İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) Başkanı Eyüp Aksu’nun, Toplu Ulaşım Hizmetleri Kalitesi Değerlendirme Sistemi’nde (TUDES) değişiklik için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) açtığı davada, 'taciz suçu işleyen şoförlerin taksicilik yapmasının engellenmesi' maddesinin kaldırılmasının istendiği ortaya çıktı. Bu kuralın kaldırılması halinde taciz suçundan ruhsatı iptal olan taksicilerin yeniden şoförlük yapabilmesinin yolu açılacak.

Diken'den Ayşegül Kasap'ın haberine göre, Aksu başka maddelerle birlikte tacizle ilgili maddenin de kaldırılması için İBB’ye dava açtı. Sekiz yıl İstanbul Taksiciler Esnaf Odası başkanlığı yapan, şu anda da Türkiye Esnaf Vakfı başkanlığına devam eden Yahya Uğur, Diken’e verdiği demeçte durumu şöyle yorumladı: "Tacizi yapan ahlaksız adam, o bile bunu savunamaz. Bunu yapmak ahlaksızlıktır. Böyle bir şeyde başını önüne eğer susar. Eyüp Aksu gerçekten taksicileri temsil etmekten çok uzaklaşmış. Hatta insani değerleri bile ayak altına almış."

Bir taksi şoförü ise şunları söyledi: “Eyüp Aksu hariç 17 bin 394 taksici bundan rahatsız. Bunu bir de kurum olarak yapıyor. Kurumun avukatını bu işlerde kullanıyor. ‘Taciz maddesi kaldırılsın, taciz suç olmaktan çıkarılsın’ derken taksicilerin istemediği bir şeyi taksicilerin parasından ödeyerek yapıyor bunu. Taciz nasıl savunulabilir aklım almıyor."

TAKSİCİLER ODASINDAN CEVAP

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) Başkanı Eyüp Aksu, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası resmi twitter hesabından ve şahsi hesabından “Kamuoyunun dikkatine!” başlıklı bir açıklama yayınladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Taksicilere yönelik algı operasyonu sorumsuzca devam ediyor!

Sektörümüzde ‘taciz’ gibi yüz kızartıcı suç işleyen şoförlerin kartları süresiz iptal edilsin, ancak kişinin işlediği suçtan dolayı araç bağlanmasın ve araçta çalışan diğer şoför arkadaşımız mesaisinden olmasın şeklinde vurguladığımız maddeyi çarpıtarak, tacizcileri savunduğumuz algısını yönetenleri üzülerek izliyoruz. Bu sorumsuzca algı operasyonunu sektörümüzde, İTEO yönetimi karşıtı kişilerin de desteklediğini maalesef görüyoruz. Medya kuruluşlarının bir kısmının da tamamen önyargı ile, detayları sorgulamadan haberleştirdikleri bu konunun gerçeği yansıtmadığını ısrarla vurgulamak isterim.