Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hazinemiz esnafımızın emrindedir!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "verdiğimiz destekler 51 milyar lirayı geçti. Doğrudan veya dolaylı olarak yüzlerce milyarlarca kiralık kaynağı milletimizin hizmetine sunduk. Şu anda Hazinemiz, hamdolsun tamamen esnafımız ve milletimizin emrindedir." dedi.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'e tepki gösterdi. "Haddini bil" diye seslenen Erdoğan, "Bu şekilde gitmesi halinde masaya oturamayız. Neyinize güveniyorsunuz ya? Güvendiğin dağlara kar yağdı kar. Çılgın Türkleri iyi tanıyacaksın" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Sözlerinin başında yeni anayasa teklifine değinen Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bu konudaki destek açıklamasını hatırlatarak "MHP'nin de bu teklife olumlu bakmasıyla Türkiye, tarihinde ilk defa sivil bir anayasa hazırlamak ve gerçek bir özgürlük ortamında millete sunma şansına sahip olmuştur" dedi.
"Sürekli yeni reformlarla sistemi iyileştirme çabasında olmamıza rağmen, darbe anayasasından kaynaklanan anaforlar bir türlü bitmek bilmedi" ifadesini kullanan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni çalışırken de karşılarına hep anayasa meselesinin çıktığını gördüklerini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Daha sonraki uyum çalışmalarında da aynı sorunla karşılaştık. Yargı reformunda da buna şahit olduk. Yakında kamuoyu ile paylaşacağımız İnsan Hakları Eylem Planı'nda da bunu gördük. Attığımız her adımda meselenin eklektik yöntemlerle, yamalarla çözülemeyecek gerçeğiyle bir kez daha karşılaştık. Geçmişte aynı tespitler ve ihtiyaçlarla Meclis'te yeni bir anayasa çalışması başlatmıştık. Tüm partilerden eşit sayıda üyenin katılımıyla ilk adımı atmıştık.
'Türkiye'nin 100. yılını darbe anayasasıyla değil, sivil anayasayla karşılayalım'
Bu samimi adımımız CHP'nin işi sürekli yokuşa sürmesi ve nihayet masayı devirmesiyle akamete uğramıştı. Tekrar bu hususu değerlendirmeye aldık. Bugün hem vesayetin gücünü kırmış, hem darbe niyetlilerine mesajını vermiş, hem uluslararası arenada özgürce hareket etme iradesini ortaya koymuş bir Türkiye var. Yeni anayasayı konuşmak ve hazırlamak için şartlar gayet uygun.
Geçmişteki reform çalışmalarımızda epeyce bir birikim ve tecrübe sahibi olduk. Kimi siyasi partiler kendini sürecin dışında tutsa bile biz, milletin tüm kesimiyle konuşarak yeni anayasa çalışmalarının içinde olmalarını mutlaka temin edeceğiz. Bu yeni anayasa öyle bir metin olsun ki, Türkiye'nin 150. yılı, 200. yılı kutlanırken bu anayasa tarihin dönüm noktalarından biri olarak gösterilsin. Türkiye'nin 100. yılını darbe anayasasıyla değil, sivil anayasayla karşılayalım."
'Hazinemiz hamdolsun tamamen esnafımız ve milletimizin emrindedir'
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına da değinen Erdoğan, bu süreçte hiçbir vatandaşın kendisini yalnız hissetmemesi için devletin tüm imkanlarını seferber ettiklerini belirtti. "Sosyal koruma kapsamında vatandaşlarımıza ve çalışanlarımıza verdiğimiz destekler 51 milyar lirayı geçti" bilgisini veren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Doğrudan veya dolaylı olarak yüzlerce milyarlarca kiralık kaynağı milletimizin hizmetine sunduk. Şu anda Hazinemiz, hamdolsun tamamen esnafımız ve milletimizin emrindedir. Bay Kemal bunları takip edemiyorsa ben ne yapayım? Biz kasamızdan çıkanı biliyoruz."
'Çöp, çukur çamur' videosu izletti
Erdoğan, açıklamalarının devamında CHP'li belediyelere tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, "CHP'nin başındaki zat bizim uluslararası finansman kredilerinin şartlarının, kendi buldukları kredilerden daha uygun olduğunu bilmiyor. Hepten cahil. Hangi yalanlarınızı düzelteceğimizi, inanın bunu bile bilmekten artık usandık" diye konuştu. Erdoğan, şunları söyledi:
"Sayın Kılıçdaroğlu, şunu iyi bil. Hazine ve Maliye Bakanlığı herhangi bir tahvil müsaadesi vermedikten sonra hiçbir belediye böyle bir borçlanmaya gidemez. En son bu bana gelir, benim de bunu onaylamam gerekir. Bunu Aziz Bey'e sorarsan o da bunu sana öğretir. O da ricada bulunmuştur, ben de onamışımdır. İnanın hiçbir şeyi takip etmiyor. Bundan sonra da eğer sen bu yanlışlıkla gidecek olursan burada soru işaretleri artmaya başlar."
Erdoğan ardından "Şimdi, geçmişten bugüne bu manzaraların bir kısmını hep birlikte seyredelim. Bu CHP belediyeciliğinin çöp çukur çamur ne olduğunu hep birlikte görelim" diyerek CHP'li ve AK Partili belediyelerden görüntülerin yer aldığı bir video seyrettirdi. Videonun sonunda alkışlayan milletvekillerine ise "CHP'yi alkışlamıyorsunuz herhalde?" diye sordu.
'İzmir'de suyunuz yoktu, DSİ ile onu da biz hallettik'
Büyükşehirlerin özellikle suyu kendilerinin temin etmek zorunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Ama İzmir'de böyle bir şey söz konusu değil. Suyunuz yoktu. DSİ ile onu da biz hallettik. Ve İstanbul, Ankara, kar falan geldi de toparladık işi. Buralarda da sıkıntı olabilir. Buraların da barajlarını biz yaptık" ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu'na eleştirilerini sürdüren Erdoğan, şunları kaydetti:
"CHP'nin başındaki zat yüzsüz ve onursuz bir yöntemi ısrarla partisine ve ülkesine dayatıyor. Aynı hezeyanlarla tekrarlamasını acı bir tebessümle seyrediyoruz. Karikatür bir tiple, bir adamcağızla karşı karşıyayız. Daha kabinenin nasıl kurulduğunu dahi idrak edemeyen bu zat, bakanların atamayla geldiğini söylüyor.
Yeni sistemde bakanlar, CHP gibi kasetle gidip kasetle gelmiyorlar. Bize 19 yıldır ne yaptığımızı soruyor. Kafasını kaldırıp etrafına baksa, yürüdüğü yoldan musluğundan akan suya, oturduğu binadan kullandığı internete, gittiği hastaneden torunlarını gönderdiği okula kadar hepsinin altında AK Parti'nin imzasını görecek."
Miçotakis'e tepki: Güvendiğin dağlara kar yağdı kar
Erdoğan, açıklamalarının sonunda Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'i eleştirdi. Türkiye ile Yunanistan arasında süren istikşafi sorunlara ve Kıbrıs konusundaki çözüm arayışlarına değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kıbrıs meselesi, Türk ve Kıbrıs halklarının ortak davasıdır. Tüm çabalara rağmen kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulamadı. Türk tezinin yerel özerklik şeklinde ortaya konduğu görüşmeler 1971 sonuna kadar sürdü. 15 Temmuz 1974'te yaşanan Rum-Yunan darbesiyle son buldu.
Kıbrıslı kardeşlerimizin can güvenliğini sağlamak için gerçekleştirdiğimiz Barış Harekatı ve Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. 1960'larda Kıbrıs Türk tarafına otonomi tanımayan Rumlardır. 1970'lerde iki toplumlu federasyonu kabul etmeyen yine Rumlardı. Amaçları bu süreçte Kıbrıs Türk tarafının elde edebileceği hakları, üye olmadığı AB içinde aşındırarak adayı tek başlarına yönetmekti.
Ben açıklama yapıyorum 'Miçotakis ile görüşebilirim' diyorum, o meydan okuyor. 'İstikşafi konuşmalar başlasın' dedik, şimdi Atina'da yapılacaktı. Miçotakis şimdi meydan okudu. Şimdi sen bu meydanı okuduktan sonra seninle nasıl bir araya gelelim? Bir haddini bil ya. Eğer haddini bilmezsen masayı tekmeledin demektir. Bu şekilde gitmesi halinde masaya oturamayız. Neyinize güveniyorsunuz ya? Güvendiğin dağlara kar yağdı kar. Çılgın Türkleri iyi tanıyacaksın.
'Kıbrıs'ta konuşulabilecek tek konu iki devletli çözümdür'
Bugün Fuat Bey ile beraber KKTC'ye gidiyor ve KKTC'de geniş bir çalışmayı başlatacağız. Süratle de bu çalışmalarla KKTC'yi yeniden ayağa kaldıracağız. Maraş'tan Dip Karpaz'a kadar Ulaştırma Bakanlığımız içinde olacak, burada yoğun bir çalışma içine gireceğiz. Kuzey Kıbrısı çok modern bir devlet olarak hayata katacağız. Kıbrıs meselesi artık çözüm odaklı bir anlayışla ele alınmalı. Kıbrıs'ta konuşulabilecek tek konu iki devletli çözümdür."
YORUMLAR
Yorum Yap