Erdoğan, Trump’a ne zaman ulaşabileceğini o kadar iyi biliyordu ki...
ABD Başkanı Donald Trump’ın telefon görüşmelerini, tanıklara ve resmi belgelere dayandırarak uluslararası kamuoyuna aktaran gazeteci Carl Bernstein dünyayı şaşkına çeviren açıklamalar yaparak Trump’ı ifşa etti.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Aylar boyunca derlediği bilgileri kamuoyu ile paylaşan Bernstein, Trump’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel’e “salak” dediğini ve başta Avustralya, Kanada, İngiltere ve Fransa olmak üzere birçok müttefikine de hakaretler yağdırarak adeta “zorbalık” yaptığını söyledi.
“BİR B.K BİLDİKLERİ YOK”
Sözcü’den Yiğit Can Kaytmaz’ın haberine göre; Bernstein’a konuşan iki kaynak, Trump’ın yabancı liderlerle konuşurken adeta bir hayal aleminde olduğunu söylerken, “Trump, Erdoğan ve Putin’le konuşurken sürekli önceki başkanları eleştirirdi. Barack Obama ve George W. Bush gibi rakipleri hakkında, ‘bir b.k bildikleri yok’ yorumunu yaptı” ifadesini kullandı.
Yüzlerce telefon görüşmesinden çıkan sonucu paylaşan Bernstein, “Trump, telefon görüşmelerine o kadar hazırlıksızdı ki birçok kez Rusya Devlet Başkanı Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı tavizler verdi. Üst düzey birçok ABD’li yetkili ki bunların arasında eski dışişleri bakanları, savunma bakanları ve ulusal güvenlik danışmanları var, Başkan’ın bu hataları yüzünden ABD’nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu söyledi” ifadesini kullandı.
Bernstein’ın gündeme getirdiği isimler ise Ulusal Güvenlik Danışmanları H.R. McMaster ve John Bolton, Savunma Bakanı James Mattis, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Beyaz Saray Genel Sekreteri John Kelly olduğu belirtildi.
“BU GÖRÜŞMELER RAHATSIZ EDERDİ”
CNN’de de yer alan haberin detaylarında şu ifadeler dikkat çekti: “Trump ile en çok özel telefon görüşmesi gerçekleştiren lider Erdoğan’dı. Bazen Beyaz Saray’ı haftada en az iki kere arar ve doğrudan Trump’a bağlanırdı. Erdoğan’dan sonra Fransa Cumhurbaşkanı Macron sık sık Trump ile konuşurdu. Macron sık sık Trump’ı küresel iklim değişikliği politikasını değiştirmesi konusunda ikna etmeye çalışırdı. Erdoğan’ın Trump ile görüşmelerinin sıklığı McMaster, Bolton ve Kelly’i rahatsız ederdi çünkü Erdoğan Trump’tan bazı politikalarını değiştirmesini isterdi ve bu sebeple Erdoğan, Ulusal Güvenlik Konseyi protokollerini bypass ederdi ve protokolü atlardı”.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump’a ne zaman doğrudan ulaşabileceğinin ilgi çekici olduğu belirtilirken CNN’in haberinde, “Erdoğan, Trump’a ne zaman ulaşabileceğini o kadar iyi biliyordu ki Beyaz Saray yetkilileri Türkiye’nin Washington’daki istihbarat servisinin Trump’ın programını ve nerede olduğunu bildiğini ve bu şekilde Ankara’ya bilgi verdiği konusunda ikna oldu. Bazı zamanlarda Erdoğan, Trump’ı golf sahasında yakalıyordu ve ikili uzun uzun konuşuyordu. İki kaynak, Trump’ın Suriye’deki durum ve Orta Doğu’daki vaziyet ile ilgili durumu bilmediğini ve bu sebeple Erdoğan’la konuşurken sık sık gardını düşürdüğünü söylerken, ‘Erdoğan, bunu avantaja çevirdi’ yorumunu yaptı” ifadesi yer aldı.
Özellikle ABD’nin Suriye’den çıkma kararının arkasında Erdoğan’ın Trump ile yaptığı telefon görüşmesindeki etkisine dikkat çekildi.
Öte yandan Trump’ın Erdoğan’la konuşmaları sırasında bazen gerilim yaşandığı da ortaya çıktı. Trump’ın özellikle rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılmaması sebebiyle Erdoğan’la tartıştığı ifade edildi.
S-400 TEKLİFİ
Washington ile Ankara arasında S-400 nedeniyle yaşanan anlaşmazlıkların ardından, ABD’de Cumhuriyetçi Parti’den Senatör Whip John Thune, 2021 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nda sistemlerin Türkiye’den satın alınmasını mümkün kılacak bir düzenleme teklif etti.
ABD’li Senatör Whip John Thune, Washington ile Ankara arasındaki anlaşmazlığı çözmek için, 2021 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nda Türkiye’nin elindeki Rus S-400 füze savunma sistemlerinin satın alınmasına olanak verecek bir değişiklik teklifi sundu. Düzenleme ile ABD ordusunun füze tedarik bütçesi kullanılarak sistemlerin alınması öngörülüyor.
Sputnik’in aktardıklarına göre bu adım ABD’nin NATO üyesi Türkiye’yi, S-400 satın aldığı için F-35 programından çıkarmasından bir yıl sonra geldi. Ancak Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Jim Rish, karşı yönde bir adım daha attı. Rish, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nın yürürlüğe girmesinden 30 gün sonra, ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) çerçevesinde Türkiye’ye yaptırım uygulanmasına yönelik bir öneri sundu.
YORUMLAR
Yorum Yap