TTB verilerine göre son beş yılda 4 bin 583 doktor Türkiye’den ayrıldı. İTO Yönetim Kurulu üyesi Süleyman Kaynak, “Ocak’ta 197 doktor yurtdışında çalışmak için başvurdu. 2022’de bu sayı 2 bin 500’ü bulur” dedi.

Cumhuriyet’ten Mehmet İnmez’in haberine göre, Türkiye’de hekimler baskı, şiddet ve ücret yetersizliği nedeniyle yurtdışında çalışmayı tercih ediyor. Son 10 yılda yurtdışına yerleşen hekim sayısı 22 kat arttı. 2012 yılında yurt dışına 59 hekim gitmişken bu sayı geçen yıl 1321’i buldu.

Ocak ayında 197 doktor yurtdışında çalışmak için başvuru yaptığını söyleyen İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “2022 yılında bu sayı 2 bin 500’ü bulur. Acil önlem alınmalı” diyerek Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırdı.

Geçen yıl 1321 hekimin yurtdışına çalışmak için Türkiye’den ayrıldığını belirten Prof. Dr. Kaynak, “Özellikle yeni mezun hekim arkadaşlarımız yurtdışına gitmek için arayış içerisine girdi. Bu rakam artarak devam edecek. Hekimlerin gidişi mevcut şartlar devam ettiği sürece kartopu gibi büyüyerek devam edecek” dedi.

HEKİMİN İŞ YÜKÜ FAZLA

Hekimlerin çoğunun Almanya’yı tercih ettiğini de açıklayan Kaynak, “Almanya’da birinci basamak hekimlikte çok ciddi bir açık var. Almanya’da 12 saatten fazla çalıştırılmıyor ve 20 dakikada bir hasta bakımı gibi birtakım kurallar var. Böyle olunca hekim ihtiyacı da çok artıyor. Çünkü bizde bir hekimi 36 saat çalıştırıyorsunuz veya 5 dakikada bir hasta bakmasını istiyorsunuz. Türkiye’deki hekimle Almanya’daki hekimi karşılaştırdığınız zaman Türkiye’de Almanya’daki üç veya dört hekimin günlük mesaisini yapıyor” diye konuştu.

İLK NEDEN EKONOMİK

Hekimlerin ülkeyi terk etme nedenlerini de sıralayan Prof. Dr. Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birinci neden ekonomik. 5 bin 800 lira alan hekimler, açlık sınırının biraz üzerinde, yoksulluk sınırının ise üç katı altında. İkinci neden çalışma koşulları. Hekimler çok büyük bir sömürü altında. Üçüncü olarak sağlık sistemi çok kötü yönetiliyor. Dördüncü ise vatandaş etkisi. Hekimlere uygulanan fiziksel ve psikolojik şiddet.”