Halil Falyalı ve Şöförü Murat Demirtaş’ın öldürülmesi ile ilgili olarak tutuklanan Yusuf Güneş ve Ömer Tunç’un ardından ülkeye yasa dışı yollardan tekne ile giriş yapan ve yapılan operasyonla tutuklanan zanlılar Veysel Sarı ve Musa Çiçek de mahkemeye çıkarıldı.

EVİ MUSTAFA SÖYLEMEZ KİRALADI

Mahkemede, olayla ilgili olarak Polis Müfettişi Murat Bayram bilgileri aktardı. Murat Bayram, zanlılar Veysel Sarı ve Musa Çiçek’in 8 Şubat 2022 tarihinde Halil Falyalı ve Murat Demirtaş’a karşı düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili tutuklandığını söyledi.

Polis zanlıların geniş çaplı soruşturma neticesinde Alsancak’ta gerçekleştirilen operasyon sonucunda, zanlıların kaldıkları evde tespit edilerek makul kuvvet kullanılarak tutuklandıklarını belirtti. Murat Bayram, zanlıların kaldıkları evde yapılan aramada küvet altında naylon içerisine gizlenmiş 9 mm tabanca ve mermiler bulunduğunu mahkemeye aktardı. Polis, zanlıların suç üstü yakalandıklarını ve zanlı Veysel Sarı’nın gönüllü ifade verdiğini, ifadesinde ülkeye Alanya’dan tekne ile yasa dışı yollardan giriş yaptıklarını ve kalmakta oldukları evi, "Söylemez Kardeşler" olarak bilinen suç örgütünün lideri Mustafa Söylemez’in kiraladığı beyanında bulunduğunu aktardı.

"3 GÜN" KARARI

Kıbrıs Havadis gazetesinin haberine göre, Polis Müfettişi Murat Bayram, zanlıların ayrıca başka şahıslar adına düzenlenmiş sahte ehliyetler ile araç kiraladığını ve söz konusu ehliyetleri zanlı Musa Çiçek’in temin ettiğini tespit edildiğini söyledi. Murat Bayram, zanlının vermiş olduğu ifadenin teyit ve tekzip edileceğini, bulunan silahın balistik incelemesinin sürdüğünü ve olayda kullanılıp kullanılmadığının araştırılacağını ifade etti.

Polis Müfettişi Murat Bayram mesele ile ilgili başlatılan soruşturmanın devam ettiğini Türkiye ve KKTC Emniyet güçlerinin ortaklaşa olarak konu ile ilgili çalışmalarının devam ettiğini, Türkiye de meseleye bağlantılı 4 kişinin tutuklandığını, KKTC’de de 4 kişinin tutuklandığını ve aranan başka şahısların olduğunu aktardı. Murat Bayram aktarmış olduğu olgular ışığında zanlıların ilk etapta 3 gün poliste tutuklu kalmasını talep etti.

Huzurunda verilen yemini değerlendiren Yargıç Hazan Aksun, tahkikatın doğru şekilde yürütülebilmesi için zanlıların 3 gün poliste tutuklu kalmasına karar verdi.

KAFASINA SIKTI

Bugün Kıbrıs'ın iddiasına göre ise, cinayetten önce Halil Falyalı ile telefonda konuştukları tespit edilen Mustafa Söylemez’in dakikalarca kalaşnikofla taranan Halil Falyalı’nın yanına giderek kafasına ateş eden kişi olduğu belirtildi. 

Olayla ilgili kardeş Faysal Söylemez de gözaltına alındı. 

SİLAH BULUNDU

Öte yandan, Halil Falyalı ve Mutrat Demirtaş cinayetinde kullanılan silahlar, dün, olay yerine yakın bir dere yatağında bulundu.

Kıbrıs gazetelerinden olan Diyalog gazetesinin aktardığına göre, Polis Basın Subaylığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Polis Genel Müdürlüğü ekiplerinin dün, cinayet mahalli olan, Çatalköy 20 Temmuz Caddesinin yaklaşık bir kilometre batısındaki dere yatağında iki adet kalaşnikof marka otomatik silah, bu silahlara ait 4 adet şarjör ve 39 adet mermi ile bir adet 9 mm çapında tabanca ve tabancaya ait şarjör ve toplam 13 adet mermi bulduğu belirtildi.

BALİSTİK DOĞRULADI

Yapılan balistik incelemeler sonucu söz konusu silahların olayda kullanılan silahlar olduğu doğrulandı.

“Olayın meydana geldiği ilk andan itibaren, Polis Genel Müdürlüğü tüm unsurları ile büyük bir titizlikle soruşturmayı sürdürmekte, meselenin aydınlatılması ve suç faillerinin yakalanarak adalete teslim edilmesi için gece gündüz çalışmalarına devam etmektedir” denilen açıklamada, cinayetin işlenmesinin ardından her türlü ihtimal göz önünde bulundurarak ve suç faillerinin Türkiye’deki bazı şahıslarla bağlantısı olabileceğini de değerlendirerek elde edilen bulgu ve bilgilerin Türkiye Cumhuriyeti Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri ile paylaşıldığı kaydedildi. Açıklamada, olayla bağlantısı olduğu düşünülen toplamda 6 kişinin İstanbul’da tespit edilerek tutuklandığı hatırlatıldı

POLİS SEFERBER

Ayrıca, açıklamada ayrıca, cinayetin en kısa sürede aydınlatılması için, KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti Polis Teşkilatlarının tüm imkanlarını seferber ettiği ve İki ülke polisi tarafından müştereken yürütülen soruşturmanın büyük bir titizlikte sürdüğü kaydedildi.