Erdoğan: Türk ekonomisi, krizlere karşı daha hazırlıklı yapıya kavuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu haydut devlete (Ermenistan) destek verenleri, kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum" dedi.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'in 27. Dönem 4. Yasama Yılı'nın açılışı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerine hitap etti.
Erdoğan, "Türkiye Büyük Millet Meclisimizin yasama alanında temsilcisi olduğu kadim ve asil duruş, evlatlarımıza bırakacağımız en kıymetli hazinedir. Ülkemizin terörle mücadelesinde ve uluslararası alanda haklarını koruma gayretlerinde net tutum sergileyen Meclisimizin tüm mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde Kıbrıs ve Azerbaycan Türklerinden Balkanlar ve Kuzey Afrika'ya kadar her yerde kardeşlerimize samimi destek veren Meclisimiz, milletimizle birlikte tüm dostlarımızın da umut kaynağı olduğunu göstermiştir" diye konuştu.
?'Bizim Meclisimiz herhangi bir Meclis değil'
Büyük Millet Meclisi'nin dualarla, tekbirlerle, heyecanla, coşkuyla açılışının 100. yıl dönüme işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Koronavirüs salgınının yayılma günlerine denk gelmesi sebebiyle bu önemli yıl dönümünü, maalesef arzu ettiğimiz görkemde kutlayamadık. İnşallah Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yıl dönümünü, hedeflerimize de ulaşmış olarak, şanına layık kutlamalarla karşılayacağız. Bizim Meclisimiz herhangi bir Meclis değildir. Burası, 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.' ilkesiyle milli iradenin tecelligahı olmuş yerdir. Burası, 'Ya istiklal ya ölüm.' şiarıyla ülkemizin İstiklal Harbi'ni bizzat yönetmiş gazi bir Meclistir. Burası, 'Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.' meydan okuyuşuyla istiklaline ve istikbaline sahip çıkan bir milletin, evidir. Burası, coğrafyamızdaki son sığınağımız Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran Meclistir. Türkiye'nin çok partili siyasi hayata geçmesiyle başlayan demokratik dönüşümler de hep TBMM tarafından gerçekleştirilmiştir. Nice darbelere ve darbe girişimlerine, muhtıralara, vesayetin sinsi oyunlarına rağmen bu kutlu çatı, daima temsilcisi olduğu milletin onurunu korumuştur. Elbette burada hatırlamak istemediğimiz kimi müessif hadiseler de yaşanmıştır. Ama bu durum, Meclisimizin temsil ettiği değerlerin yüceliğine halel getirmez. Özellikle 15 Temmuz gecesi bu Meclis'in ortaya koyduğu cesur ve kararlı duruş, dünya demokrasi tarihine geçmiştir. Türkiye'yi demokrasiye bedel ödemeden sahip olmuş bir ülke diye itham edenler, umarız 15 Temmuz gecesi bu bühtanlarından dolayı utanç duymuşlardır. Milletimizin yaşadığı veya savuşturduğu her sıkıntının ardından milli iradenin tecelligahı olan Meclisimiz, üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmeyi bilmiştir. Ülkemizin elde ettiği tüm kazanımlarda en büyük pay sahibi Meclisimizdir. Sadece son 18 yılda bu çatı altında gerçekleştirilen reformlar, yapılan düzenlemeler, alınan kararlar, sergilenen takdire şayan tutumlar özellikle hayranlık verici bir başarı hikayesidir. İnşallah önümüzdeki dönemde Meclisimiz, çok daha büyük başarılarla tarih yazmayı sürdürecektir."
'Eski alışkanlıklarla yeni bir sistemi sürdürmenin zorluklarını her alanda yaşıyoruz'
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşma yolculuğunda, Meclis'e düşen daha çok görevler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, diğer kurumlarımız gibi Meclisimizin de kendi alanına yoğunlaşabilmesine imkan sağlamıştır. Elbette böylesine köklü yönetim sistemi değişikliklerinin ideal uygulama seviyesine gelmesi vakit alacaktır. Eski alışkanlıklarla yeni bir sistemi sürdürmenin zorluklarını her alanda yaşıyoruz. Ama her geçen gün yasama, yürütme ve yargının yeni sistem doğrultusunda kendini geliştirdiğini görüyoruz. Yeni reformlarla, hukuki ve icrai olarak tespit ettiğimiz aksaklıkları gideriyor, çıtayı sürekli yukarıya taşıyoruz. İnşallah Türkiye, bu konuda da dünyaya örnek olacak başarılara imza atacaktır. Meclisimizin yeni yasama yılında, bu çerçevede çok önemli çalışmalar gerçekleştireceğine inanıyorum. Siyasi rekabet ile ülkeye ve millete hizmet yarışı arasındaki çizginin en iyi konduğu ve korunduğu yerin Meclisimiz olması gerektiğini düşünüyorum. Yeni dönemde Meclis çalışmalarına katkı verecek her partiden milletvekilimize şimdiden teşekkür ediyorum."
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
'Azeri kardeşlerimiz kendi göbeklerini kesmenin adımını attılar'
Dünyanın doğusu ve batısıyla, kuzeyi ve güneyiyle her köşesinin güvenliğe ihtiyacı var. Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyorum. İşgalcilerin bu topraklardan çıkmaları gerekir ki burada bir çözüme ulaşılsın. Şimdi netice zamanı. Azeri kardeşlerimiz de kendi göbeklerini kesmenin adımını attılar.
Türkiye olarak, kendimizi 'iki devlet tek millet' olarak gördüğümüz Azerbaycanlı kardeşlerimize tüm imkanlarımızla ve tüm kalbimizle destek vermeyi sürdüreceğiz.
Bu bölgede kalıcı barışın yolu, Ermenilerin işgal ettikleri her karış Azerbaycan toprağından geri çekilmelerinden geçiyor. Ermenistan yönetimini, her şeyi bir kenara bırakıp ısrarla Türkiye'ye iftira atma gayreti de kurtaramayacak.
Bu haydut devlete (Ermenistan) destek verenleri, kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum.
'Avrupa Birliği, etkisiz, ufuksuz, sığ bir yapı haline dönüşmüştür'
Akdeniz'deki siyasi ve ekonomik potansiyelin paylaşımıyla ilgili anlaşmazlıkların hakkaniyet temelinde çözülmesi öncelikli tercihimizdir.
Avrupa Birliği, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklıklarının esiri olarak, etkisiz, ufuksuz, sığ bir yapı haline dönüşmüştür.
Bölgemizde ortaya çıkmış olup da, Avrupa Birliği'nin inisiyatifi ve ağırlığı ile çözüme kavuşmuş tek bir sorun yoktur. Tam tersine, Birliğin müdahil olduğu her kriz, yeni boyutlar kazanarak büyümüştür.
Birinci dünya savaşında, gözyaşları içinde terk etmek zorunda kaldığımız bu şehirde, hâlâ Osmanlı'nın direniş izlerine rastlamak mümkündür. Yani Kudüs bizim şehrimizdir, bizden bir şehirdir.
Mazlum Filistin halkının her platformda haklarını dile getirmeyi, ülkemiz ve milletimiz adına bir şeref kabul ediyoruz.
'Türk ekonomisi, krizlere karşı daha hazırlıklı yapıya kavuştu'
Türk ekonomisi, yaşadığı bunca saldırı ve şok ardından kırılganlıklara karşı daha dayanıklı, krizlere karşı daha hazırlıklı yapıya kavuştu.
Gelişmiş ülkelerin dahi vatandaşlarını kendi hallerine terk ettiği salgın döneminde, Türkiye içeride ve dışarıda erdemli bir duruş ortaya koydu.
Üçüncü çeyrekle ilgili öncü göstergeler ekonominin hızla toparlandığına işaret ediyor. Amacımız V tipi toparlanmayı sağlayıp yılı pozitif kapatmaktır.
Türkiye diğer ülkelerdeki aşı çalışmalarını yakından takip etmenin yanında kendi aşısını da üretiyor.
YORUMLAR
Yorum Yap