Mart ayı ile birlikte dış politikada önemli gelişmeler ortaya çıkabilir. ABD Başkanı Joe Biden ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın hâlâ görüşmemiş olması, Rusya'dan alınan S-400 füzeleri ve Halkbank ile ilgili belirsizlikler masada duruyor.

Türkiye'nin mevcut siyasi ve ekonomik risklerine ABD-Türkiye ilişkilerindeki gelişmelerin de ekleneceğini söyleyen Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ekonomist  Murat Sağman, “Yargı bağımsızlığı olmak üzere güven artırıcı yapısal reformlar devreye sokulmadan başta ABD olmak üzere dış ilişkilerde sorunlar çıkması piyasalardaki riskleri artırıyor” dedi.

MB SÖZÜNDE DURABİLİR Mİ? 

Sağman, Merkez Bankası'nın (MB) sıkı para politikasının ekonomide, dış ilişkilerde veya siyasette ortaya çıkabilecek sorunları tek başına çözemeyeceğini vurguladı.

Dünyada 18 trilyon doların hâlâ negatif nominal faiz olan tahvillerde işlem gördüğünü dile getiren Sağman, Türkiye'nin yüzde 17 faiz ile kendi sepetindeki benzer ülkelere göre (Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Rusya, Endonezya) 3 katından fazla faiz verdiğine işaret ederek, kısa vadeli fonların sadece getiriye geldiklerini söyledi.

Herhangi bir politik risk karşısında bu fonların hızlı çıkacağını söyleyen Sağman, “6 Kasım 2020 ekonomi yönetimi değişimi sonrası swap (takas) kanalıyla 15 milyar dolar, hisse ve tahvil kanalından toplam 5 milyar dolar sıcak para geldi. MB'nin yaptıkları ve söylemleri şu anda piyasalardaki en önemli tampon görevini görüyor. Özellikle MB'nin uzun bir müddet faizleri mevcut seviyelerde tutacağını ilan etmesi piyasalarda güveni artırıyor” dedi. Sağman, en büyük soru işaretinin ise ‘siyasi bir müdahale olacak mı' ve ‘MB söylemlerinin arkasında durabilecek mi' soruları ekseninde şekillendiğini söyledi.

Mehtap Özcan Ertürk/Sözcü