını devam ettirirken pek çok ülkede borçluluk oranları tarihi seviyelere ulaştı. IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar ciddi bir yönetim krizi içindeler.
Böylesine kritik bir dönemde iktidar ve muhalefet ile bazı hakikatleri açık yüreklilikle ortaya koymak zorundayız. Bu salgının Türkiye'de çıkmadığı, ülkemizin dünyanın maruz kaldığı krizin etkilerine maruz kaldığını kabul etmemiz gerekiyor. Ülkemizin sağlık altyapısına ve insan kaynağına yaptığımız yatırımların meyvesini, böyle kriz döneminde tüm unsurlarıyla almış olmaktan memnuniyet duyduk.
'Milli gelirimizi bir trilyon doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz'
Son 8 yılda yaşadığımız teker teker her olumlu ve olumsuz sürecin ekonomiye de yansımaları olmuştur. Salgınla da böyle bir süreçte karşı karşıya kaldık. Türkiye ekonomisinin ayakta kalması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldık. İhtiyaç halinde her kesimin yanında yer almaya devam edeceğiz. Geçen seneyi büyüme ile kapattık. İnşallah 2021'i yüzde 9'luk bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz. Büyümeye istihdam artışı da eşlik ediyor. Türkiye, OECD ülkeleri arasında salgın öncesi dönemine göre istihdamını arttıran sayılı ülkelerden bir tanesi... Milli gelirimizi bir trilyon doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Elde edeceğimiz büyümenin kalitesi, gençlerimize yeni iş imkanları sağlaması bizim için kritik önemdedir. 2021 için belirlediğimiz ihracat hedefinin üzerine çıkacağımız anlaşılıyor. Cari dengede önemli bir iyileşme başladı. Özel sektörümüzün dinamizmi ve ekonomi politikalarımızın istikrarı sayesinde, bu dönemde cari açık sorunundan tümüyle kurtulabileceğimize inanıyorum.
'Enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız'
Türkiye'ye henüz yatırım yapmamış küresel markaları ülkemize kazandırmak için her fırsatı değerlendiriyoruz. Yatırım teşvik sistemimizi çok daha cazip bir yapıya dönüştürerek nakdi teşvikleri de içeren seçici destekler getireceğiz. Yeni sistemde öz sermaye ağırlıklı yatırımlara daha fazla destek vereceğiz. Geçtiğimiz hafta TEKNOFEST'te bir kez daha ulaştık. Gençlerimizin her geçen yıl çıtayı nasıl yükselttiklerini bizzat gördüm. Tabii bunları söylerken enflasyon sorununda gözardı etmiyoruz. Makroekonomik politikalardan yapısal reformlara kadar pek çok adımı atarak enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız.
'Fiyatları keyfi bir şekilde belirleyen firmaların üzerine kararlılıkla gideceğiz'
Gıda tarafında fahiş artışları anında tespit edecek erken uyarı sistemidir. Rekabeti bozan, piyasadaki hakim durumunu kötüye kullanan ve fiyatları keyfi bir şekilde belirleyen firmaların üzerine kararlılıkla gideceğiz. Şirketlerimizden bankacılık sektörüne bağımlılıklarını azaltarak sermaye piyasası araçlarıyla yatırımlarına uzun vadeli finansman sağlamalarını bekliyoruz.
'Doğalgaz tedariki konusundaki yatırımlarımızı hızlandıracağız'
Ülkemizi çevre hassasiyetlerimizle farklı bir yere taşımıştık. Paris İklim Anlaşmasını Meclis'in takdirine sunma kararımız, başlattığımız Yeşil Kalkınma Devrimi'nin de ilk müjdesidir. Gelecek nesillere karşı sorunluluğumuzu yerine getirmekte kararlıyız. Doğalgaz tedariki konusundaki yatırımlarımızı hızlandıracağız. Akkuyu'daki nükleer santralin ilk etabını inşallah 2023'de hizmete alacağız. Giderek daha dengesiz ve sert hale gelen meteorolojik hadiselere karşı kapsamlı bir erken uyarı sistemi kuracağız.
Önümüzdeki dönemde üzerinde hassasiyetle duracağımız hususlar arasında aile kurumunun güçlendirilmesi, eğitim öğretim sistemimizin iyileştirilmesi konusu da var.
YORUMLAR
Yorum Yap