26 Ağustos 1922 sabahı, saat 04.00… Başkomutan Mustafa Kemal, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, at sırtında Kocatepe'ye hareket ettiler.

Saat 05.00'de gözetleme yerine geldiler. Ve saat 05.30'da topçu ateşi başladı. Yunan askerine ilk ateşin açıldığı gün, yani 100 yıl önce bugün, Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk Ordusu dünya tarihinin en büyük kahramanlık destanlarından birini yazdı.

5 gün 5 gece yaşanan mahşeri savaş sonunda, Türkiye bağımsızlığına kavuşturken bu büyük zafer sömürülen milletlerin bağımsızlık umudu da oldu.

Sakarya'da 22 gün 22 gece süren kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra 26 Ağustos 1922'de topçu ateşleriyle şafak vakti başlayan harekatın devamında Türk askeri, sabahın ilk ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe'yi ele geçirdi ve Belentepe ile Kalecik Sivrisi'nden düşmanı uzaklaştırdı.

1. Ordu birlikleri, Büyük Kaleciktepe ile Çiğiltepe arasında 15 kilometrelik alanda, düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5'inci Süvari Kolordusu, düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulundu, 2'nci Ordu ise cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü. Yunan generaller kaçarak kurtuldu.

CUMHURİYET'E DOĞRU

Türk ordusu, 27 Ağustos sabahı yine bütün cephelerde taarruza geçti ve aynı gün Afyonkarahisar, işgalden kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos'ta başarıyla sürdürülen taarruz, düşmanın 5'inci tümeninin etkisiz kılınmasıyla neticelendi.

29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçilip taarruzun kısa sürede sonuçlandırılmasında hemfikir oldu ve planın 30 Ağustos'ta aksamadan uygulanması için gerekli önlemler alındı.

Mustafa Kemal Paşa, Türk Ordusu'nun Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı en önemli zaferin arifesinde, 30 Ağustos sabahında Kütahya Zafertepe Çalköy'de birliklere taarruz emrini verdi. Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi 30 Ağustos'ta zaferle noktalandı.

200 bin kişilik ordu gücüyle, 150 bin kilometrekarelik alanda zaferle sonuçlanan büyük savaşı izleyen günlerde Atatürk'ün verdiği “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!'' emri ile birlikte vatan düşmandan temizlendi. Bir millet küllerinden yeniden doğdu, Cumhuriyet'e doğru yürüdü.