Erdoğan, Global Times’da yayınlanan ‘Türkiye ve Çin: Ortak Gelecek Vizyonu Olan İki Ülke‘ başlıklı makalesinde, Türkiye ile Çin’in tarihi ilişkilerine değinerek iki ülke arasındaki işbirliğinin, Çin devlet Başkanı Şi Cinping’in öncülük ettiği ‘Kuşak ve Yol’ projesi ile güçlenerek devam ettiğini vurguladı.

Türkiye’nin bu girişimi desteklediğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin öncülük ettiği ‘Orta Koridor’ girişiminin, ‘Kuşak ve Yol’ girişiminin merkezinde yer aldığını ifade etti.

Erdoğan, Türkiye’nin hayata geçirdiği Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi, İstanbul Boğazı’na inşa edilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Boğazı’nın altından geçen Marmaray ve Avrasya tünelleri, Çanakkale Boğazı’nda inşasına başlanan 1915 Çanakkale Köprüsü, bölünmüş yollar, otobanlar, hızlı tren hatları, lojistik üsleri ve tüm iletişim altyapısının ‘Orta Koridor’ projesi kapsamında gerçekleştirildiğini, tüm bu projelerin ‘Kuşak Yol Projesi’nin Pekin ile Londra arasındaki bağlantıyı sağlama hedefine doğrudan katkı sunacağını yazdı.

Erdoğan, Çin Komünist Partisi’nin kuruluşu ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümlerine de vurgu yaparak şöyle dedi: “Çin’in Çin Komünist Partisinin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2021 ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2049’a yönelik kalkınma hedefleri gibi Türkiye’nin de, kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023 ve 2053 yıllarına ilişkin hedefleri var. Ülkelerimizi birer refah toplumuna dönüştürmeye yönelik bu hedefler Türkiye ve Çin’in birlikte paylaştıkları başka bir ortak gelecek vizyonudur.”

Türkiye’ye gelen Çinli turist sayısındaki artıya da değinen Erdoğan, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile birlikte belirledikleri ‘1 milyon Çinli turist’ hedefinin, iki ülke arasındaki ilişkiyi ileriye taşıyacağını belirtti.

‘Hedef 100 milyar dolar'

Makalesinde Çinli iş insanlarına da çağrıda bulunan Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacmini önce 50 milyar dolara, ardından 100 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.

Çinli iş insanlarını Türkiye’ye yatırım yapmaya çağıran Erdoğan, şöyle dedi: “Unutmayalım ki Türkiye’ye yapacağınız yatırım sadece 82 milyonluk genç ve dinamik nüfusu ile dünyanın onaltıncı büyük ekonomisine yapacağınız yatırım değil aynı zamanda ülkemizin hinterlandında bulunan 1,6 milyarlık bir nüfusa ve 24 trilyon dolarlık bir gayri safi milli hasılaya yapılan bir yatırımdır. Hepsinden önemlisi Türkiye’ye yapılan yatırım Kuşak ve Yol projesi ve hepimiz için yeni bir gelecek oluşturma rüyamıza yapılan yatırımdır.”

Çinli iş insanlarına savunma sanayiinde ortak yatırımlar yapmaya çağıran Erdoğan, bu konuda da şöyle yazdı: “Savunma sanayinde son yıllarda hayata geçirdikleri özgün projeler ile kendi teknoloji ve üretim güçlerini dünyaya ispatlamış Türkiye ve Çin’in bu alanda da iş birlikleri gerçekleştirebileceğini düşünüyorum. Bugün dünya ciddi küresel meydan okumalar ile karşı karşıya ve ekonomik küreselleşme derinleşirken, küresel serbest ticaret sistemine yönelik tehditler, bütün dünya ekonomileri için tehdit oluşturuyor. Halen tek kutuplu bir dünyada yaşadığımız gibi bir yanlış anlayışın ürünü olan bu tehditler, dünya barış ve istikrarını da zedelemektedir. Türkiye olarak dünya barışı, güvenliği ve istikrarının korunması, çok taraflılığın teşvik edilmesi ve serbest ticaretin sürdürülmesi gibi alanlarda Çin ile aynı vizyonu paylaşıyoruz. Dünyanın çok kutuplu yeni denge arayışı içerisinde olduğu günümüzde bütün insanlığın ortak çıkarını gözetecek yeni bir uluslararası sistem inşasına ihtiyaç olduğu apaçık ortadadır. Bu yeni sistemin inşası sürecinde de insanlık tarihinin en kadim medeniyetleri olan Türkiye ve Çin’e tekrar büyük görevler düşmektedir.”

‘Uygur Özerk bölgesi, Çin’in ayrılmaz bir parçası’

Öte yandan, Çin’in resmi haber ajansı Cinhua’ya da (Xinhua) mülakat veren Erdoğan, söz konusu makalesinde belirttiği konuları, tekrarladı. Erdoğan, 1949’dan beri hukuk dışı biçimde Çin Halk Cumhuriyeti işgalinde olan ve ‘Cinkiang’ (Xinkiang) eyaleti haline getirilen Doğu Türkistan’ın, ‘Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğunu’ söyledi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan mülakatatta Erdoğan, bu konuda şunları söyledi: “Her zaman ifade ettiğimiz gibi Türkiye, ‘Tek Çin’  politikasına bağlıdır. Çinli dostlarımızın buna verdiği önemi biliyor, biz de bu hassasiyetle adımlarımızı atıyoruz. Ancak Türkiye’nin Balkanlardan Orta Asya’ya, Afrika’dan Güney Doğu Asya’ya kadar akrabalık ve kardeşlik içinde olduğu ülkeler ve topluluklar var. Ülkemizin sınırları 780 bin kilometrekare olsa da, gönül coğrafyası çok daha geniştir. Türkiye’nin bu topraklarda vuku bulan gelişmeleri takip etmesi gayet doğaldır. Sincan Uygur Özerk Bölgesi de milletimizin derin kültürel, tarihi ve beşeri bağlarının olduğu bir coğrafyadır.Senelerdir ülkemizin farklı şehirlerinde yaşayan on binlerce Uygur kökenli vatandaşımız var. Biz, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki soydaşlarımızın Çin Halk Cumhuriyeti’nin ayrılmaz bir parçası olarak, barış, huzur refah ve özgürlük içinde yaşamasını istiyoruz. Bunun için de Çin makamlarıyla işbirliği halinde çalışmaya özen gösteriyoruz.”