Kurumlar Vergisi'nden ise devlet ilk 9 ayda 55 milyar 441 milyonluk gelir elde etti. Yani içki ve sigara içenler büyük şirketlerin ödemesi gereken vergiden daha fazla vergi ödedi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ilk 9 aylık bütçe sonuçlarını açıkladı. İlk 9 ayda alkollü içki ve tütün mamullerinden Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) olarak toplam 67 milyar 452 milyonluk bir katkı geldi.

Eylül 2019 sonu itibariyle faal kurumlar vergisi mükellef sayısı 837 bin 278 olmasına ve Kurumlar Vergisi oranı yüzde 20'den yüzde 22'ye çıkartılmasına rağmen kurumlar vergisinden ilk 9 ayda bütçeye 55 milyar 441 milyonluk katkı yapıldı.

Yani içki ve sigara içenler dev holdingleri sollamış oldu.

Şimdi sıkı durun!

Türkiye’de Kurumlar Vergisi’ne ilişkin acı gerçekleri bir bir sıralıyorum:

– Devlete ait kuruluşlar, yabancı ortaklı şirketler, halka açık şirketler ve kurumsal olup kayıt dışına çıkma imkanı olmayan kuruluşlar, bunların sayısı 6.000 civarındadır. Kurumlar Vergisi’nin neredeyse tamamını ödemektedirler.

– Büyük Mükellefler Vergi Dairesi’ne bağlı olan toplam 800 mükellef, Kurumlar Vergisi’nin yüzde 30-35’ini ödemektedir.

– İstanbul, İzmir, Ankara ve Kocaeli şehrinde bulunan Kurumlar Vergisi mükellefleri; Türkiye’de ödenen Kurumlar Vergisi’nin yüzde 82-84 ödemektedirler.

– Vergi ödeyen yukarıda saydığım Kurumlar Vergisi mükellefleri dışında kalan yaklaşık 800.000 mükellefin, yüzde 60’ı zarar beyan etmekte, yüzde 40’lık bölüm ise yanlarında çalıştırdıkları asgari ücretlinin bir yılda ödediği verginin bile altında kalan vergi ödemelerini sağlayan matrahlar beyan etmektedirler.

Nedim Türkmen/Sözcü