Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, 'Osman Öcalan vs. Kılıçdaroğlu' başlığıyla yayımlanan yazısında sözlerine "En son diyeceğimi baştan söyleyeyim: Osman Öcalan'ın TRT'nin herhangi bir kanalına çıkması bence yanlıştı, neden çıkarıldığını da hala anlamış değilim" diye başladı.

Kaplan, devamında "Ancak PKK tarafından iki kez hapsedilmiş, 17 yıl önce örgütten ayrılmış ve Öcalan'ın kardeşi olmasından aldığı güçle PKK içinde ayrılık oluşturma potansiyeline sahip birisi ile devletin bazı organlarının neden irtibat kurduğunu anlayabilirim" düşüncesini dile getirdi.

"Ayrıca söz konusu terörist eskisinin bile ana muhalefetin yapamadığı PKK muhalefetini devletin Kürtçe yayın yapan kanalında yaptığını da hatırlatmak isterim" görüşünü savunan Kaplan, yazısında şunları kaydetti:

"Osman Öcalan: 'Demirtaş, lider bir kişilik değildir, militandır.' Kılıçdaroğlu: 'Bu tür iddianameleri, Selahattin Demirtaş Bey göğsüne şeref madalyası olarak takacaktır.' İmamoğlu: 'Demirtaş'ın siyasetini beğenen birisiyim. Hala alkışlıyorum. Ülkenin ihtiyaç duyduğu dille süreç yönetti. Takdir ettim.' Muhalefet, devletin valilerine 'militan' demekle meşgul olduğu için Demirtaş'a militan denmesine içerlemiş olabilir mi dersiniz? Devam edelim.

O.Ö: 'Birçok odak Kandil üzerinden Türkiye'ye oyunlar oynuyor. Bunu da Kürtler adına yapmaya çalışıyorlar ama şöyle diyebiliriz ki Kandil meşruiyetini kaybetmiştir. Kandil asla Kürtleri temsil etmez.'

Kandil'deki elebaşları Hozat, Bayık, Kalkan ve Ruken dört koldan 'AKP-MHP faşizmine karşı' CHP-İYİ Parti ittifakına oy vermeye çağırırken sebebini sormayı bırakın gıkını dahi çıkarmayanların Osman Öcalan tiradlarını daha ne kadar dinleyeceğiz, bakalım."