Türkiyeturizm.com'dan Özkan Altıntaş, TÜRSAB’ta 2007, 2013 2015, 2018 yıllarında yapılan genel kurullarda başkan adayı olan Emin Çakmak ile yaklaşan TÜRSAB Genel Kurulu’nu konuştu,

Emin Çakmak, 2022 TÜRSAB seçiminin “TÜRSAB’ın ölüm kalım noktası” olduğunu belirterek, başkan adaylarından Tamer Çiçek’e destek verdiğini söyledi.

Yeni nesil gençlerin önünü açılması gerektiğini belirten Emin Çakmak, mevcut başkan Firuz Bağlıkaya’ya “Sözünde dur. Aday olma” çağrısında bulunarak, “Artık misyonunu tamamlamıştır” dedi. Bağlıkaya’nın başlattığı veya bitiremediği projesinin bulunmadığını belirten Emin Çakmak, gençlerin önüne set çekmekten vazgeçmesi gerektiğini belirterek “Bir dönem daha kalma lüksü yoktur” şeklinde konuştu. 

Gelecek dönem Türkiye Turizmini Geliştirme Ajansı-TGA’ya aday olduğunu belirten Emin Çakmak, “Yönetimde TÜRSAB’ı temsil eden kişi TÜRSAB adına proje üretmiyorsa TGA’yı eleştirmeye hakkımız yoktur. TGA’ye verdiğimiz yüzde 5’lik payın, yüzde 15- 20-25’ini projelerimizle geri alabilmeliyiz. TGA’ya acenteleri kazandırmak için adayım” dedi.

EMİN ÇAKMAK’TAN, TÜRSAB BAŞKAN ADAYı TAMER ÇİÇEK’E DESTEK

Türkiye Sağlık Turizmi Konseyi Kurucu ve Onursal Başkanı, Dünya Sağlık Turgzmi Konseyi Kurucu Başkanı, Hello Turizm’in Genel Müdürü, Senegal İstanbul Konsolosu ve TÜRSAB’ta 2007, 2013 2015, 2018 yıllarında yapılan genel kurullarda başkan adayı olan Emin Çakmak ile yaklaşan TÜRSAB Genel Kurulu’nu konuştuk.

TÜRSAB’ın yaklaşan genel kurulunun TÜRSAB için önemli bir dönüm noktası olduğu belirtiliyor. Hatta bu seçimin TÜRSAB için bitiş veya yaşam noktası olduğu söyleniyor. Firuz Bağlıkaya’nın yeniden aday olduğu ve seçim çalışmaları yürüttüğü söyleniyor. Bağlıkaya’nın çalışmaları hakkında haberler geliyor, ama henüz adaylığını açıklamadı. Ortada adaylığını resmen açıklayan Tamer Çiçek var. Diğer adaylarında adı konuşuluyor, ama şimdilik tek resmi aday Tamer Çiçek görülüyor.

SORU - TÜRSAB seçimi hakkında heler diyorsunuz? Firuz Bağlıkaya’nın “iki dönem sonra ayrılacağım” demesine rağmen yeniden adaylığa soyunması hakkında görüşlerini neler?

2007’de TÜRSAB genel kurulunda İskender Çayla ekibiyle yönetime aday olmuştuk. Sonrasında 2013, 2015 2018 dönemlerindeki genel kurullarında Türsab’a başkan adayı oldum. Çünkü mevcut eski yönetimin çok uzun süre kaldığı ve artık işler özelliğini kaybettiği, itibarını kaybettiği noktada TÜRSAB’ı yeniden işlevsel hale getirmek itibarını yeniden kazandırmak adına aday olduk. Bizim mücadele ettiğimiz o dönemlerde TÜRSAB yönetiminde genel sekreterlik ve ikinci başkanlık yapan Firuz Bağlıkaya 2015 senesinde mevcut görevlerinden istifa ederek yarışa dahil oldu.

SORU – İbra edilmeyenler nasıl seçilecekler?

18 YıL GÖREV YAPAN YÖNETIMI IBRA ETMEDEN YOLCU ETTIK

O dönemde benim iddiam şuydu: Geçmiş dönem yönetimlerde akçeli işlere karışan, yönetimde ortaklık yapan TÜRSAB’ın ismini ve konumunu kullanıp kendi şahsi menfaatlerine çalışan insanların aday olmamaları ve yönetime gelmemelerini hep ifade etmiştim. Bunu her defasında vurgulamıştım.

Ama 2018 genel kurulunda Firuz Bağlıkaya aday oldu ve seçildi. Kendisine başarılar diledik. 2018 seçimlerinde malumunuz, benim imzam ve topladığım imzaların yer aldığı önerge doğrultusunda eski yönetim ibra edilmedi. İbrada her zaman eller kalkar ve indirilirdi. Ancak bu defa öyle olmadı. İbrayı sandığa götürmeye zorladım ve sandıkta galip geldik. 18 yıl görev yapan yönetimi ibra etmeden yolcu ettik ve kanuna teslim ettik.

Artık Türkiye Cumhuriyeti yargısı bu arkadaşları denetleyip yargılayıp geçmiş 18 senelerindeki yapmış oldukları suistimalleri, şahsı namına kullandıkları mevki ve itibarla ilgili bir takım çıkarların tespitini yapıp gerekli cezayı vermesi gerekiyor. Tabii arkasını bırakmadık. Bu açılan davaları avukatım aracılığıyla yakın takip ettim ve ediyorum.

SORU – Geçmiş dönem aklandı mı?

GEÇMİŞ DÖNEMDE GÖREV YAPANLAR VİCDANEN, HUKUKEN AKLANMADI 

Hak yerini bulması lazım. Eğer geçmişte yönetimler birliğimizde bir takım akçeli işler yapılırken paraları değişik yollarla aklamış ve şahsi menfaatlerine katmışlarsa, bunların cezalarını kanunun vermesi lazımdır. Biz bunun yerine yapılması, hakkın yerini bulması için takibini yapıyoruz.
Geçmiş dönemde aday olan arkadaşlarımız halen ne vicdanlarımız da, ne de hukuken ve kanunen aklanmış değildir.

18 YıL GÖREV YAPANLAR ARTıK ADAY OLMASıN

Dolayısıyla artık bu yeni dönemde 18 yıl görev yapmış ve akçeli işlere karışmış, karışmamış, o dönem görev yapmış tüm arkadaşlarımızın artık bu dönem yeni dönemde gelecek 3 yıl için aday olmamalarını istirham ediyorum
Çünkü konunun takipçisi olacağız ve takipçisi olmaya devam edeceğiz. Kanun geç de olsa Türkiye'de telakki ediyor, yerini buluyor.

İBRA OLMAYANLAR ASLA ADAY OLMASIN

Dolayısıyla yönetimde oldukları sürede alacakları cezadan dolayı TÜRSAB yaralanmaması gerekiyor. Bu anlamda geçmiş dönemdeki ibra olmayan ve yönetim kurulunda bulunan arkadaşlarımızın, asla ve asla yeni dönemlerde aday olmamaları gerekiyor. Kanunen, vicdanen aklansınlar. Ondan sonra da gelsinler aday olsunlar. Başımızın üstüne eyvallah diyelim. Geçen genel kurulda çıkıp konuştum. Vicdanlarımızdan önce kanunen aklanmaları gerekiyor.

SORU – Firuz Bağlıkaya’ya neden destek vermiştiniz?

SON GENEL KURUL’DA MEVCUT YÖNETİME DESTEK VERDİM
Son Genel Kurul’da kürsüye çıkıp ‘TÜRSAB raydan çıktı’ dedim. Mevcut yönetimin bir dönem görevde olduklarını hatırlattım. Bu kısa dönemde birçok icra dosyaları ve davalarla uğraşmak zorunda kaldılar. Asli görevlerini icra edemedikleri için bu arkadaşlarımıza bir dönem daha görev verilmesini ben bizzat genel kuruldan talep ettim ve rica ettim.
Dedim ki: ‘2015’te ve 2018’de rakibim olan Firuz Bağlıkaya için ben bu talepte bulunuyorum. Çünkü ben bunu şahsi olarak eleştirmiyorum. Bunu birliğimizi korumak, kollamak ve TÜRSAB’ın geleceğini düşündüğüm için, meslektaşlarımızın geleceğini düşündüğüm için bu cümleleri sarf ediyorum’ dedim. ‘Bu kürsüden ve sizden şunu rica ediyorum’ dedim. ‘Lütfen rayından çıkmış, TÜRSAB’ı tekrar rayına sokmak üzere’ Firuz Bağlıkaya ve ekibine bir dönem daha görev verilmesini rica ettim.
Nitekim ricamız ve istirhamımız yerine yerini buldu. Mesajımız yerini buldu ve ezici çoğunlukla ikinci dönemi Firuz Bağlıkaya ile ekibi kazandılar ve görevi kendilerine yeniden verdik.

SORU – Türsab Başkanı ile Bakan arasındaki kavga nedir?

TÜRSAB BAŞKANI, ‘AMİRİ’ BAKAN İLE BİR ARAYA GELMEDİ
Ancak geçtiğimiz 3 yıl boyunca hükümetle olan ilişkilerimiz ortada. Amir kurumumuz olan bakanlıkla ilişkilerimiz öldü. Bir takım şahsi meseleler, nedeniyle TÜRSAB başkanının Türkiye’nin Kültür ve Turizm Bakanı ile bir araya gelmemesi… Birlikte oturup sektörün sorunlarını Cumhurbaşkanına intikal ettirmemeleri… Birçok sektör pandemi nedeniyle destek alırken birlik üyelerimizin mağdur olması ve destek alamaması dolayısıyla bu 3 yılda maalesef sükutu hayale uğradık.
Açıkçası mevcut yönetim tutumları, tarzları, yaklaşımları nedeniyle birçok meslektaşımız bu mesleği terk etti, bıraktı işyerini kapattı. Acente belgelerini devretti ve sattı. Farklı farklı sektörlere geçtiler. Geçmişten birikimi olmayan, gayrimenkulu olmayan, malını satıcı satıp da ayakta kalabileceği bir şeyi olmayan tüm meslektaşlarımız bu mesleği bıraktılar. Yani mesleklerini kaybettiler. Bu süre zarfında TÜRSAB gerek itibar, gerek konumu, gerekse hükümetteki saygınlığını tamamen kaybetti.

TÜRSAB YÖNETİMLERİNDE BULUNANLAR ADAY OLMAYIN

Dolayısıyla artık bu yeni dönemde bu sürecin devam etmesi bitmelidir. TÜRSAB’ın kaybolan itibarının yeniden toparlanması için, geçmiş dönemde TÜRSAB’ta akçeli işlerde bulunanlar kenara çekilmeledir. Geçmiş yönetimlerde bulunan yönetim kurulu üyesi, yedeği, asili…
Hepsi için şunu söylüyorum: Lütfen arkadaşlar aday olmayınız. Eğer sektörümüzü düşünüyorsanız. Ağer meslektaşlarımızı düşünüyorsanız. Eğer bu sektörün geleceğini düşünüyorsanız. ÇÇok rica ediyorum, çok istirham ediyorum. Lütfen aday olmayın

SORU – TÜRSAB’ta seçim sonrası neler oldu?

TÜRSAB’TA KAVGALAR BİTMEDİ
Bu mesajım Firuz Bağlıkaya içinde geçerlidir. Bizden iki dönem destek istedi. İki dönemde kendisini destekledik. Ve bu görevini kendilerine verdik.
Ne yazık, gördük ki iç yönetimde kavgalar çıktı. Sorunlar oldu, ayrılanlar oldu, istifa edenler oldu, anlaşmazlıklar oldu. Yani TÜRSAB’ın kendi içindeki listede seçilen 30 yönetim kurulu üyesi, disiplin kurulu başkanı ayrıldı.
TÜRSAB ikinci başkanı konumunda olan Hasan Erdem kardeşimizde ayrıldı. Halbuki 2018 seçimlerde galip geldiklerinde birlikte ve beraber hareket etmişlerdi. Bu arkadaşlarımızı devre dışı bıraktılar. Halil Erol arkadaşımız denetim kurulunda görev yapan bir arkadaşımızdı. 1001 türlü iddialarla ve konularla, ihraç ettiler ve dışarı dışarıda bıraktılar.

SORU – Yönetmeliği dava etmiştiniz?

YÖNETMELIĞI DAVA ETTIM, KANUN ÇALIŞMASINI GÖRMEDİM
Sonuç itibariyle göreve gelir gelmez bir yönetmelik çıkardılar. O yönetmeliği bizlerle tartışmadılar. Hiç kimse görmedi. Böyle bir yönetmeliği Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB ortaklaşa hazırlamalıydı. Bu yönetmelikten dolayı açmış olduğum dava Danıştay'da halen devam ediyor. Kapanmış değildir. Ne karar çıkacak henüz belli değildir. Çünkü karara bağlanmadı.

Dolayısıyla haksız bulduğum o yönetmeliği de dava ettim. Bizimle istişare edilmeyen bir yönetmelikti. Nitekim ‘kanun çalışması yapıyoruz’ dediler. Yapılan kanun çalışmasını da görmedim. Bizimle, Bakanlık’la istişare edilmeyen kanun çalışması olur mu?

BAŞARAN DÖNEMİNDE KANUNU BAĞLIKAYA İLE TARTIŞTIK
Firuz Bağlıkaya’nın Başaran Ulusoy ile TÜRSAB ikinci başkanlığı döneminde biz günlerce aylarca 1618 kanununu sektörle beraber tartıştık ve görüştük. Geçmişte bunu yaptık. Yeni kanun taslaklarını biz böyle hazırladık. Ama arkadaşlarımız geçiremedi. Peki Firuz Bağlıkaya yönetimi göreve geldiğinde geçmiş dönemde yapılan istişare toplantılarını niye tekrar etmediler? Niye tekrar masaya yatırıp hep beraber konuşmadık?

SORU – Kanun taslağı ne oldu?

BAKANLIK SÜMENALTI ETTİ
Iyisiyle kötüsüyle hep beraber konuşalım. Karara bağlayalım, iyi de çıkarsa hepimize, kötü çıkarsa da hepimize diyeceksin. Hep beraber karar verdik, ortak akılla, ordtak amaçla buna karar verdik diyecektik. Ne oldu? Sonuçta hazırlanan yasa? Uygun olmadığı için Bakanlık tarafından uygun görülmediği için sümenaltı yapıldı ve bekletiliyor.
Şu anda 1618 sayılı kanun günün koşullarına göre, günün şartlarına göre güncellenmelidir. Ancak maalesef TÜRSAB’ın mevcut yönetiminin Bakanlık ile bir araya gelmesi mümkün değildir.

SORU – TÜRSAB Başkanı hükümetle kavgalı iken aday olması ne getirir?

HÜKÜMETLE KAVGALI, BAĞLIKAYA ADAY OLMAMALIDIR
Bu nedenle tekrar hatırlatalım. Artık meslektaşlarımızın menfaatini gözeterek birliğin önüne daha fazla set çekmeye gerek yoktur. Lütfen bu setleri kıralım. Verilen sözler tutulsun. iki dönem adaylığı bitmiştir. Süreç bitmiştir. Artık yeni dönemde Firuz Bağlıkaya başkan adaylığı açıklamasını iptal etmelidir. Bu ne birliğimiz, ne üyelerin, ne sektörün menfaatleri için doğru bir yaklaşım olmaz. Bu hükümet tarafından da hoş karşılanmaz. Bu anlamda hükümek hangi parti olarsa olsun. Bgün Ak Parti, yarın CHP, İyi Parti olabilir. Hangi parti olursa olsun. Bizim görüşümüzde ne olursa olsun. Birliğin başındaki insanlar olarak siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakıp, mevcut yönetimle, mevcut hükümetlerle iyi geçinmek zorundayız. Kavga etmeden sektörün menfaatlerini korumak, zorundayız. Ama ne yazık ki, son 3 yıldır bu manzarayı seyredemedik. Bu perdeyi açamadık.

SORU – Tamer Çiçek nasıl bir aday?

TAMER ÇİÇEK, KENDİSİNİ YETİŞTİRMİŞ BİR TURİZMCİDİR
Bu nedenle yeni dönemde genç, dinamik, teknolojiye ayak uydurmuş, kendi işinde, kendi mesleğinde, kendi şirketinde, kendi gemisinde çok iyi kaptanlık yapmış, başarılı genç bir arkadaşımız Tamer Çiçek Türsab’a aday oldu.

Tamer Çiçek kardeşimiz. vizyonuyla Türkçe başka olmak üzere Fransızca, ingilizce, Arapça’yi ana dili gibi konuşuyor.
Kendisini yetiştirmiş, üniversite mezunu ve doktorasını yapmış rehberlikten yetişmiş arkadaşımız 15- 16 yıldır sektörde olan arkadaşımızdir.
Ustaların hamurundan teknesinden geçmiştir.
Tamer Çiçek, Türk turizminin önemli kuruluşu ve bir çok kişinin yetiştiği Plantur’da rehberlik yapmış olmak ve Hüseyin Kurtoğulları gibi bir ‘usta’nın yanında çıraklık yapmak büyük bir ayrıcalıktır.
Tamer Çiçek hakkında Hüseyin Kurtoğulları’na “Çıraklığı nasıldı?” diye sorduğumda “Çok çalışkan, çok iyi bir arkadaşımızdı. Dürüst bir arkadaşımızdı” cevabını aldım.

SORU - TÜRSAB Başkanı’na kime destek vereceğinizi bildirdiniz mi?

TAMER ÇİÇEK’E DESTEĞİMİ BAĞLIKAYA’YA SÖYLEDİM
Hüseyin Kurtoğulları’nın davetiyle kahvaltıya katıldım. Orada çok açık ve net bir şekilde düşüncelerimi ve görüşlerimi söyledim. Firuz Bağlıkaya’yı iki ay önce telefonla arayarak kendisine “ TÜRSAB’a başkan adayı olarak yeni bir genç meslektaşımız çıkıyor. Ona destek vereceğim” dedim.
Firuz Bağlıkaya’ya yeni dönemde aday olması durumunda destek vermeyeceğimi söyledim. Genç arkadaşımız adaylığa karar verdiği takdirde arkasında olacağıma, ona her türlü desteğimi vereceğimi söyledim.
2013’te kendi başıma başkan adayı olarak çıkarken daha basın toplantısı yapmadan Başaran Ulusoy’a gidip “Ben önümüzdeki dönem TÜRSAB Başkan adayıyım” diyen açık sözlü bir insanım. Bugüne kadar sözümü hiç kimseden esirgemedim.
Bakın geçen genel kurulda, Bakan’ın teşrif etmemesi nedeniyle çıkıp herkesin huzurunda “Eğer bakan burayı onurlandırmadıysa, bir dönem daha aday olan Firuz Bağlıkaya ile birlikte yönetimin ayıbıdır. Ancak Bakan bilerek gelmesiyse Bakan’ın ayıbıdır” demiştim. Hiç çekinmeden herşeyi söyleyen, yeri geldiğinde eleştiren, ama yeri geldiğinde alkışlayan olmalıyız.

SORU – TGA hakkında ne düşünüyorsunuz?

TGA, BİZE DAHA FAZLA KAZANDIRMALIDIR
Nitekim TGA girişiminden dolayı Bakan’ı alkışladık. Niye? Çünkü Bakan, 50 yıldır eksiğimiz olan, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın kurulmasına vesile oldu. Sektör şikayetçi deniliyor. Paralar ödeniyor. Elbette ki ödeyeceğiz. Eğer biz bu sektörden para kazanıyorsak kazancınızın bir kısmını vereceğiz. Daha fazla kazanmak, sektörü geliştirmek, sektörün miraslarını yani kültürel mirasımızı restore etmek, ayakta tutmak, gelecek nesillere miras bırakmak istiyorsak tabii ki ciromuzdan gelirimizden paylar vereceğiz.

TGA’DA TÜRSAB ÜYESİ ÇALIŞMIYOR
Firuz Bağlıkaya TGA’nın amacına uygun kurulmadığı yaklaşımına benim bir cevabım oldu.
Acaba TÜRSAB’ı temsilen oraya seçtiğimiz arkadaşın görevini doğru yapmamasından kaynaklanabilir mi?
TÜRSAB, TGA’ya sunulmak üzere üyelerine menfaat sağlamak ve önlerini açmak için proje üretmediyse ne olacak? Hedef ülkelere yönelik dijital ortamlarla yüzyüze b2b platformları yapmadıysa bu TGA’nın hatası değildir. Bu TÜRSAB’ı temsilen üyeler tarafınadan seçilmiş üyenin hatasıdır. Eğer TÜRSAB’ın üyesi birliğine menfaat sağlamamışsa bu hata TGA’nın hatası değildir. Bakan’ın ve TGA yönetim kurulunun hatası değildir.

SORU – TGA’ya önümüzdeki dönem aday olacak mısınız?

TGA’YA ADAYIM

O yönetim kurulunda koltuğumuz var ve temsil ediliyoruz. O temsilci arkadaş o kurula, üyelerimizi koruyacak, kollayacak ve önünü açacak projeler götürmediği için ve temsil kabiliyeti yeterli olmadığı içindir.
Ben biliyorsunuz geçen dönem TGA’ya adaydım. Şimdi bu dönem de inşallah aday olacağım. Çünkü o koltuğun hakkı verilmelidir. O koltuğa kim oturuyorsa, biz acentalar olarak toplam cironun yüzde 5’ini veriyorsak. Biz onun yüzde 15- 20-25’ini geri alabilmeliyiz. Neyle? Parayla değil, projelerle gideceğiz. Diyeceğiz ki bu projeleri gerçekleştireceğiz. Meslektaşlarımızla birlikte gerekirse yüzyüze workshoplar, gerekirse dijital ortamlarda workshoplar, gerekirse başka projeler yapacağız. Acentelere iş imkanları sağlayacak partnerlik ilişkilerini güçlendirecek ilave projelerle gideceğiz. Olmasa “Bu projeyi gerçekleştirmek istiyoruz bakanım” diyeceğiz.

TGA’DA BİRLİĞİN MENFAATİ İÇİN ÇALIŞACAK ÜYE LAZIM
Diyeceksin ki, alacaksın. Demezsen projeyi getirmezsen. Doğru projelerle gitmesen, ne kurul kabul eder ne de bakan kabul eder. Dolayısıyla orada yeni dönemde TGA’ya seçilecek olan yönetim kurulu üyemiz gerçek anlamda birikimli tecrübeli, yeri geldiğinde de masaya yumruğunu vurup, “Evet ben birliğim için birlik üyelerinin menfaati için bu projenin yapılmasını istiyorum” diyecek. Kavgasını edecek, mücadele edecek bir arkadaş olması lazımdır. Dolayısıyla bu anlamda yine aday olacağım inşallah. TGA’da birliğimizi temsil etmek istiyorum. Ümit ediyorum ki bu done göreve talip olan genç arkadaşlarımızın yolu açık bahtı da açık olsun. Ben başarılar diliyorum.

SORU - Bağlıkaya’nın bitmeyen projesi var mı?

BAŞLATILAN VE BİTİRİLEMEYEN PROJE YOK
Şimdi bakalım Firuz Bağlıkaya’ya… Başlattığı bir proje olup da “Ya ben şu projeyi başlattım ama daha bitiremedim. BİR döneme daha ihtiyacım var” diyecek başlamış ve bitmemiş bir projesi yok.
Geçmişte çok alıştık. Başaran Ulusoy, “Bir dönem daha istiyorum’ derdi.
Niye kardeşim?
“İşte KOMER’i başlattım, bitiremedim, müsaade edeyim, bitireyim”
O bitti genel merkez binası başladı.
“Genel merkez binasını başlattım bitireyim Şuranın 1 mürüvvetini göreyim, 35 ay oturayım içinde” dedi.
Yine insanları kandırdı. Ondan sonra yine seçildi. Yine aldı ve hep böyle bir yarım proje tamamlama işi sürdü gitti..
Firuz Bağlıkaya’nın öyle yarım kalmış bir projesi de yok. Başlamış projesi de yok, Ortada bitmiş bitmek üzere ya da yarım kalmış bir proje de yok. Dolayısıyla Firuz Bağlıkaya’nın “Ya şu projeleri de yapamadım, üzerinde kaldı. Şu projeleri başlamıştım, yarısına geldim. Bir döneme daha ihtiyacım var deme lüksü yok. Onun için başkan görevini yapmıştır. Teşekkür ediyoruz. Yaptığı görevden dolayı geçmiş dönem hesaplarına bağımsız denetimlerle denetlenmiştir. Vicdanen bir takım çalışmalarını yapmıştır. Sektörü TÜRSAB’ı profesyonelleştirmeye çalışmıştır. Yaptığı güzel şeyler vardır. Bunlardan dolayı kendisine müteşekkirim.

SORU – Bağlıkaya için son olarak düşünceleriniz neler?

FIRUZ BAĞLıKAYA, MISYONUNU TAMAMLAMıŞTıR.
Genel Kurul'da çıktım, söyledim. Bunları söylemekte beis görmüyorum. Artık Firuz Bağlıkaya misyonunu tamamlamıştır. Verdiği sözü tutması gerekir. Yeni dönemde aday olmamasını kendisinden bizzat istirham ediyorum.

Onun için gençlerin önünü açalım. Bırakalım gençler çalışsınlar. Pırıl pırıl genç kendi işlerinde başarılıdır. Bırakalım kendi işinde yüksek cirolar yapan, paraya ihtiyacı olmayan akçeli işlere girmeyecek dürüst arkadaşlarımız oraya gelsin.
TÜRSAB’ı teslim edelim bir dönem yürüsünler. TÜRSAB’ı kurtarsınlar, itibarını iade etsinler.

İSTİŞARE KURULU OLARAK GENÇLERİN YANINDA OLACAĞIZ
Bizler de tecrübeli insanlar olarak onların yanında olacağız. Bütün ustalarımızla, büyüklerimizle, aksakallı insanlarımızla birlikte yüksek istişare kurulunu kuracağız ve orada olacağız. O arkadaşlarımıza yol tutacağız, ışık tutacağız.
Gerekirse hükümetle olan ilişkilerde yön verecek. önlerini açarak başarılı olmaları sektöre hizmet etmelerin sağlayacağız. Üyelerin menfaatlerinin korunması, teyşviklerden gerekli desteklerin alınması için her türlü girişimi ve yardımı esirgemeyeceğiz. Hepimiz sırlarında, arkalarında yanlarında olacağız. Dolayısıyla yanlış yaptıklarında uyaracağız, doğru yapmaları için yol göstereceğiz. Projelerin hayata geçmesi için destek olacağız. Artık bu saatten sonra bizler gibi 30-40 yılını bu mesleğe vermiş turizm konusnda tecrübe sahibi olanların yapması gereken ağabelmiktir ustalıktır. Herkese başarılar diliyorum.

Gençlerin önünü açın, verdiğiniz sözleri tutun. Bırakın sektör büyüsün beraber faydalanalım. Milli menfaatimizin önü kesilmesin, sektörün önü kesilmesin ve birlik üyelerimizn menfaatlerini, itibarların yeniden kazandırmış olalım.

SORU - Bu seçimde TÜRSAB’ın varlığı ve yokluğu bıçak sırtında mıdır?

BU SEÇIM TÜRSABıN ÖLÜM KALıM NOKTASıDıR
Bu seçim TÜRSAB’ın varlığı ve yokluğudur. TÜRSAB’ın ölüm kalım noktasıdır. Ya bu dönüşüm olacak, gençlerin önünü açacağız ve teknolojiye ayak uyduracağız. TÜRSAB hayatını idame ettirerek yürüyecek ve sektörde kalacak. Ya da TÜRSAB diye bir birlik kalmayacak. Ya da elimizdeki belgeleri bir anı olarak duvara asar ve bakarız. Belgelerin hiçbir değeri olmaz. Hem belgelerin hem de mesleğimizin hiçbir ehemmiyeti kalmaz. TÜRSAB’ın yaşaması, kaybolmaması ve teknolojiye ayak uydurması ançak yeni nesil ile olur. Bırakalım yeni nesil bunu başarsın. Önünü açalım. Set çekmeyelim. Geleceğimizi düşünelim