Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, demir çelik sektöründe üretici olarak faaliyet gösteren ve güçlenerek tekelleşmeye çalışan suç örgütlerine yönelik, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'nitelikli dolandırıcılık', 'rüşvet' ve '213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet' suçlarından soruşturma başlattı.

3 ayrı suç örgütü tespit edildi

Soruşturma kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 10 aylık teknik ve fiziki takip sonucunda, demir çelik sektöründe faaliyet gösteren 3 ayrı suç örgütü tespit etti. Suç örtülerinin demir çelik piyasasını manipüle ederek fiyat istikrarını bozdukları, sektördeki diğer firmaları devre dışı bırakarak tekel olmaya çalıştıkları, sahte fatura düzenleyerek 3’üncü şahıslar üzerinden kurdukları paravan şirketler aracılığıyla haksız kazanç sağladıkları belirlendi. Firmaların düzenledikleri 105 milyar liralık sahte fatura ile kamuyu 25 milyar lira zarara uğrattıkları tespit edildi.

Harekete geçen ekipler, Ankara merkezli 29 ilde eş zamanlı 'Demir Yumruk' isimli operasyon gerçekleştirdi. Operasyon kapsamında 8 bin 690 banka hesabında bulunan mevduata, 261 taşınmaza, biri uçak olmak üzere 328 araca el konuldu, 39 şirkete kayyum atandı.  İskenderun'da yakalanan Erol Evcil, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi

Operasyonda, ayrıca 500 milyon liranın üzerinde para ve ziynet eşyası ele geçirildi. 

EVCİL'İN AVUKATINDAN OPERASYON AÇIKLAMASI

Erol Evcil'in avukatı Sabri Erhan Özkan, operasyon hakkında açıklama yaptı. İşte o basın açıklaması:

Müvekkilim Erol EŞREFOĞLU(EVCİL), basında “demir yumruk” operasyonu olarak bilinen bir operasyonla göz altına alınmıştır.

Bu şekli ile işleyen fabrikalarımız işleyemez hale gelmektedir. Her şeyden önce; Erol EŞREFOĞLU(EVCİL), basına birtakım kişilerce nasıl yansıtılmaya çalışılırsa çalışılsın, tüm hayatı boyunca devletin bilgisi dahilinde, milletinin ve vatanının yanında hizmet etmek için varını yoğunu ortaya koymuştur.

Bugüne kadar hiçbir grup şirketi; mal kaçırmamış, usulsüz işlemlere başvurmamış, paravan şirketler kurarak devleti dolandırmamış, sahte faturacılık, kaynağı belirli olmayan para kullanımı gibi hiçbir iş ve eylemde bulunmamıştır. Soruşturma kapsamında da tarafımıza böyle bir itham da bulunulmamıştır.

Bununla birlikte devlet tarafından zarar etme prensibi ile yalnızca bölgenin gelişmesi için kurulmuş Sivas Demir Çelik Fabrikası özelleştirme sonrası işletilemez durumda iken Müvekkilim, bu devlet mirasını çalıştırmak için bütün varlığını ortaya koymuştur. Son beş yıldır çalışamayan, 2,5 milyar TL vergi borcu ve yüz milyonlarca TL kredi borcu olan NURSAN Demir Çelik Fabrikası’na ait tüm kamusal borçlar da Eşrefoğlu Şirketler Grubu tarafından ödenmeye başlayarak fabrika işletilmeye başlanmış ve ülkenin bir değeri daha ayağa kaldırılmıştır.

Son bir yıl için de yalnızca Nursan Demir Çelik A.Ş.’ye ait 175 milyon TL vergi borcu Eşrefoğlu Şirketler Grubunun tarafından ödenmiştir.

Kaldı ki Eşrefoğlu Grup Şirketleri’ne isnat edilen kamu borçlarının çoğu Erol Eşrefoğlu (Evcil), haksız bir şekilde hapis yattığı dönemde gerçekleşmiştir. Müvekkilim Erol EŞREFOĞLU (EVCİL) asla bu ödemeleri kendine çıta olarak belirlememiştir. Bu ödemelerin bitirilmesi ve bu fabrikaların işler halde tutulması yegâne amacıdır.

Ne var ki; aksamaların olmasının sebebi müvekkilimin, devlet bankası kredileri kullanarak hayatlarını sürdüren birtakım şirketlerin aksine, şirketlerinin faaliyetlerini kendi sermayesi ve ticari itibarı ile sürdürmesidir. Müvekkilim asla tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı ile toplanmış devlet bankası sermayelerine göz dikenlerden olmamıştır.

Müvekkilim ve Eşrefoğlu Şirketler Grubu, kendisine isnat edilen kamu borçlarının en az dört katı malvarlığına sahip olup asla ve asla devletten mal kaçırmamış, her işlemini kayıt altında tutmuştur. Yalnızca 3, 5 kişinin lafı ile yapılan bu soruşturma bir itibar cinayetinden öte değildir. Şu kadar ki; müvekkilimin üzerinde ve şirketinde yapılan aramalarda yalnızca 5.000-TL ile 200 Euro para bulunmuştur. Basında empoze edilmeyi çalışıldığının aksine ne bir silah ne bir ziynet eşyası bulunmamıştır.

Şirketler Grubuna ait olan ve Fransa’da bulunan uçak ise yine bizzat Erol EŞREFOĞLU (EVCİL)’nun talimatı ile devlete güçlük çıkarmamak için ülkeye döndürülmüştür. Müvekkilim, 10 aydır devam ettiği söylenen bu soruşturmada bulunan her bilginin kamuoyu ile paylaşılmasını istemektedir. Çünkü cevap veremeyeceğimiz bir husus bulunmamaktadır.

Görmekteyiz ki Erol EŞREFOĞLU(EVCİL) bu soruşturmada basının kapak yüzü olarak kullanılmaktadır. Erol EŞREFOĞLU (EVCİL)’nun bütün çabası sayın Cumhurbaşkanı’mızın çizdiği doğrultuda stokçular ile mücadele edip üretim yapmaktır. Bunu da kendi sermayesi, ticari itibarı ve alın teri ile yapmaktadır.

Erol EŞREFOĞLU(EVCİL) bu soruşturma ile vatana ve millete bir nebze katkı sağlayabilecekse her türlü fedakarlığı yapmaya yine hazırdır. Ancak; bu itibar suikastı ile evine ekmek götüremeyecek binlerce kişinin hakkı, bu suikastı gerçekleştirmeye çalışan kişilerin üzerinedir.

Müvekkilim Erol EŞREFOĞLU(EVCİL), Ankara Emniyet Müdürlüğünce, naylon fatura kullanarak ülkemizi zarara uğratanlara karşı yürütülen her soruşturmayı canı gönülden desteklemektedir ve bu soruşturmanın sonuçlanması için her türlü emeği sarf etmeye her zaman hazırdır.

Müvekkilim, Devletimizin öngördüğü hedefler doğrultusunda çalışmaya üretmeye kanının son damlasına kadar devam edecektir. Bu mücadeleyi yürüttüğümüz bu günlerde yapılanlarla vatana, millete ve devlete büyük zararlar verilmektedir. Bundan sonraki süreçle ilgili olarak hukukun elverdiği ölçülerde kamuoyu bilgilendirilmeye devam edilecektir.

Av. Sabri Erhan Özkan Erol EŞREFOĞLU(EVCİL)Vekili