Ankara Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, bir madencilik firmasından 350 bin dolar (yaklaşık 2 milyon lira) rüşvet istendiği kaydedildi.

Bir dönem MAPEG’de denetleme şube müdürü olarak da görev yapan Yaver Sever, kendisini eski Denizli belediye başkanı olarak tanıtan Cafer Durmaz, kendisini kapatılan başbakanlıkta müfettiş olarak tanıtan Haci Ali Koçyiğit dosya kapsamında yargılanan üç isim.

‘Ceza 10 milyon, ruhsat da iptal olacak’

Üç isme yönelik suçlamanın gerisinde, Muğla’nın Milas ilçesinde diaspor kristali ve boksit alanında faaliyet gösteren Milenyum Madencilik’ten 350 bin dolar talep edildiği iddiası yer alıyor.

İddianameye göre Durmaz geçen yıl, Milenyum Madencilik’in sahibi Ahmet Murat Akgün’ü arayıp maden ocağında denetim yapıldığını ve 10 milyon lira idari para cezası kesilip ruhsatının da iptal edileceği bilgisine ulaştığını söyledi. Durmaz, görüşmenin devamında MAPEG ile iyi ilişkilerinin olduğunu, sorunu 350 bin dolara çözebileceğini söyledi.

Akgün bunun üzerine konuyu MAPEG yetkililerine bildirdi.

Durmaz ile Akgün arasındaki ilk görüşmeden bir ay sonra rapor çıktı. Rapor, Milenyum Madencilik’in aleyhineydi.

Hem cepten hem sabit hattan…

Akgün savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık, suçlanan isimlerle ilgili HTS kayıtlarının çıkarılmasını istedi. Gelen kayıtlara göre Durmaz, Sever ve Koçyiğit arasında yoğun bir görüşme yürütüldüğü anlaşıldı. Buna göre Sever ile Koçyiğit 16 Nisan 2018- 31 Temmuz 2018 tarihleri arasında 66 kez görüştü. Yine, Sever’e ait makam telefonu üzerinden de 20 görüşmenin olduğu belirlendi. Koçyiğit ile Durmaz arasında ise 900’e yakın görüşme yapılmıştı.

‘Bana sorununu aktardı, 200 bin dolara çözerim dedim’

Savcılık soruşturması sürecinde ifadeleri alınan şüpheliler suçlamaları kabul etmedi. Sever, Durmaz’ı tanımadığını, Koçyiğit’i ise mermer sektörüne girmek istediği için bir iki yıl önce tanıdığını söyledi. Sever, makam telefonundan yapılan görüşmelerin ise başkalarınca yapılmış olabileceğini söyledi.

Koçyiğit ise şirket sahibi Murat Akgün’le görüştüğünü kaydederek şunları söyledi: “Bana şirketiyle ilgili sorunu aktardı. Ben de 200 bin dolara (1 milyon 150 bin lira) çözebileceğimi söyledim. Ancak, ortaklarıyla yaptığı görüşmede bu parayı veremeyeceğini söyledi. Ben de, parayı ve vekaleti vermediği takdirde işi takip etmeyeceğimi söyledim.”

Ali Yılmaz/Diken