Erol Simavi'nin eşi Belma Simavi hayatını kaybetti
Hürriyet gazetesinin eski sahiplerinden Erol Simavi'nin eşi Belma Simavi hayatını kaybetti. 89 yaşındaki Simavi bir süredir KOAH tedavisi görüyordu.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Hürriyet Gazetesi'nin kurucusu Sedat Simavi'nin gelini, gazeteci Erol Simavi’nin eşi Belma Simavi 89 yaşında hayatını kaybetti. Simavi’nin bir süredir KOAH hastalığı nedeniyle tedavi gördüğü öğrenildi.
Erol Simavi ve Belma Simavi 1953 yılında hayatlarını birleştirdi. Evlilikleri o dönem basında “Erol Simavi, iş insanı Kadir Has’ın eşi Rezzan Germirli’nin teyzesinin kızı, yalı komşuları Yağcıgiller’in torunu Emine Belma Başar evlendi” ifadeleriyle yer aldı.
Belma Simavi’nin 62 yıl evli kaldığı Erol Simavi 2015 yılında vefat etmişti.
Belma Simavi’nin iki oğlundan biri olan Saffet Simavi, 1980 yılında 23 yaşındayken hayatını kaybetmişti.
Belma Simavi'nin hayatını kaybettiğini, Türk Sanat Müziği sanatçısı Gönül Yazar duyurdu:
HÜRRİYET KAHRAMANI
Hürriyet Gazetesi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Ertuğrul Özkök, "Bir Hürriyet kahramanını kaybettik" notuyla şu gönderiyi paylaştı:
EROL SİMAVİ
Erol Simavi, 5 Haziran 1930'da, Sedat Simavi ve Melek Simavi'nin oğulları olarak dünyaya geldi.
Babası Sedat Simavi, Hürriyet Gazetesi'nin kurucusuydu.
Erol Simavi, gazetecilik hayatına 12 yaşında başladı. 1993 ve 1994 yıllarında, Hürriyet Gazetesi hisselerini satarak medya sektöründen ayrıldı.
2015'te vefat etti. Naaşı, İstanbul'daki Kanlıca Mezarlığı'na defnedildi.
BELMA SİMAVİ NASIL BİRİYDİ
Simavi ailesini inceleyen "Babıali Tanrıları Simavi Ailesi" kitabının yazarı İrem Barutçu Odatv'nin sorularını yanıtladı.
-Belma Simavi’nin Hürriyet gazetesi ve Erol Simavi’nin yaşamındaki rolünü nasıl anlatırsınız?
Belma Simavi, Hürriyet gazetesi çalışanlarının hitap şekliyle ‘Patroniçe’, Hürriyet gazetesi ve Erol Simavi denildiğinde, asli bir karakter olarak karşımıza çıkar. Hürriyet gazetesini ve Simavi ailesinin üç kuşak öyküsünü irdelediğim, ‘Babıali Tanrıları Simavi Ailesi’ adlı kitabımın röportajları sırasında aldığım izlenimim şudur: Hürriyet çalışanları, Belma Simavi’yi, zor günlerde Hürriyet’in arkasında duran kişi olarak değerlendirir, bu açıdan takdir ve sevgiyle anar. Belma Simavi, Erol Bey’in ‘vazgeçip’ basından çıkmaya hazırlandığı dönemde dahi Hürriyet’i sahiplenen kişi olmaya devam eder. Gazetesinin satılmasına gönlü razı değildir. Hürriyet’i, kayınpederi Sedat Simavi’nin mirası olarak görmüş ve yaşatmak adına fedakarlıktan kaçınmamıştır. 60’ların sonunda, Hürriyet’in mali bir sıkıntısında, Erol Simavi’nin haberi olmaksızın tüm mücevherlerini getirip, “Alın bunları kullanın ve bu sıkıntıyı bunlarla aşın!” dediği bilinir. Gazetenin yöneticileri ve yazı işleriyle daima yakın temas halindedir. Müessesede olup bitenler hakkında bilgi sahibidir. Gerektiği zaman kendine has yöntemleriyle devreye girer ve olaylara müdahale eder. Unutmamalı ki Belma Hanım, gazetenin iki veliahdının da annesidir. Erol Simavi’ye iki erkek çocuk vermiştir. Ne var ki Erol Simavi’nin gerek özel hayatında gerekse iş ilişkilerinde kurmuş olduğu ‘karmaşık’ yapı, onu Erol Bey’in hayatını ve çevresinde dönen olayları dikkatle izlemeye sevk etmiştir.
Erol Simavi, Rahmi Koç, Belma Simavi, Nusret Arsel
-Kitabınızda Gönül Yazar ve Erol Simavi ilişkisine değiniyor ve Belma Simavi’nin başlangıçta bu ilişkiye çok sert tepki verdiğini tanıkların anlatımıyla aktarıyorsunuz. Ancak Belma Hanım’ın vefat haberini Gönül Yazar paylaştı…
Evet… Aldığım izlenim o ki Gönül Yazar, Belma Hanım’a medyunu şükrandır. Belma Hanım’dan “Büyük bir kadın” şeklinde bahseder. Zira kızı Yasemin’i bir anne şefkatiyle sahiplenmiştir. Belma ve Erol Simavi’nin yıllar içerisinde tesis ettikleri ilişkiyi anlayabilmek için kalıplar dışına çıkmak gerekir. Çok katmalı bir ilişkidir bu… Aşkla başlamıştır. Belma Simavi, Kanlıca’dan Erol Simavi’nin komşusudur. Kanlıca vapur iskelesinin bir yanında Simavi ailesinin mütevazı, diğer yanında Yağcıgiller’in görkemli yalısı bulunur. Erol Bey’in askerliğini yaptığı sırada Ankara’dan bu komşu kızına yazdığı mektuplar aralarında ilk kıvılcımı doğurur; bir süre sonra evlenirler. Gelgelelim büyük sınavlardan geçecek bir ilişkidir bu. Gönül Yazar’ın Erol Simavi’ye bir kız evlat vermesi, ilişkilerinin önemli kırılma noktalarından biridir. Erol Simavi-Gönül Yazar ilişkisini öğrendiğinde infial ile karşılamıştır, Belma Simavi. Zira Gönül Yazar’ı önce o tanımış ve sevmiştir. Gönül Yazar, ilk tanıştıkları yıllarda, Belma Hanım’a ‘Anne’, Erol Bey’e ‘Baba’ şeklinde hitap ettiğini anlatır. Belma Simavi, aldığı bu büyük darbeye rağmen, bir süre sonra, Yasemin Simavi’yi bir anne şefkati ile kucaklamayı başarmıştır. Gönül Yazar’ı bir gece dinlemeye gider, kurmayları aracılığıyla yanına çağırır ve “Yasemin nasıl?” diye sorar. Çocuğu tanımak ister. Eşinin bir başka kadından doğan kızını o günden sonra kucaklar. Tüm bu karmaşık yapı içinde Belma- Erol Simavi evliliğinde bir ‘armoni’ olduğunu vurgulamam lazım. Her koşulda, her sabah telefonda konuştukları anlatılır. Erol Bey, yaşadığı pek çok detayı eşine rapor eder, paylaşır. Anlaşılan o ki, aşk zamanla dostluğa dönüşmüştür. Ayrıca Erol Bey, Belma Hanım’a yönelik en ufak saldırıyı bir Osmanlı erkeği hassasiyeti ile karşılar. Uzan ailesine ait Star grubu ile Hürriyet-Show TV koalisyonu arasında 1994 yazında patlayan medya savaşına eşinin adı mesnetsiz bir şekilde karıştırıldığında, hop oturur hop kalkar. Büyük öfkeye kapılır. Vurmaktan, kırmaktan bahseder… Bu da o çok katmanlı ilişkinin bir başka boyutudur, kuşkusuz.
-Bunları Belma Hanım size nasıl anlattı? Kitabınıza o nasıl katkı verdi?
Erol Simavi, Belma Simavi gibi karakterleri anlayabilmek için farklı bir bakış açısı tesis etmeniz gerekir. Zira medya patronunun tek yüzü yoktur. Nasıl bir imparatorun birden fazla yüzü var ise, Erol Simavi’yi ve hatta Belma Simavi’yi anlamak için böyle bir açıdan bakmak şarttır. ‘Babıali Tanrıları Simavi Ailesi’ adı çalışmama, ‘unauthorized’, hikayesi yazılan aileden izin almaksızın başladım. Özgürce, gazetecilik saiki ile yapılan bir çalışmaydı. Tabii belli bir aşamada Belma Simavi ile de görüşme ihtiyacı duydum. Kendisini aradım. lginçtir; Belma Hanım adına konuştuğunu ve onun mesajını ilettiğini söyleyen kişi, “Bizden izin almadan ne cüretle bu kitabı yazarsınız!” diyordu bana. Bu tepki karşısında ilk anda şaşırdım elbette. Çünkü karşımdaki gazeteci bir aile idi! Ancak yayımlanmasının ardından kitabımı ilgiyle okuduğu, ortak tanıdıklarımız tarafından bana aktarıldı.
-Bugünkü medya ile Simavi ailesinin gazeteciliğini nasıl kıyaslarsınız?
Bugünkü gazetecilik anlayışı ile geçmişi kıyaslamak doğru olmaz. Zira son yıllarda gazetecilik mesleği büyük saldırı altında. Gazetecilik ağır yaralı. Simavi ailesinin çekilmesi de, siyasi iktidarın desteği ile büyük sermayenin basına girmesiyle başlar. Haldun Simavi gazetesi Günaydın’ı Asil Nadir’e satar. Erol Simavi de, bu yeni duruma ve değişen koşullara ayak uyduramayacağını hisseder ve bir süre sonra, kendi deyişiyle, çekip gider. Büyük resim budur, ancak onu satışa ikna eden gelişmelere de bakmak gerekir: Çetin Emeç suikastı, Emeç’in ölümünün Simavi bünyesinde büyük korku yaratması, oğlunun o koşullar altında yönetimi devralmak istememesi, siyasi güç odaklarının sıkıştırmaları ve ‘sat’ baskısı, kötü yönetimin doğurduğu borçlar… Hürriyet’in satışının açıklanmaya muhtaç yönleri halen mevcuttur. Ancak eğer bugünkü medya patronları ile Erol Simavi’yi kıyaslamamı isterseniz, Erol Bey’in her ne kadar gazetecilik dışı bir takım iştirakleri olmuşsa da, hamurunda önce gazetecilik vardır.
-Kitabı yazarken sizi en çok etkileyen anekdot ne oldu?
Erol Simavi ile Başbakan Özal arasında geçen bir konuşma, dönemin basın-iktidar ilişkisini anlamak açısından çok etkileyicidir. O gece gazete patronları, başbakan sofrasında konukturlar. Toplantının belli bir aşamasında Asil Nadir kan ter içinde salona girer. Erol Simavi’nin buna canı sıkılır. Zira Asil Nadir bir süredir Türk basınını adam etmekten dem vurmaktadır. Simavi, “Sayın Başbakan! Senin evinde bir papatya var… Benim de bir kasımpatım var, epeydir görmüyorum. Canım kasımpatı koklamak istiyor! Ben gidiyorum.” der. Asil Nadir, “Erol Bey, nereye gidiyorsun!” diye itiraz eder, “Hayatım boyunca bu anı bekledim. Otur da biraz konuşalım.” Erol Simavi ısrara dayanamaz, oturur. Ancak kalması için ısrar edenleri pişman edecektir. “Sayın Asil Nadir burada olduğuna göre, her halde Babıali’yi nasıl düzelteceğini bize anlatır!” diyerek saldırıya başlar. “Hesap ettirdim, elli milyardan fazla zarar edeceksin. Ne hakkın var! Kimin parasını harcıyorsun?” der, Nadir’e. Asil Nadir, “Benim için bu para peanut(fındık fıstık) parasıdır!” diye cevap verir. Bu cevap Simavi’yi kızdırır. “Diyorlar ki, sen diyormuşsun ki, ‘Ben Günaydın gazetesini Erol Simavi’nin ağzına yapmak için aldım. Ağız burada ulan! O trilyonları bana ver, gel buraya yap!” diye başladığı konuşmanın sonunda şaşırtıcı bir öneride bulunur ve “Gel benim gazetemi de al” der. Nadir, “Alırım!” deyince, Simavi Başbakan Özal’a döner ve bir başbakanın bir gazete patronundan duyabileceği en ağır sözü söyler: “Yalnız ben on iki sıfırlı isterim. Turgut Bey, sen de aracılık yap. Sana da yüzde on verelim. Seçim geliyor, paraya ihtiyacın vardır.”
BELMA SİMAVİ KİMDİR
Erol Simavi ve Belma Simavi (Başar) 1953 yılında hayatlarını birleştirdi. Evlilikleri o dönem basında "Erol Simavi, iş insanı Kadir Has'ın eşi Rezzan Germirli'nin teyzesinin kızı, yalı komşuları Yağcıgiller'in torunu Emine Belma Başar evlendi" ifadeleriyle yer aldı.
Doğum gününden bir gün sonra hayatını kaybeden Belma Simavi'nin, son 3 yıldır KOAH hastalığının ileri safhada olduğu biliniyordu.
YORUMLAR
Yorum Yap