Ekrem İmamoğlu, Şişli’deki Grand Cevahir Otel’de basın açıklaması düzenleyerek kamuoyunda tartışılan konulara açıklık getirdi. Binali Yıldırım ile çıkacağı tartışma programı hakkında konuşan İmamoğlu, “Buradan bir kez daha 31 Mart öncesi gibi İstanbulla ilgili konuşacağımızı duyurmak istiyorum. Bilinçli olarak bazı konular pişirilip önümüze getirilmekte. İstanbul’la ilgili sorunları paylaşmaya devam edeceğiz. 31 Martöncesinde bu tartışma talebini dile getirmiş bir kişiyim ve yeni de değil. Aday olduğum Aralık ayı itibariyle en uygar biçimde tartışma yapabileceğimizi benim karar vermede ikinici bir kişiye ihtiyaç olmadağını söyledim. Sayın Yıldırım buna ‘Gerek yok, meydanlarda konuşuyoruz’diyerek kabul etmemişti. Seçimlerin yenilenmesiyle ilgili süreçte de talebimi yine dile getirdim. Sayın Binali Yıldırım’ın sürece eşlik etmesi ve kabul etmesi beni mutlu etmiştir. Detaylar konuşuluyor. Hangi kanalda hangi moderatörlüğünde yapılacağı konuşuluyor. 17 yıl sonra tartışmaya açılıyor olması, bizim irademizle başlamış olması bizi memnun etmiştir”dedi.

Vali tuzak kurmuştur  

Karadeniz ziyareti sırasında Ordu’da yaşanan VIP krizine de değinen Ekrem İmamoğlu,“Ordu Valisi ve VIP tartışması üzerinden Karadeniz turunun gölgelenmesi ve tartışılması gündemde. Karadeniz tarihinde büyük ve yoğun bir katılımın olduğu ilde ağırlanmamız ve 3 mitingin dışında 20 konuşma yapmam, böylesi bir kalabalığı yaşamam gerçekten gurur verici bir şey. Trabzon’a inmemle VIP kapısında karşılandım. Kalabalık bir insanla beraber Trabzon’a giriş yaptık. Gittiğimiz her yerde basit bir pazar alanında bile yüzlerce binlerce insan etrafımızı sarıyor. Bu gurur verici ama zorluklar yaratan bir şey. VIP salonuna giriş kolaylaştırma yapılmış demek diye düşünüyorum. Aynı şey Ordu’da da yapıldı. Akşam 8.30’da ayrılacakkken sevgi nedeniyle 11.30’u buldu. Ankara ve İstanbul uçuşları vardı. Terminal yoğunluğu vardı biz erken çıksaydık vatandaşa zarar vermiş olacaktık. Biz VIP kapısına geliyoruz, otopark kapıları açılıyor ve içeri araçlarımız alınıyor. Kapıya birikmiş vatandaşlarla helalleşiyoruz o esnada bir milletvekilimiz içeri girelim diyor. Koluma giriyor kapıdan içeri giriyoruz. İçerde kargaşa oluyor. Uçuş yok. Bizim VIP’den geçmemize dönük bir sorun varsa kapatırsın VIP salonunu, kapatırsın ışıkları o insan başka kapıdan girer. Siz o kapıyı açık bırakıyorsunuz. Benim annem babam X-raydan çantalarını bile geçirmişler. Ben o sırada konuşmamı yapıyorum ve Vali beye rütbe taktırmayalım diyorum. Seyit Torun’a rica ediyorum ve başka terminale gidiyorum. Burada kendisine malzeme çıkarmak isteyenler ‘gerçek yüzü’ diyor. Benim gerçek yüzüm ortada. Polislerle de helalleştim. Normal kapımızdan çekip çıkarak İstanbul’a seyahatimizi devam ettim. Böyle bir ortamda sayın Vali bize bir tuzak kurmuştur. Tuzakla bir şov yaparak, Karadenizdeki o güzel ortamı gölgeleme çabasına düşmüştür”diye konuştu.

Kimseden uçak tahsis etmedik 

Koç grubunun kendilerine yönelik açak tahsis etttiği iddialarına yönelikte İmamoğlu,“ Uçak meselesinde kiralama konusunda biz kimseden uçak tahsis etmedik. Siyasetin finansmanı konusundaki ahlakta kimseyle yarışmıyorum ama kendi ahlakımla gurur duyuyorum. İftira ve yalanla ithamda bulunmak çok ayıptır. Firma gerekli açıklamayı yaptı. Bizim her türlü bileğimiz belgemiz var. Rakibinizin kullandığı uçakla ilgili bakanımız neden yorum yapmıyor? Bir tespiti var mı? Siyaset yapma propaganda yapmayı nasıl tanımlıyor orasını da bilmek isterim”ifadelerini kullandı.  

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Uçak nereye götürdü” diyerek özel yaşamına müdahale ettiğini anlatan Ekrem İmamoğlu,“ Kritik olan bizim tahsis ettiğimiz biçimde konuşması değil, ‘iki gündür kayboldu ona tahsis edilen uçakla nereye götürüldü’ diyerek eşimle ve çocuklarımla yaptığımız dinlenceyi takip etmesi. Sayın İçişleri Bakanı’nı kınıyorum. Benim özel alanıma dair deşifre etme çabası kimsenin haddine değil. Kiraladığımız özel uçak son noktamız İstanbul’dan sonra bizi Dalamana bırakmıştır. Sonra da Anadolu Jet ile Sabiha Gökçen Havalimanını bu sabah (dün) iniş yaptık. Yanlış ifadelerle birilerini bizi tehdit edecek biçimde sosyal medya üzerinden fotoğraflar kullanması çok acıdır. Sayın bakanın bu süreçte yarattığı ve yaşattığı iftira ve yalanlar terörle beni yan yana anma hadsizliği ile önce aynaya bakmasını isterim. İstanbullu hemşerilerimiz 23 Haziran’da sandıkta çok güzel cevap verecekler. Kişiler şahıslar ve kurumlarla ilgili 24 yada 25 Haziran’da da onlara yol gösterici bir konuşma yapacağım. Bizim alanımız İstanbul halkıdır. İstanbul halkına ve Türkiye demokrasi sürecini anlatmaya devam edeceğiz”dedi.

Görüşmemiz olmadı

Ekrem İmamoğlu açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Binali Yıldırım ile gerçekleştirilmesi planlanan programın sunuculuğunu üstlenen Uğur Dündar’ın sonra vazgeçmesinin sorulması üzerine İmamoğlu,“ Dündar’la henüz bir görüşmemiz olamadı. Tesadüfen bana gelen bir gazeteci ‘Dündar’la ilgili ne düşünüyorsunuz’ dedi. Bu işi en iyi ifade eden gazeteci olacağını söyledim. Şehir dışındaydım süreci takip ederken gördüm. Kendisinin ifadelerini okudum. Tuzakla ilgili ne ima ifade ettiğini bilmiyorum. Konuşmadan ifade etmem zor. İki tarafın olumlu beyanda bulunduğu başka bir tespit noktası devam ediyor. Bugun bir değerlendirme yapacağız. Yarın kesinleşir”diye yanıtladı. 

AKP’nin aday adayının Çubuk’taki saldırıda gözaltına alınan kişinin elini öptüğü ve kendisini tehdit ettiğinin anımsatılması üzerine İmamoğlu,“Atanmış sayın bakanların atandıkları görevi layıkıyla yerine getirmesi lazım. Lütfen görevinizi yapın dedim. Seçim, saha güvenliği konuları var. Buna hizmet edin. Asıl konularınızı ıskalamayın dedim. Bakan benim ‘İstanbul’a gelmemi istemiyor’ dedi. Ben size görevinizi hatırlatıyorum. Yalan ifadeler iftiralar üzerinden siyaset yapıyorlar. Atandığınız bu görevi basitleştiriyorsunuz. Benim anlatmak istediğim bu. Kim olduğu belli değil. Arkadaşlarım bakıyor yasal işlemler yapacağız. Pervasızca tehditler savururlar ama devlet görevini yapmalı. Biz onlara emanetiz. Ne yazık ki basitlik”ifadelerini kullandı. 

VIP krizinin ardından Ordu Valisi hakkında “İt” ifadelerini kullanıp kullanmadığının sorulması üzerine İmamoğlu,“Ben size ruh halimi anlattım. Kurban olayın dediğimi anlattım. İtiş- kakış yapanları durdurmaya çalıştım. Orada herkes benimle beraberdi. Ben Valinin basitliğine gerekeni ifade ettim. Ben basitliğini ifade ettim. Vali bizden özür dileyebilir tuzaktan dolayı. Ben bir polisin ayağına bastıysam özür dilerim ama ben polise gidip bir hatam olduysa özür diledim”dedi.