Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrası gündemde yer alan konulara ilişkin olarak açıklamalarda bulundu.

Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı alınan tedbirlerin iller bazında kademeli olarak gevşetilmesi ve son günlerde artan vaka sayısıyla ilgili konuşan Erdoğan, "Bizler daha çok bilim kurulu ile Sağlık Bakanlığımızın koordinesinde götürüyoruz. Mutasyonun inişli çıkışlı görüntüleri bizleri de karar almada zorluyor. Şu anda da tüm dünyada olduğu gibi bizde de böyle bir sıkıntı var" dedi.

"Restoran, kafe, kuaför gibi yerler konusunda şartları zorlayacağız. Mümkün olduğunca şu an aldığımız kararların arkasında durmaya çalışacağız. Netice almakta zorlanmaya başlarsak süreci devam ettireceğiz" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Aşı konusunda şu anda bizim Çin ile anlaşmamız var. Oradan aldığımız ve alacağımız aşılar devam ediyor. Bu arada Almanya ile olan anlaşmamız da devam ediyor. Fakat yine Rusya bir anlaşmamız var. Rusya ile olan anlaşmada görüşmelerimiz bakanlıklarımız arasında devam ediyor. Çin'den de ikinci bir paketin gelmesi söz konusu olabilir. O konuda da mutabık kalırsak 50 milyon doz daha Çin'den alabiliriz."

'Herhalde Mısır halkını Yunanistan'ın yanına yerleştirmek mümkün değil'

Erdoğan, Türkiye Mısır ilişkileriyle ilgili olarak da "Mısır'la istihbari, diplomatik ve ekonomik olarak zaten işbirliği sürecimiz devam ediyor, bunda sıkıntı söz konusu değil. Bunu en üst düzeyde değil de bir tık altında devam ediyor. Gönlümüz ister ki, Mısır ile süreci çok daha iyi bir şekilde devam ettirelim" dedi. Erdoğan, şunları söyledi:

"Yapılan görüşmeler netice verici olduktan sonra biz bunu çok daha ileri kademelere taşırız çünkü Mısır halkı ile Türk milletinin ayrı olması söz konusu değil. Herhalde Mısır halkını Yunanistan'ın yanına yerleştirmek mümkün değil. Hiçbir zaman biz Yunan halkıyla Mısır halkının özdeş olacağına inanamayız. Bunun için de olması gereken yerde görmek isteriz.

Hatta daha ileri gidiyorum Suudi Arabistan'ın Yunanistan'la ortak tatbikata girmesi bile bizi üzmüştür. Suudi Arabistan'ı böyle bir karar sürecinde görmek istemezdik. Suudi Arabistanlı yetkilerle görüşeceğiz: Bu böyle olmamalıdır diye düşünüyoruz."