Dünya'dan Kerim Ülker'in yazısından alıntı

Suudi Arabistan’ın resmi yöneticisi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın uçağından inişiyle başlayan süreç, özellikle yurtdışında büyük yankı uyandırdı. Daha birkaç yıl öncesine kadar Katar'ı neredeyse yok etmeyi kafasına koyan, ülkeyi ablukaya alan Suudi Prensi uçağından iner inmez karşılayan, sarmaş dolaş fotoğraflar veren Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani’nin sıcak teması pek göze çarpmadı. Ancak ikinci ziyaret Suudi Arabistan’ı gölgede bırakacak türdendi. Olmadı Katar! Rum tarafı 5. parsel için Amerikan-Katar ile anlaştı

44 günlük Karabağ Savaşı’nda ateşkese kadar sessizliğini bozmayan Katar Hükümeti, Ermenistan Devlet Başkanı Armen Sarkisyan’ı ağırladı. Suudi Prens ile görüşmeyi aratmayan samimi görüşmede yeni anlaşmalar imzalandı.

“Katar ülkemizin güçlü ortaklarından biri” sözleriyle Ankara ve Bakü’ye de mesaj veren Sarkisyan, COVID-19 salgını nedeniyle uygulaması yavaşlatılan anlaşmalara değinerek, bunların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Doha ve Erivan’ın, görüşme sonunda iki ülkenin özellikle bilgi teknolojileri, bilimsel ve eğitimsel yenilik, finans ve bankacılık, turizm ve iklim değişikliği alanlarında ilişkilerini ilerletebileceği vurgulandı.

DOHA’DA ANLAŞMA, KIBRIS’TA İMZA

Doha’da bu görüşme olurken, Katar Emiri bir adım daha attı ve Güney Kıbrıs ile bir anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre Qatar Petroleum, ve ExxonMobil'den oluşan bir konsorsiyum Güney Kıbrıs ile adanın güneydoğusundaki 5. parselde enerji arama ve üretim paylaşımı için anlaşma imzalamasını duyurdu. Yani bir anlamda Türkiye ve KKTC’nin yanında olmak yerine, Güney Kıbrıs ile birlikte hareket eden Katar, Mavi Vatan’ı da bir anlamda yok saydı.

KKTC’YE VERİLEN BÜYÜKELÇİLİK SÖZÜ UNUTULDU

2018 yılında sizlere Katar Ulusal Petrol Şirketi ile ABD’li petrol devi Exxon Mobil’in imzaladığı ilk anlaşmayı ilk kez Dünya Gazetesi’nde duyurmuştuk. O haberimize ne yazık ki bir açıklama da gelmemişti. Ancak ne yazık ki son dönemde Türk basınında yer verilmeyen detayları sizlerle paylaşmış, uzun yıllardır Katar Yönetimi’nin KKTC’ye verdiği sözü tutmadığını hatırlatmıştık.

2005 yılında Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde Katar Hükümeti’ne Güney Kıbrıs’tan büyükelçilik talebi gelmişti.  O dönem Katar Emiri olan Şeyh Hamad Bin Halife El-Tani, Ankara’ya gelerek ‘‘Biz sorunlardan arınmış bir Kıbrıs için büyükelçiliğe izin vereceğimizi Rumlara net bir şekilde bildirdik. Kıbrıs’ta Rumlar olduğu gibi, Türk kardeşlerimiz de yaşıyor. Bir tarafa büyükelçilik açma izni verip, diğer tarafa vermemek olmaz. Beklentimiz tek bir elçilik için izin çıkması’’ demişti.

KATAR’A MAKARİOS NİŞANI VERİLDİ

Evet, Katar sözünü tuttu ve tek bir elçilik açıldı. Ancak bu Güney Kıbrıs büyükelçiliği oldu. 2006’da Güney Kıbrıs’ın Doha’daki Büyükelçiliği açıldı. KKTC’ye ise Türk Büyükelçiliği içerisinde küçük bir turizm ofisi açma onayı verildi. Bir de Katar yetkilileri Rum yönetiminden Türk katilinin adını taşıyan “Makarios Nişanı’nı aldı. Üzerine bir de Katar Emiri, 150 milyon dolara mal olacak 6 yıldızlı tesisini yatırımı yaptı. Katar-Güney Kıbrıs yakınlaşması bununla da bitmedi, Katarlı yatırımcılar adanın güneyine yatırıma vize verildi. 2020 yılında Emirliğin yayın organlarından Qatar Tribune’ün haberine göre Güney Kıbrıs’ta satılan emlak ve gayrimenkulün yüzde 20’sini Katarlılar satın almıştı.

AZERBAYCAN VE TÜRKİYE’Yİ BY PASS EDECEK ANLAŞMAYI İMZALADILAR

Katar’ın Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı yaptığı hamleler aslında bununla da sınırlı değil. 2019 Haziran ayında Suudi Rejimi’nin liderlik ettiği Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn’in oluşturduğu blok, Katar’ı ablukaya aldı ve dünya ile bağını koparmaya niyetlendi. Kara ve hava trafiği kapanmış, gıda temini kesilmişken İzmir’den kalkan Türk gemileri Türk ürünleriyle donatılarak Katar’a doğru yola çıkarken, Katar Hükümeti, bu kez hem Azerbaycan’ı hem de Türkiye’yi şaşırtacak bir anlaşmayı sessizce imzalamıştı.

2019 Eylül ayında yani abluka kararından 3 ay sonrasında Avrupa-Ermenistan-İran-Katar arasında telekomünikasyon ağı kurulmasına yönelik memorandum Tahran’da imzalanmıştı. Proje Türkiye ve Azerbaycan bypass edilerek Ermenistan'dan geçecek bir internet ağı içeriyor.

Katar’ın Türkiye dostluğu Türk medyasını, Güney Kıbrıs ve Ermenistan ile yapılan anlaşmalar ve müttefiklik mesajları ise Ermeni ve Rum medyasını sevindiriyor. Ama en çok Katar seviniyor.