Erdoğan'ın suç duyurusunun ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Portakal hakkında suç duyurusunda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sunucu Fatih Portakal hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Erdoğan’ın, sosyal medyada yalan ve halkı manipüle etmeye yönelik ifadeler paylaştığı iddiasıyla Portakal hakkında suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.

Gazeteci Fatih Portakal, Erdoğan'ın koronavirüsle mücadeleyi Tekalif-i Milliye Emirleri'ne benzetmesine, "Tekalifi Milliye hatırlatılıp “zor günlerden geçiyoruz” denilerek mevduatı veya tasarrufu olanlardan para istenmesin bir de!" sözleriyle tepki göstermişti.

Tekalifi Milliye hatirlatılıp “zor gunlerden geciyoruz” denilerek mevduati veya tasarrufu olanlardan para istenmesin bir de! Korona sonrası ödeyelim derlermis bir de! Olmaz olmaz diyemiyorum maalesef!

— fatih portakal (@fatihportakal) April 6, 2020

BDDK'DEN SUÇ DUYURUSU

BDDK Hukuk İşleri Daire Başkanlığından yapılan açıklamada, sunucu Fatih Portakal'ın Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, bankacılık ve finans sistemine yönelik 'gerçeğe aykırı ve maksatlı ifadelere' yer verildiğinin görüldüğü savunuldu.

Açıklamada, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun, "İtibarın korunması" başlıklı 74. maddesinin, "Basın yayın ve benzeri araçlarla bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz" hükmünü içerdiği ifadelerine yer verildi.

Bu hükme aykırılığın yaptırımının ise aynı Kanun'un 158. maddesinde düzenlendiği ve bu maddeye aykırı davrananların "bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bin günden iki bin güne kadar adli para cezası" ile cezalandırılmasının öngörüldüğü anımsatılan açıklamada, bu kapsamda Portakal hakkında Kurul tarafından suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği bildirildi.

NE OLMUŞTU?

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söylemişti: “Her ne kadar CHP Genel Başkanı başta olmak üzere kimi kesimler bu kampanyayı itibarsızlaştırmaya çalışmışsa da, görüldüğü gibi milletimiz bu fitne odaklarına kulak vermemiştir. Hâlbuki (…) mesela Kurtuluş Savaşı başlarken Gazi Mustafa Kemal Atatürk Tekalif-i Milliye denilen 10 maddelik bir emir yayınlamış (…) bu emirle milletimizin elinde bulunan silahtan cephaneye, giysiden yiyecek, içeceğe, makineden binek hayvanlarına kadar savaşta ihtiyaç duyulan hemen her malzemenin belirli bir oranı talep edilmiştir. (…) Kendi tarihlerini bilmeyenler, bugün devletimizin yürüttüğü yardım kampanyasını dahi sabote etmeye çalışarak milletten ne kadar uzak olduk olduklarını bir kez daha göstermişlerdir.”