Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul ilçe başkanları toplantısında açıklamalarda bulundu. "İktidarın, 28 Şubat üzerinden milletin alternatifsizliğini istismar ederek destek sağlamaya çalıştığını" savunan Davutoğlu, “Biz korkmayacağız, iktidar sahipleri korksunlar” dedi.

Davutoğlu, Berat Albayrak’ın istifa metninde kullandığı "Allah sonumuzu hayreylesin" ifadesi ile üstü kapalı bir felaket senaryosundan bahsettiğini de hatırlatarak, “Senin gitmen başlı başına bir hayır, elhamdülillah!” ifadelerini kullandı.  

Erdoğan hiç böyle konuşmamıştı: Gerekirse acı reçete uygularız

Davutoğlu, Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan istifa ederken kullandığı kullandığı “Allah sonumuzu hayreylesin” ifadesine de ilişkin olarak da, “Senin gitmen başlı başına bir hayır, elhamdülillah” dedi.

Davutoğlu, açıklamalarında şunları söyledi: 

Milletin alternatifsizliğini istismar ederek 28 Şubat yasakları geri gelir, şu veya bu parti geri gelir diyerek, korkular üzerinden destek sağlamaya çalışan iktidar için kötü bir haber. Korksunlar, biz korkmayacağız, iktidar sahipleri korksunlar.

Başta Sayın Erdoğan olmak üzere saraya kapanan, halktan kopan, halkın hissiyatından, derdinden kopan iktidar sahipleri gittikçe tabanda Gelecek Partisi'ne yönelik ciddi bir kayma olduğunu görüyorlar.

"'Ekonomide güven için hukuk ve adalet lazım' Günaydın!"

Bu istifa yöntemi yeni bir teamül halini aldı. Siyasi şantaj yapmak isteyenler istifalarını makama sunmadan, kamuoyuna çıkıp mertçe bir basın toplantısıyla paylaşmadan, sosyal medyadan paylaşıp bir dalga oluşturmak istiyorlar.

Problem ne biliyor musunuz? Bunlar çok ah aldılar. Milletin ahını alanların sonu hayır olmaz. Sayın Bakan "Allah sonumuzu hayreylesin" derken bir de üstü kapalı bir felaket senaryosundan bahsediyor. Senin gitmen başlı başına bir hayır, elhamdülillah!

Bu programda ne yazdıysak Sayın Cumhurbaşkanı yeni hatırlamış, onları kullanmaya başladı. Diyor ki; "Ekonomide güven için hukuk ve adalet lazım" Günaydın!

"Gelecek Partisi'ne sansür uyguluyorlar"

Hâlâ kanalları tek tek arayıp Gelecek Partisi hakkında yayın yapılmaması için baskı uyguluyorlarsa bu nasıl demokrasi?

Kavala örneğinde olduğu gibi öğlen bırakılıp, akşam başka bir davayla yeniden tutuklama nasıl bir hukuk? Ve Türkiye'nin en kaliteli üniversitesini kapatan bir anlayış nasıl bir demokrasi nasıl bir adalet getirir?

"Ne demek acı reçete biliyor musunuz?"

Cumhurbaşkanı "acı reçete" diyor. Ne demek acı reçete biliyor musunuz? Faizler muhtemelen en az 400 baz puan en artırılacak. Neden? Çünkü faiz görünüşte yüzde 10 civarında ama arka kapı operasyonlarında yüzde 15 civarında. Şimdi resmi rakamı yüzde 20'lere çıkaracaklar.

Toplama kamplarında Uygurları insanlık suçu işleyerek baskı altında ezen bir rejimi örnek bir rejim gibi yansıtıyorlar. Çünkü akıl hocaları orada. 28 Şubat artığı akıl hocaları öyle söylüyor.

Nasıl bir milliyetçilik ki, Türkiye Cumhurbaşkanına "aptal olma" denilen bir mektubu Sayın Bahçeli sinesine çekebildi. Bunların meselesi ne millilik ne muhafazakarlık. Bunların meselesi iktidara tutunmak.