FETÖ Borsası cinayetinde aile kimleri suçladı?
İzmir’de, FETÖ Borsası davası kapsamında, ev hapsindeyken evine polis kılığında gelen şüphelinin saldırısı sonucu hayatını kaybeden AKP Eski İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş cinayeti ile ilgili flaş bir gelişme yaşandı...
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
İzmir’de, FETÖ Borsası davası kapsamında, ev hapsindeyken polis kılığında gelen şüphelinin saldırısı sonucu hayatını kaybeden AKP Eski İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş cinayeti ile ilgili flaş bir gelişme yaşandı. Gözaltına alınan ve aralarında asli fail olduğu iddia edilen zanlının da bulunduğu 6 kişi tutuklandı. Bununla birlikte, ailenin avukatları, Kurtuluş’un yargılandığı İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda, cinayetin yalnızca adli bir olay değil, örgütlü ve politik bir hadise olduğu belirtildi. Cinayetin talimatını verenlerin, mahkeme heyetine müdahale ettiği iddiası da öne sürüldü.
Avukatlar Özgür Senger, Deniz Yiğitceoğlu ve Sibel İsa’nın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’na yaptığı suç duyurusundan çarpıcı bölümler şöyle:
“GÖZLERİNİ YUMDULAR”
“(…) Maktul Ahmet Kurtuluş ile S.K. arasında, o dönem müvekkilimiz olan Ahmet Kurtuluş’a göre ölümlü bir olaya sebebiyet verecek düzeyde ihtilaf yahut husumet bulunmamaktadır. Mevcut ihtilafların, öldürme olayına sebebiyet veremeyeceği kanaati müvekkilde hasıl olduğu için, S.K.’un yaptıracağı ileri sürülen silahlı eyleme ilişkin ihbar, Ahmet Kurtuluş tarafından sadece bir tehdit olarak kabul edilmiştir. (...)
(...) Mahkeme, kendisine gelen talebi ortada bırakamaz. İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin mevcut heyeti, taleplerimize kulaklarını kapatmış, gözlerini yummuştur. Duruşmada ara kararın verilmesiyle birlikte vekil olarak Ahmet KURTULUŞ’un adli kontrol tedbirinin devamı kararına 20/05/2019 tarihinde yazılan dilekçe ile itiraz edilmiş ve bu itiraz dilekçesi 20/05/2019 tarihinde UYAP sistemi üzerinden dosyaya gönderilmiştir. Fakat bu talebimiz yönünden de maktulün ölüm tarihi olan 30/05/2019 itibariyle herhangi bir karar verilmemiş; itirazın değerlendirilmesi için dosya üst mahkemeye dahi gönderilmemiştir. Tüm bu anlatılanlar kapsamında, mahkeme başkanı ve üyeleri TCK m 257 kapsamında suç işlemiştir. (...)
İLGİNÇ SAVCI DEĞİŞİMİ
“(...) Yine, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2019/8 E. Sayılı dosyanın duruşması tarihi Ocak ayında verilen tensip zaptıyla belirlenmiştir. Dosyanın kapsamlı olması nedeniyle heyet Ocak ayında, 1 haftalık bir duruşma planlamıştır. Ancak, önemle belirtmek gerekir ki, Mahkemenin duruşma savcısı, Ocak ayından bu yana tarihi belli olan duruşmaya katılmamıştır. Duruşma zabıtlarından da anlaşılacağı üzere duruşmaya savcı olarak 6 günde 4 farklı savcı katılmış olup, hiçbiri mahkemenin görevli savcısı değildir. Katılan 4 savcı da görevlendirmeyle gelmiştir. Kararların açıklanacağı 20 Mayıs tarihli celsede mütalaa veren savcının ise, duruşmaya en az katılan (1 kez) savcı olması dikkat çekici bir durum oluşturmuştur. (...)
“MAHKEME TUTTU, TETİKÇİLER VURDU”
(...) Mahkeme heyetine bu müdahaleyi yapanların, bu cinayetin talimatını verip planlayanlar olduğu kanaati uyanmaktadır. Bu cinayet, oldukça profesyonelce işlenmiş bir cinayettir. Bu soğukkanlı, tasarlanmış, vahşice ve profesyonelce gerçekleştirilmiş cinayetin, bahse konu silahlı örgüt tarafından herhangi bir profesyonel yardım almadan yapılamayacak olduğu çok açıktır; zira İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/8 E. Sayılı dosyası kapsamından anlaşılacağı üzere, bu örgütün mensupları, yardım almaksızın eylem yaptığında, yanlış eve bomba atmakta, şahsı ayağından vurmak isterken yanlışlıkla(!) öldürmektedir. Bu nedenlerle, bu eylemin, profesyonel bir yardım ve destek alınmaksızın, bu kişilerce işlenemeyeceği açıktır. Bu itibarla, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müdahale eden kuvvetin olup olmadığının araştırılması, suçun tetikçilerinin değil, esas faillerinin de tespitine olanak sağlayacaktır.
Mahkemece, hukuka aykırı bir şekilde, ev hapsinin devamına karar verilerek, Ahmet Kurtuluş’a yönelik eylemin faillerine bilerek yahut bilmeden hazır ortam sağlanmıştır. Mahkeme heyeti, Ahmet Kurtuluş hakkında silahlı eylem ihbarı olduğunu bilmektedir. Buna ve değişen delil durumuna rağmen, Ahmet Kurtuluş’a dair verilen ev hapsinin devamı kararı, bu eylemi kolaylaştıran bir karardır. Ahmet Kurtuluş, orantısız bir şekilde ev hapsine mahkum edilerek, eli kolu bağlanmış, kendini koruyabilmesi engellenmiş, kendisine bir polis koruması da sağlanmamıştır. Alınan bu kararla, tabiri caizse maktul Ahmet Kurtuluş’u MAHKEME TUTMUŞ, TETİKÇİLER VURMUŞTUR. (...)
“GÜNLERCE KEŞİF YAPILDI”
(...) Mahkeme heyeti, Ahmet Kurtuluş’un ikametini değiştirmemiş, günlerce keşif yapıldığı ve gözlemlendiği tahmin edilen bu konuta ilişkin eylemin yapılabilmesine zemin hazırlamış, faillerin işini kolaylaştırmıştır. Anılan ikamet değişikliğiyle ilgili, mahkemeye her gün ısrarla ve defaatle bu talebin akıbeti sorulsa da, mahkeme bu hususu sürüncemede bırakmakta ısrarla ve defaatle direnmiştir. Mahkeme heyetinin işlemiş olabileceği suçun, kasten adam öldürmeye yardım mı, yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu olduğu ise, ancak ve ancak ciddiyetle yürütülmesi gereken bir soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin sonunda ortaya çıkabilir. (...)
“ÖRGÜTLÜ VE POLİTİK CİNAYET”
(...) Bu dosya kapsamında işlenen cinayetin yalnızca adli bir olay değil, örgütlü ve politik bir hadise olduğu kanaati gerek kamuoyunda gerekse maktulün ailesinde hasıl olmuştur. Cinayeti işleyenler, yaptıkları eylemin manasını bilmeseler de, cinayeti azmettirenler, bu olayın yaratacağı sonuçları bilmekte ve istemektedirler. Tüm bu sebeplerle, olayın bu açılardan da herhangi bir tereddüt kalmayacak şekilde aydınlatılması şarttır. Söz konusu dosya, bir tetikçi, birkaç yardım eden ve tetikçilere talimatı verenlerle değil, bu eyleme yardımcı olanlar, Ahmet Kurtuluş ile ilgili silahlı eylem tehdidi olmasına rağmen onu korumayanlar ve sürecin her aşamasında ihmali olanlar açısından da değerlendirilmelidir. Müvekkiller, Ahmet Kurtuluş’un katledilmesinde küçük yahut büyük payı olan herkesten şikayetçi olmakla, adalete inançları tamdır. (...)”
YORUMLAR
Yorum Yap