Erdoğan'dan flaş seçim çıkışı: İki seçim ayrı yapılmalı!
Erdoğan: "Muhtarlık seçimlerinin belediye başkanlığı seçimlerinden önce veya sonra yapılması her iki seçimin de daha sağlıklı yürümesini temin edecektir." dedi.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Muhtarlık seçimlerinin de belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimlerinden ayrılmasında yarar var. Muhtarlık seçimlerinin, belediye başkanlığı seçimlerinden önce veya sonra yapılması, her iki seçimin de daha sağlıklı yürümesini temin edecektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'nin desteğiyle Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen İstanbul Muhtarları Buluşması'nda katılımcılara hitap etti.
Erdoğan, bugün İstanbul'un 39 ilçesinin tamamından muhtarlarla bir araya geldiklerini belirterek, 31 Mart seçimlerinde tekrar seçilen ve ilk defa göreve gelen tüm muhtarları tebrik etti.
Başkan Erdoğan: "Muhtarlık seçimlerinin yerel seçimlerden ayrılmasında yarar var"
Muhtarlar toplantısının 50'ncisini sadece İstanbul muhtarlarıyla yapmak istediklerini dile getiren Erdoğan, çünkü milletin evinde, Külliye'de sürekli muhtarlarla buluştuklarını, buluşmaya devam ettiklerini ve bundan sonra da edeceklerini söyledi.
Erdoğan, iftar programına katılanların ramazanlarını tebrik ederek, "Bizim gözümüzde muhtar, mahallesindeki her bir hanenin sevincini de hüznünü de eksiğini de en iyi şekilde bilmesi gereken kişidir." dedi.
Muhtarlıkların büyüklükleri çok farklı olduğu için büyükşehirler başta olmak üzere, bazı yerlerde bir kişinin tüm mahalleyi kucaklamasının mümkün olmayabildiğini, aynı şekilde çok küçük mahallelere de rastlanabildiğini aktaran Erdoğan, esasen kırsal için ayrı, büyükşehirler için ayrı olacak şekilde mahallelerin fiziki büyüklük ve nüfus esasına göre gözden geçirilmesinde fayda gördüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, etkin şekilde yönetilebilir mahalle birimlerinin muhtarlar vasıtasıyla millete verilecek hizmetlerin hızını ve kalitesini yükselteceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde, muhtarlık seçimlerinin de belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimlerinden ayrılmasında yarar var. Muhtarlık seçimlerinin, belediye başkanlığı seçimlerinden önce veya sonra yapılması, her iki seçimin de daha sağlıklı yürümesini temin edecektir. Biliyorsunuz, muhtarlıklarımızı hem yönetim sistemi içindeki yerine hem de özlük hakları itibarıyla bugünkü konumlarına biz getirdik. Özlük haklarının yanında 'silah' dediniz silah da verdik, hem de geri iade edilmemek üzere. İçişleri Bakanlığımız bünyesinde bir Muhtarlar Daire Başkanlığı ve Muhtarlık Bilgi Sistemi'ni de biz kurduk. Daha önce böyle bir şey yoktu. Bu nedir biliyor musunuz? Bu, muhtarlık müessesesine verdiğimiz önemin bir ifadesidir. Valilerimize, kaymakamlarımıza ve belediye başkanlarımıza, muhtarlarımızla yakından ilgilenmeleri konusunda kesin talimatlarımız var. İnşallah önümüzdeki dönemde sizlerle el, gönül, fikir birliği içinde mahallelerimize ve ülkemize çok daha büyük hizmetlere beraberce imza atacağız."
"SANDIK KURULU ÜYELERİNDEN 20 BİNE YAKINI KANUNA AYKIRI ATANMIŞTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüksek Seçim Kurulu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi, hiç şüphesiz sizlerin de en önemli gündem maddesidir." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konuda kafaların hala net olmadığını görüyorum. Bunun için seçimlerin yenilenmesi kararının niçin verildiğini bir kez de sizlerle paylaşmak istiyorum. Seçim kanununda geçtiğimiz yılın mart ayında yapılan bir değişiklikle, sandık kurulu başkanı ve bir üyesinin kamu görevlisi veya diğer adıyla memur olması şartı getirilmiştir. Dikkat edin memur. Yani herhangi bir işçi, sözleşmeli veya fark etmez, sandık kuruluna başkan olamaz veya ikinci bir üye olamaz. Niye? Çünkü memur olması şart. Yani 657 sayılı kanun, bununla memur. Bu hüküm ilk olarak 24 Haziran 2018 seçimlerinde uygulandı. İlk seçim kurulları, sandık kurulu memur üyelerinin listelerini partilere vermediği için, 24 Haziran 2018 seçimlerinde bu kuralın ne derece uygulandığını bilmiyoruz. Biz bu konudaki sorunu, 31 Mart seçimlerinde, büyükşehir seçimlerinde aradaki farkın sürekli azalması sebebiyle, seçimin tüm aşamalarını mercek altına alınca tespit ettik. İnceleme ve araştırmalarımız sırasında sadece sandık kurulu üyeleriyle ilgili usulsüzlüğü belirlemekle kalmadık, kasıtlı veya sehven yapılmış daha pek çok yanlışı da ortaya çıkardık."
31 Mart seçimlerinde hem sandık kurulu üyelerinin atanması hem de oy sayım ve döküm cetvelleri konusunda çok ciddi hatalı işlemlerinin olduğunu belgeleriyle Yüksek Seçim Kurulu'na bildirdiklerine işaret eden Erdoğan, "Şu rakamlara özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. İstanbul'daki yaklaşık 62 bin sandık kurulu üyesinden 20 bine yakını kanuna aykırı atanmıştır. Oy sayım ve döküm cetvellerinden ise 5 bin 388'i mühürsüzdür, 694'ü imzasızdır, 214'ü tamamen boştur, 498'i eksik doldurulmuştur, 919'unda rakam belirtilmemiştir, bin 135'inde de sayı eksikliği bulunmaktadır. Üstelik bunlar sadece bizim tespit edebildiğimiz usülsüzlüklerdir." diye konuştu.
"ŞAİBELİ SANDIK KURULU ÜYELERİ, 22 SANDIĞIN OYUNU YOK ETMİŞTİR"
Yüksek Seçim Kurulu'nun partilerinin yaptığı itiraz üzerine kanuna aykırı sandık kurulu üyesi atanan 22 sandıktaki oy sayım döküm cetvellerinin kayıp olduğunu ve sisteme boş olarak işlendiğini tespit ettiğini belirten Erdoğan, "Bir başka ifadeyle, şaibeli sandık kurulu üyeleri, 22 sandığın oyunu yok etmiştir. Yine Yüksek Seçim Kurulu, kanuna aykırı sandık kurulu üyelerinin görev yaptığı 101 sandıktaki oy sayım döküm cetvellerinin imzasız, mühürsüz ve yazıları eksik olarak sisteme işlendiğini belirlemiştir. Böylece kanuna aykırı her iki işlemin birden gerçekleştiği toplamda 42 bin oya tekabül eden 123 sandık ortaya çıkartılmıştır." ifadelerini kullandı.
"Şimdi diyorlar ki 'Ne oldu?' Oyları çaldılar, bu kadar açık, net." diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Bugün itibarıyla artık bu 123 sandıktaki 42 bin oyun akıbetinin tespiti mümkün değildir. Çünkü oylar çalındı. Aradaki farkın 13 binlere düşmüş olmasını da kendileri itiraf ediyor, 29 binden başlıyor, iniyor, iniyor 13 bine kadar geliyor. Peki 29 binden 13 bine iniyorsa burada bir şaibe yok mu? Bir şeyler çalınmadı mı? 16 bin oy çalındı. Öyleyse yenilenmesi şartına, işte buna benzer birçok oradaki usulsüzlükler sebebiyle Yüksek Seçim Kurulu gelmiştir. Yüksek Seçim Kurulu, haklı olarak seçimin yenilenmesi kararını vermiştir. Görüldüğü gibi Yüksek Seçim Kurulu'nun kararı sadece sandık kurulu üyelerinin usulüne uygun atanmamış olmasına dayanmıyor. Kurul kararını verirken hem bu durumu hem de oy sayım döküm cetvellerindeki usulsüzlükleri gözeterek, her ikisinin birden çakıştığı sandıkları dikkate almıştır."
YORUMLAR
Yorum Yap