İTO Meclis üyelerinden 25 Milyarlık çılgın kredi önerisi!
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Üyeleri, Nefes Kredisi uygulaması için bir teklif sundu.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Üyelerin WhatsApp gruplarında paylaştığı öneride, koronavirüs pandemisi yüzünden yaşanan krizde işletmelerin devamlılığı için İTO'nun bankalara başvurarak, beş yıllık gelir bütçesi kadar borçlanması istendi.
25 MİLYAR BÜYÜKLÜK
İTO bütçesinin 500 milyon liranın üzerinde olduğuna işaret edilen öneride, bu yolla 2.5 milyar liralık kaynak yaratılabileceği belirtildi. Daha önce yapılan Nefes Kredisi uygulamasında odaların koyduğu kaynağın on misli kadar paranın kullandırılabileceğinin bankalar tarafından dile getirildiğine dikkat çekilen öneride, İTO'nun borçlanarak koyduğu bu kaynak ile 25 milyar liralık kredi havuzu oluşturulabileceği öne sürüldü.
YILLIK 50 MİLYON ZARAR
Öneride İTO'nun buradaki ödeyeceği maliyet ise şöyle açıklandı: "A bankasından, bir yıl ödemesiz 48 ay eşit taksitle alınacak kredinin faizinin yüzde 11 olduğunu düşündüğümüzde tahmini yüzde 35 gibi finansman maliyeti olacaktır. Buradan alınan kredi B bankalar havuzuna faizsiz veya yüzde 8 faiz ile verildiğini, geri dönüşte de aynı alındığı gibi, bir yıl sabit 48 ay olduğunda, tahmini olarak yüzde 25 faiz geliri elde edilecektir. Nefes kredisi kullandıran bankanın sorumluluğunda olan bir kredi olduğundan herhangi bir batık riski bulunmamaktadır. Neticede kredi alırken ödenen toplam yüzde 35. Verilecek kredi için konulacak paradan alınacak yüzde 25. İTO'nun bu yaptığı işten toplam zararı 10 yüzde puan olacaktır. Bununda parasal karşılığı 250 milyon liraya tekabül etmektedir. Bu da beş yılda ödeneceğinden senelik edilecek zarar 50 milyon lira olacaktır."
KREDİYE İTO DA ONAY VERMELİ
Öneriyi sunan İTO Meclis üyeleri, katılım bankaları eliyle 25 milyarlık kaynağın yaratılabileceğini, kredi dağıtımının ise, zaten yeterince risk alan kamu bankalarına ek yük getirmemek için, özel bankaları aracılığıyla yapılmasının doğru olacağını bildirdiler. Öneriyi sunan üyeler kredinin kullandırılma şekli açısından da şu görüşü dile getirdiler: "Kredi tahsil riski bankalarda olduğundan, bankalara en baştan şu konularda rezerv konmalıdır; kredi mutlak İTO üyelerine verilmelidir ve kredi nin alt ve üst limiti belli olmalı, bu iki limit ortalaması yüzde 5 sapma ile mutlaka tutmalıdır. Örneğin; alt limit 50 bin TL, üst limit 400 bin TL, ortalama 225 bin TL. Bankalar müracaatları alıp, olur verdiği firmalar için önceden mutlaka olur yazısı ile İTO'ya müracaat etmeli, İTO onay veriyorsa banka krediyi vermelidir."
HANGİ FİRMALARA VERİLMELİ?
Çılgın Nefes Kredisi'ni hangi firmaların kullanabileceğine yönelik de öneride şu görüşler yer aldı: "Firma bu süreçte zarar gören sektörlerde faaliyet gösteriyor olmalıdır. Firma son beş yılda en az iki yıl munzam aidat ödemiş olmalıdır. Yani son beş yılın iki yılında kar etmiş olmalıdır. Kredi İTO üyelerine asgari altı ayı ödemesiz 48 ay taksitle verilmelidir. Bankalar bu süreçte bu kadar yüksek bedelli kredi konusunda isteksiz olabilirler, bunu aşmak ve bankaları teşvik etmek için; özellikle dağıtımda bu sürece dahil olan tüm bankaları İTO tüm üyelerine tanıtmalı, ileriye dönük İTO ve bağlı tüm şirketleri ve üniversitesi, bu proje gerçekleştiği takdirde, bankacılık işlemlerini bu süreçte elini taşın altına koyan bankalar ile yapmalıdır."
Bir grup İTO Meclis Üyesi imzasıyla dolaşıma sokulan öneri, ileride muhtemel doğacak aidat vb. gelirlerin kaynak gösterilerek, kredi alınması ve bunun on katı kadar miktarın da uygun faizle, üyelere kredi olarak verilmesi, oluşacak zararın İTO hanesine yazılmasını içeriyor. Bu anlamda İTO Yönetimi ve bankalar tarafından, "çılgın bir proje" olarak değerlendirilecek olsa da, sanayici ve tüccarların bu fikre sıcak bakması beklenebilir.
BANKACILAR NE DİYOR?
Çılgın kredi projesine ilişkin değerlendirmede bulunan eski bir bankacı, şunları söyledi: "Başta Halkbank olmak üzere kamu bankalarının manevra alanı olmadığı bilindiği için anladığımız kadarıyla bu talebin özel bankalardan alınabileceği öngörülüyor. Özel bankalar normal koşullarda böyle bir kredi riskini 'yapılandırılmış' yani üye aidatı tahsilatlarıyla geri ödeneceği için olumlu bakabilirlerdi. Hatta tek özel banka değil de iki veya üç özel banka bu riski paylaşabilirdi. Ama içinde bulunduğumuz belirsizlik koşullarının ne kadar süreceği bilinmiyor. Büyük ölçekli özel bankalar mevcut kredi ve diğer aktiflerinin ne kadarının sorunlu duruma geleceğini kestiremeyecekleri için buna katılmayabilirler. Çünkü tutar da büyük. Nitekim BDDK, bu veya benzer durumların aşılması için bankaları kredi performans kriterleri ile sıkıştırmaya hazırlanıyor. Bakalım nasıl sonuçlanacak?"
Recep Erçin/Aydınlık
YORUMLAR
Yorum Yap