Erdoğan seçim için 14 Mayıs’ı işaret etmiş, 10 Mart’ta da yetkisini kullanıp seçimi ‘öne alacağını’ açıklamıştı. İktidar, buna erken seçim değil ‘güncelleme’ olarak bakarken, kamuoyunda Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağı ve seçime hangi kanunla gidileceği tartışma konusu olmuştu.

Daha önce cumhurbaşkanlığı için girdiği seçimleri iki kez kazanan Erdoğan’ın anayasaya göre üçüncü dönem adaylığı çoğu hukukçuya göre mümkün değil.

Kabine toplantısı sonrası konuşan Erdoğan, şunları dedi: 

* 10 Mart Cuma günü Anayasa’nın bize verdiği yetkiye dayanarak alacağımız seçim kararının ertesi gün Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla süreci başlatıyoruz

* Gündem sapmasına yol açacak sürecin geride kalması ve seçim tartışmalarından çıkılması şarttır. Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılması bize bu imkanı verecektir.

* İkametgahını veya seçmen kaydını değiştiren depremzedelerin hak ve imkanlardan mahrum kalmamalarını sağlayacak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlıyoruz.

‘Sıfırlanma’ teorisi

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçiminin eski, 2018’deki seçiminse yeni sistemle yapıldığını belirterek “Bir kanunun istisnai olarak geçmişe etkili olabilmesi için kanunda bu konuda açık hüküm olması gerekir” demişti. Bu görüşü savunanların temel argümanı yeni sistemle her şeyin sıfırlanmış olması. Erdoğan da üçüncü defa adaylığına ilişkin ‘yeni sistemle kronometreyi sıfırladıklarını’ belirterek, adaylığının önünde engel oluşmadığını söyledi.

Fakat söz konusu görüş bir argüman olmaktan öteye geçemiyor zira ilgili kanunda ‘sıfırlanma’ya dair bir madde bulunmuyor.