İmamoğlu’ndan Can Akın Çağlar eleştirilerine yanıt: Hepsine cevabım var
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni atadığı İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar hakkındaki yolsuzluk iddialarına ve AKP’li bürokrat olduğuna yönelik eleştirilere yanıt verdi.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
İmamoğlu, “Can Akın bey, bir partinin yönettiği bir dönemde kamu yöneticisi olabilir; ama bir partinin mensubu olmadığını biliyorum. Bana hesap veremediği hiçbir konu olmadığı için de beraberiz” dedi. Can Akın Çağlar da kamuda ve özel sektörde görev yaptığı süre boyunca hakkında hiçbir soruşturma açılmadığını söyledi.
Yaş haddinden emekli olan İBB Genel Sekreteri Yavuz Erkut görevini finans dünyasının tanınmış ismi Can Akın Çağlar'a teslim etti. Saraçhane'deki İBB Başkanlık binasında düzenlenen devir-teslim törenine İBB üst düzey yönetimi ve CHP'li belediye başkanları katıldı.
Törende, CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun yeni genel sekreter Çağlar'a 2003-2011 arasında Ziraat Bankası'nda yönetici olduğu dönemde yaptığı kredi yolsuzluğu suçlaması ve AKP'li bir bürokratın atanmasına ilişkin eleştiriler soruldu. CHP yolsuzlukla suçladığı Can Akın Çağlar'ı İBB'de 2. adam yaptı!
Eleştirilere yanıt veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Eleştiri olacak. Tahmin ediyorum kademesine göre hiçbir arkadaşım eleştirisiz göreve başlamadı. Buna Yavuz bey de bir çok insan da dahil. Aynen beni aday yapıldığımda eleştirenler gibi. Böyle bir süreçtir, değişmez” dedi.
“HESABINI VEREBİLİYORSA MUTEBERDİR”
“Hesap veremeyeceği konu yoksa, hepsinin hesabını verebiliyorsa bizim için muteberdir” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:
* Özellikle kul hakkı, yolsuzluk, hukuksuzluk üzerine… Bu manada eleştiriler olacak. Tanımadan eleştiriler olacak. Bazı yanlış anlamalar olacak.
* Türkiye'nin son özellikle 25 yılı, 20 yılı bu anlamda sıkıntılıdır. Ama ben herkesle çalışmayı, herkesi kucaklamayı ve herkesin liyakatına dönük bir hissiyatla süreci yönetmeye söz verdim, öyle yola çıktım.
* Can Akın bey ile de hem sorusu geçen hem basına yansıyan konularda bana hesap veremediği hiçbir konu olmadığı için hem de o bahsettiğim liyakata, inanmışlığa, kararlılığa sahip olduğu için beraberiz.
“PARTİZANLIK BU ÜLKEYİ YÖNETSİN DİYE SEÇİLMEDİK”
İmamoğlu, partizanlık eleştirisinde bulunarak şu ifadeleri kullandı:
* Biz, partizanlık bu ülkeyi yönetsin diye seçilmedik. Ben, partiliyim ve partinin en iyi temsilcisiyim. Her partili böyle iddia eder. Ama onun ötesinde ben, bütün İstanbul'u kucaklayan ve her anlayışın içinde olduğu bir sistemi yönetmeye talibim. Can Akın Çağlar, milletin 290 Milyon Euro'sunu Ora'da batırmıştı!
* Ben, değişim için görevdeyim. Seçim meydanlarında da söyledim: Her partinin bana oy verdiğini de biliyorum. İktidar partisi de dahil buna. Bazı partilerin yöneticileri bile bana oy verdiğine dönük tahminlerim var.
“BİR PARTİNİN MENSUBU OLMADIĞINI BİLİYORUM”
İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
* Can Akın Çağlar Bey, bir partinin yönettiği bir dönemde kamu yöneticisi olabilir; ama bir partinin mensubu olmadığını biliyorum.
* İktidar döneminde bürokratlık yapmış; başarılı. Hesap veremeyeceği bir husus olmadığına inandığım, o konudaki bilgileri ve belgeleri topladığım, dinlediğim bir kişi olarak aramıza katılmasından onur duydum.
* Yine burada, şu anki iktidar partisinin dönemine ait bürokratlık yapmış, yöneticilik yapmış insanlar benimle beraberler ve olacaklar var. Bunların sayısı artacak.
* Çünkü, gün gelecek o sistemi de inşallah bizim anlayışımız yönetecek. O zaman biz, bütün bu partizanlığı, bu kurumların da içinden söküp atacağız.
“HEPSİNE CEVABIM VAR”
CHP'lilerin tepkilerini de yadırgamadığını söyleyen İmamoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
* Eleştirilerin hepsine verilecek cevabım var. Bu kadar şeffaf bir görev devir teslimi hatırlıyorsanız bana söyleyin.
* Bu kadar şeffaflığı ortaya koymamızın da sebebi, biz birbirimize, milletimize güveniyoruz be kardeşim ya. Evet; toplumun cadı avına dönüştürdüler, ama biz orada değiliz.
* Elbette kendi iç dünyasında siyasi görüşü vardır. Ama ortaya koyduğu bir siyasi görevi olmayan, mesleğine tutkulu, iyi de başarılar elde etmiş birisiyle el sıkıştık ve yol yürüyoruz.
“KADERİM BU”
Yeni İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar da hakkındaki eleştirilere yanıt verdi.
Çağlar, şu ifadeleri kullandı:
* Bu benim galiba kaderim. Hangi göreve başlasam mutlaka böyle bir şey var. Yıl 2003 Ziraat Bankası'na başladım. Böyle bir talebim olmadan kendimi Ankara'da buldum. O zaman da yine gazetelere manşetler oldu. ‘Bunlar bu bankayı nasıl yönetecekler' diye. Ondan sonra görev aldığı her yerde…
* BDKK'ya geçtik orada da bir grup eleştiri oldu. Sonra işte özel sektöre tamamen yabancı bir şirkete geçtiğimde bir şeyler oldu. Herhalde bu kaderim.
“HAKKIMDA HİÇBİR SORUŞTURMA AÇILMADI”
Çağlar, şunları söyledi:
* Çalıştığınız her kurumla kendinizi özdeşleştirirseniz kimliğiniz çok karışık hale gelir. Dolayısıyla bize verilen görevi yaptık.
* Siyasetin alanına hiç girmedik. Biz teknokrattık, teknokrat olarak tanımlanmış görevleri yaptık. Hem kamuda hem özel sektörde görev yaptığım her kurumdan ayrıldıktan sonra gece başımı yastığa rahat koydum.
* Türkiye'de denetim yapan tüm birimler tarafından incelenmiş ve hakkımızda herhangi bir soruşturma açılmamış konular.
Çağlar, söz konusu kredi yolsuzluğu suçlaması ile ilgili bankanın kendi teftiş kurulunun, BDDK, Sayıştay ve Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun inceleme yaptığını dile getiren Çağlar, hiçbir soruşturma açılmadığını kaydetti.
“AYKUT BEY İLE GÖRÜŞTÜK”
Aykut Erdoğdu'un yolsuzluk suçlamasıyla yaptığı basın toplantısının ardından o dönemde kendisi ile görüştüğünü anlatan Çağlar, şunları söyledi:
* Ertesi gün Aykut beyle oturduk bir tam gün sohbet ettik. Söylediği konularla ilgili kendimi ifade ettim.
* Ondan sonraki süreçte son derece saygılı karşılıklı bir dostluk ilişkimiz olageldi. Ziraat Bankası'nda en uzun süre görev yapmış bir insanım.
* Hamdolsun hakkımda hiçbir soruşturma açılmamış, ama bir sürü ihbarlar oluyor. Birini tayin ediyorsunuz, birini terfi ettiriyorsunuz, arkasından bir sürü eleştiriler alabiliyorsunuz.
* Açıklık, şeffaflık ve hesap verebilirlik bizim için olmazsa olmaz kural olmalı. Yarın buralardan ayrılırken de başımızı yastığa koyduğumuzda 16 milyonun hakkının doğru temsil ettik diyerek gönül huzuru ile uyuyabilmeyi arzu ederek bu göreve başladık.
Özlem Güvemli/Sözcü
YORUMLAR
Yorum Yap