Kılıçdaroğlu: Bir avuç insana 85 milyar lira faiz ödediler
Kılıçdaroğlu, "Sivaslı kardeşlerim duysunlar. Senin ödediğin vergilerin büyük bir kısmı içerideki ve dışarıdaki tefecilere gidiyor. Bakmayın öyle faize karşıyız diye. Bunlar faizcilerin ağababası. Faizcilere çalışıyorlar. Bu kadar borcun karşılığında ne olacak? Faiz ödeyeceksiniz" dedi.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye başkanlarının bütün engellemelere rağmen, tarih yazdığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Sivas'ta bir düğün salonunda düzenlenen "Belediye Başkanları Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, Anadolu'nun göbeğinde tarihinin acılarına, sevinçlerine bir anlamda ortak olan bir kentte bulunduklarını belirtti.
Sivas'ın 8 bin yıllık tarihinin olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "8 bin yıllık kadim bir kentte toplantı yapmak güzel bir şey. İnsanları güzel, sağlıklı, tutarlı, diyalog kurabiliyor ve konuşabiliyorsunuz. Sakin bir kent, aynı zamanda acılar ve sevinçler yaşamış. Dolayısıyla böyle bir kentte hep birlikte hem Türkiye'nin sorunlarını çözmek, sorunların çözümüne ilişkin düşüncelerimizi aktarmak ve aynı zamanda sizleri dinlemek için de güzel bir ortam" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Sivas'ın Gök Medresesi, Çifte Minareli Medresesi, Şifaiye Medresesi, Ulu Cami ve Buruciye Medresesi gibi tarihi eserlerinin bulunduğunu dile getirerek, "Olağanüstü, internete girip 'Acaba Sivas'ın tarihi nedir' diye yazdığınızda bir ansiklopedi kadar bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Elbette ki Sivas'ın aşıkları da Aşık Veysel, onu da rahmetle analım, Anadolu'nun kültürünü sadece Anadolu'ya değil tüm dünyaya tanıtan bir geleneği de yine Sivas'ta görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Sivas'ın Milli Kurtuluş Savaşı'nın önemli merkezleri arasında yer aldığını belirterek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 27 Haziran 1919’da şehre geldiğinde Nutuk’taki ifadelerini okuyan Kılıçdaroğlu, Sivas'ın milli kurtuluş hareketinin temel felsefesinin belirlendiği kent olduğunu söyledi.
'Sandığa giderken evlatlarınızı düşünün'
Kılıçdaroğlu, böylesine güzel bir kentte toplantı yapmanın kendileri için son derece önemli ve değerli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sivas Kongresi'nin CHP'nin ilk kongresi olduğunu da Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaptığı birden fazla konuşmada ifade etmiştir. Bu kadar güzel, bu kadar değerli kadim kentin içinde bulunduğu tablo nedir? 21. yüzyıldayız, Milli Kurtuluş Savaşı'na tanıklık yapmış, ilkelerini belirlemiş olan bir kent, bugün hani pozisyondadır? Türkiye nasıl büyük sorunlar yaşıyorsa o sorunların bir kat fazlasını Sivas ve Sivaslılar yaşıyor, acıdır ama gerçektir. Sivas'ta oyumuzun düşük olduğunu biliyorum, bir milletvekili çıkardığımızı da biliyorum. İki belediye başkanımız vardı, İmranlı belediye başkanımızı Allah rahmet eylesin elim bir trafik kazasında kaybettik ve bir belediye başkanımız var. Sivaslı kardeşlerimin düşünmesini isterim, bugün içinde bulunduğunuz olumsuz koşullar sizin kaderiniz mi acaba? Oy verdiniz, destek verdiniz. O zaman şu soruya her Sivaslı kardeşimizin cevap vermesi lazım, 'Ey iktidar, sana oy verdik, çok sayıda milletvekili verdik. Bu Sivaslı neden Sivas'ta kalmak istemiyor, neden büyük kentlerin varoşlarına gidip tutunmaya çalışıyor?' En çok köye sahip olan tek il Sivas ama bu Sivas ne hikmetse büyükşehir belediyesi olamıyor çünkü nüfusunu tutamıyor. O zaman buradan bütün Sivaslılara seslenmek benim boynumun borcudur. Sevgili Sivaslılar, oy verdiniz eyvallah başımın üstüne, niye oy verdiniz diye eleştirmiyorum ama sandığa giderken düşünün, evlatlarınızı düşünün, Türkiye'yi düşünün, köylerinizi düşünün. Bir insan doğduğu, yaşadığı kentte mutlu olmak ister, doğduğu kentte mutlu olamayıp da iş bulamayıp da büyük kentlerin varoşlarına eğer sizi itiyorsa bir sorun var demektir, bir derdimiz var demektir. Bu sitemimi dile getirmek zorundayım, çünkü bu çözülemez bir sorun değildir."
Anadolu'nun içerisinin boşaldığını ısrarla dile getirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, fabrikaların kapandığını, çiftçilerin üretemez halde olduğunu, köylünün toprağına, arazisine, hayvanına küstüğünü aktardı.
Kılıçdaroğlu, çiftçinin ve beslediği hayvanının aç olduğunu söyleyerek, "Böyle bir ortam varken her birimizin oturup düşünmesi lazım. Sıradan vatandaşın, belediye başkanının, muhtarın, kanaat önderlerinin, ticaret odası, esnaf odası başkanlarının da düşünmesi lazım, esnaf kardeşlerimin de düşünmesi lazım" dedi.
'Yeni bir anlayışın egemen olması lazım'
Daha huzurlu bir Türkiye'de yaşanılması için yeni bir anlayışın egemen olması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Siyaset zenginleşme aracı değildir. Sivaslı kardeşim sana söylüyorum, Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşlarım sizlere söylüyorum, siyaset zenginleşme aracı değildir. Halkın oylarıyla milletvekili olan, bakan olan, başbakan veya cumhurbaşkanı olan kim olursa olsun, halkın oylarıyla bir makama gelmişse halka hizmet etmek için gelir, zenginleşmek için oraya gelmez. Bu anlayışı değiştirmek zorundayız. Bir yüzyılı devirdik, ikinci yüzyıla giriyoruz. Bir yüzyılın bize bıraktığı miras nedir? Komşularımıza bakalım, hepsiyle kavgalıyız. Yeni bir anlayış yeni bir ufuk, ahlakı temelde yükselen bir anlayışı kastediyorum. Erdemden, irfandan, bilgiden, birikimden bahsediyorum. Üniversiteleri bilgi üretmeyen bir ülkenin büyüme şansı yoktur, teknolojinin gelişmediği bir ülkede siz dünyayla rekabet edemezsiniz ve dolayısıyla her birimizin oturup düşünmesi lazım. Eğer bir siyasetçi söz veriyorsa verdiği sözü yerini getirmesi lazım, işin kuralı budur. Yerine getirmiyorsa halkın önüne çıktığı zaman hangi gerekçeyle yerine getirmediğini oturup anlatması lazım. 'Sözü verdim ama yapamadım' demesi lazım."
Erdoğan, ekonomistleri hedef aldı, tek haneli faiz mesajı verdi
'Sivas'ı çantada keklik görüyorlar'
Sivas'ı Karadeniz üzerinden Anadolu'ya bağlayacak Geminbeli Tüneli ile Malatya yolu üzerindeki Yağdonduran Tüneli'nin söz verilmesine rağmen yıllardır açılamadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bunların Sivas'ı falan sevdiği yok, Sivas’ı çantada keklik görüyorlar. 'Hiç hizmet götürmesek de nasılsa Sivaslı bize oy verecek' diyorlar" ifadelerini kullandı.
Sivas'ın Türkiye'de en çok köye sahip şehir olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sivas'ın 1233 köyü var. Sivas merkezde, Divriği’de, Yıldızeli’nde, Hafik’te 'yeni okul yapacağız' diye 22 okulu yıkıyorlar. Temel bile atılmamış, 'ihalesini yapacağız' diyorlar. Buradan Sivaslı kardeşlerimize sesleniyorum, önünüze AK Partili veya MHP’li bir milletvekili gelirse şunu söyleyin, 'Kardeşim, Kemal Kılıçdaroğlu dedi ki, ‘Yapamadığınız 22 okulun temelini de biz atacağız, biz yapacağız. 6 ay içinde bu köy okullarının tamamını halka teslim edeceğiz’ bunu söylüyorum. 2 yıldır yapamıyorlar, okul ya bu okul, niye yapamıyorsun? Bir iktidar okul yapmaktan vazgeçmişse 'Türkiye’yi ortaçağ karanlığına sürükleyeceğim' demektir. Her anne, baba çocuğunun iyi bir eğitim almasını ve okumasını ister. Halkın değimiyle büyük insan olmasını ister."
Sivas'taki Demir Çelik Fabrikası'nın akıbetinin yılan hikayesine döndüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, fabrikanın çalışmaması nedeniyle binlerce insanın mağdur olduğunu, Millet İttifakı olarak iktidar olduklarında bu fabrikayı kamu adına alarak çalıştıracaklarını ifade etti.
'Yerel yönetimlerde tarih yazıyorsunuz'
Kılıçdaroğlu, Ankara-Sivas hızlı tren seferlerinin henüz başlamadığını da aktararak, şunları kaydetti:
"Hızlı tren. Geldiler, söz verdiler, 2019’da gelecek diye. 2019, 2020, 2021, 2022. Nerede bu? Sivaslı kardeşlerimize açık ve net söylüyoruz, bunlar sizden oy almak için gelip mikrofonların önüne çıkıyorlar, size yalan söylüyorlar. Yeter be kardeşim, bu kadar yalanın da arkasından gitmeyin. Yapıyorlarsa yapsınlar, niye yaptılar diye ellerinden tutan mı var? Engel olan mı var? Sivaslı kardeşimin sorması lazım, '2019’da söz verdin kardeşim, nerede peki bu tren? Bir de benden oy istemeye geliyorsun' demesi lazım. Var olan iktidar, belediye başkanlarımızı ayrı bir yere koyuyor, ayrı bir yere derken sizi düşman gibi görüyor. 'Nasıl bunları engellerim' diyor. Bunlar nasıl vatandaşa hizmet edilemez hale getirilebilir, bunun arayışı içinde. Ama sizler sağ olun, bütün belediye başkanı arkadaşlarım bütün engelleri aşarak halka hizmet ediyorsunuz, hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Daha önce söylemiştim, bütün engelleri aşıp halka hizmet etme konusunda olağanüstü çaba harcayan belediye başkanlarımız, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yerel yönetimlerde bir tarih yazıyorlar, tarihimiz hayırlı uğurlu olsun diyorum."
Kılıçdaroğlu, 11'i büyükşehir olmak üzere 248 CHP'li belediye başkanıyla Türkiye nüfusunun yüzde 51.7'sine hizmet etiklerini belirtti.
CHP'li belediyelerin yaptığı sosyal hizmetler hakkında bilgi veren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Belediyelerimiz 3 yıl 7 aylık süre içerisinde 4 milyon 800 bin haneye sosyal yardım götürdü. Götürdükleri sosyal yardım miktarı 25 milyar 700 milyon lira. Ne demektir bu, biliyor musunuz, Türkiye'yi bir felaketten, açlıktan, kırımdan çıkartmak demektir. Ekmeği olmayana ekmek, sütü olmayana süt, parası olmayana para, kirasını ödeyemeyene kira, her türlü yardım yapıldı. Aslında iktidarın oturup CHP'li belediyelere teşekkür etmesi lazım. 'Sizin sayenizde bu ülkede derin bir yoksulluk çok fazla hissedilmiyor' demesi lazım. 'Büyük fedakarlıklarla görev yapıyorsunuz' demesi lazım ama engelliyorlar. İstedikleri kadar engellesinler, her engeli, her CHP'li belediye başkanı aşacaktır ve halkına hizmet edecektir, bundan kesinlikle eminim. 840 bin haneye ısınma yardımı, 3 milyon 100 bin haneye gıda yardımı, 745 bin haneye nakdi yardım, 3 milyon 200 bin kişiye 492 milyon lira tutarında ulaşım yardımı yapıldı. Sosyal yardımların özü, sınıfladığımız zaman bu. Ayrıca maske, dezenfektan, bunları saymıyorum, bunlar da ayrıca çok sayıda yapıldı."
Ülkede 20 yıldır yurt sorununun çözülemediğini öne süren Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye başkanlarının bu konuya da el attığını ifade etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye başkanlarının göreve geldiğinde 22 öğrenci yurdu bulunduğunu aktararak, bu sayıyı 83'e yükselttiklerini söyledi.
Yurt kapasitesinin de öğrenci sayısı olarak yüzde 392 arttığını sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu, bunun devam edeceğini vurguladı.
'Belediye başkanlarımız 162 olan kreş sayısını 380'e çıkarttı'
CHP'li belediye başkanlarına yoksul mahallelerden başlayarak kreş açmaları talimatı verdiğini aktaran Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"O yoksul kadın, evlatlarını getirip güven içerisinde sizin kreşlerinize bıraksın, çocuk orada sosyalleşsin, arkadaşları olsun, uyusun, beslensin. Anne güven içerisinde akşam çocuğunu alıp evine götürsün. Bu aynı zamanda kadının çocuğunu bıraktığı için pazara gitmesi, alışverişe, komşuya, taziyeye, düğüne gitmesi için de önemli bir fırsat. Anne de böylece daha rahat bir ortamda ve güven içerisinde diğer işlerini ve ziyaretlerini yapabiliyor. Belediye başkanlarımız 162 olan kreş sayısını 380'e çıkarttı. Öğrenci çocuk sayısı da 12 binden 32 bine çıktı, bu da başlangıç olarak bizim açımızdan çok önemli. Eğitim destekleri var, 575 bin ihtiyaç sahibi öğrenciye kırtasiye yardımı yapıldı, 65 bin öğrenciye kıyafet yardımı yapıldı. 1 milyon 284 bin öğrenciye beslenme yardımı, 115 bin öğrenciye sınavlara hazırlık kursu ve okula yardım eğitim programları, bütün bunların tamamı yapıldı. Ayrıca kentlerde yaşamanın bir başka önemli noktası kentte yaşayanlar park görmek isterler, ağaç görmek, yeşil alan görmek isterler, o yeşil alanlarda oturup sohbet etmek isterler. Çocuklarının, torunlarının oynamasını isterler. Dolayısıyla kenti doğadan ayıran değil, doğayla kentin iç içe olmasını isterler. Yeşil alan hizmetleri konusunda da belediye başkanlarımız gerçekten çok önemli adımlar attı. 2019'dan sonra 3 bin 478 parkı hizmete açtılar, 22 milyon 820 metrekare bu, yani 3 bin 196 futbol sahası büyüklüğünde, bulundukları kentlere yeşil alan kazandırdılar."
Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin yenilenebilir enerji konusunda da yaptığı çalışmaları anlatarak, 57 belediyenin bu projeyi hayata geçirdiğini ve enerji elde ettiğini, 19 belediyenin de atıklardan enerji ürettiğini aktardı.
CHP'li belediyelerde kadın yönetici sayısının 1317'den 2010'a yükseldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kadın yönetici sayısında yüzde 52 artış olduğunu dile getirdi.
'211 kilometrelik raylı sistem hayata geçirilecek'
Kemal Kılıçdaroğlu, raylı sistemler konusunda da bütün engellemelere rağmen 11 raylı sistemin hayata geçtiğini aktararak, "Toplam uzunluğu 80 kilometre. İnşaatı devam eden 23 hat var, ayrıca bunlar da bittiği zaman 211 kilometrelik bir raylı sistem hayata geçirilecek" ifadesini kullandı.
Kentten kırsala kaynak aktarılarak kırsalda yaşayan insanların mutlu olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belediyelerimiz tarafından 39 bin 572 üreticiye 4 bin 100 ton katı, sıvı gübre desteğinde bulunuldu. İktidarın yapamadığını yapıyoruz, iktidarın beceremediğini beceriyoruz. Çiftçiyi perişan ettiler, çiftçiyi perişan etmekten kurtarıyoruz. Bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde 21 bin 130 üreticiye 30 bin ton hayvan yemi verildi. Bizim belediyelerimizin olmadığı yerlerde insanlar perişan, hayvanlarını kesime gönderdiler. Kooperatiflerle de iş birliği yapılıyor, kooperatiflere 2 bin 200 tarım aracı hibe edildi. Traktör, pulluk, süt tankı, budama makinesi gibi. 97 milyon fidan, meyve, sebze fidesi ücretsiz dağıtıldı. 93 bin 800 çiftçiye gübre desteği verildi, iktidarın yapamadıklarını yapıyoruz. O nedenle bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde insanlar çok mutsuz değiller. En azından bir şeylerin yapıldığını görüyorlar. Esnafı, çiftçisi, üreticisi de memnun. 17 bin 700 üreticiye 2 bin 450 küçükbaş ve büyükbaş hayvan hibe edildi. 101 bin kümes hayvanı, 410 arı kovanı yine ücretsiz dağıtıldı. Belediye başkanlarımız çalışıyor, büyük başarılara imza atıyor, yeniden bir tarih yazıyorlar."
'Bir ihmaller zinciri var'
Bartın'da yaşanan maden kazasında 41 madencinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bir ihmaller zinciri var, öyle gözüküyor. Hiç kimse görevden alınmadı, olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığını biliyoruz. Her ne kadar açıklama yapıyorlarsa da bütün ihmalleri araştırın diyorlarsa da bugün için bunu söylüyorlar ama yarın bunun üstünün kapatılacağını biliyoruz" görüşünü paylaştı.
Kılıçdaroğlu, Soma'da yaşanan maden kazasında da 301 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"Uluslararası Çalışma Örgütü'nün üyesiyiz, örgütün Ankara'da bir temsilciliği var, uzmanlar komitesi var. Madenlerle ilgili bir rapor yayımladılar. Uluslararası Çalışma Örgütü Türkiye Ofisi'nin yayımladığı raporda, iş güvenliği ve sağlığı konusunda ciddi sorunlara değiniyorlar. 'Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği konusunda ciddi sorunlar var' diyor. Biz 2015 yılında 176 Sayılı madenlerde güvenlik ve sağlık konulu büro sözleşmesini imzalamışız ama bu sözleşmenin gerektirdiği hiçbir şeyi yapmamışız. Şimdi uluslararası komite, 'Bana ne için bilgi vermiyorsun' diyor. Bilgi verilmemiş, 'Altına imza attın, bunun gereğini neden yerine getirmiyorsun' diyor. 'Ölümcül kazalar dışında kazalar olunca bana bilgi vereceksin' diyor. 'Neden bugüne kadar bana bilgi vermedin' diyor. 'Bana bilgi vermeyi tekrar sana hatırlatıyorum' diyor. Rapor yazıyor, bunlar rapor yazmasalar biz de bilmeyeceğiz. Biz de sanacağız ki Uluslararası Çalışma Örgütünün öngördüğü, bizim de imzaladığımız sözleşmelere uygun olarak her türlü bilgiyi veriyor. Hadi bize verilmesin, bari bizi dışarıya karşı ayıp duruma düşürmeyin. İşçi ve işveren örgütleriyle sürekli toplantılar yapın ve bu toplantılarda ortaya çıkan verileri bize bildirin. Bugüne kadar hiç verilmedi diyor. Daha buna benzer bir sürü şey var."
'Türkiye, Cumhuriyet tarihinde bu kadar ağır bir borç yükü altına sokulmamıştı'
Türkiye'nin içeride ve dışarda ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, Anadolu'yu gezdiğini ve nereye dokunsa acı hissedildiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, insanların "açız, ürettik, karşılığını alamıyoruz" dediğini ne sürerek, "Dün Tokat'ta söyledim, bugün de Sivas'ta söyleyeyim, 85 milyon yurttaşımız var, 85 milyona sesleniyorum, Allah aşkına son 20 yılda AK Parti hükümetinin yaptığı bir tek fabrika söylesinler. İster şeker fabrikası, ister çimento fabrikası, ister lastik, ister su fabrikası, ne istiyorlarsa. AK Parti iktidarının yani devlet aracılığıyla yapılmış bir tek fabrika göstersinler, bir fabrika bile yok" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin büyümediğini belirten Kılıçdaroğlu, şu görüşleri paylaştı:
"Türkiye'yi nasıl büyüteceksin? Yapamıyorlar, beceremiyorlar. Türkiye'yi tam bir çıkmaza ve tam bir borç batağına soktular. Türkiye, Cumhuriyet tarihinde bu kadar ağır bir borç yükü altına sokulmamıştı. Bu kadar ağır borç yükünün getirdiği sorun nedir? Siyasal iradenin her an dışarıya ipotek edilebilir konuma gelmiş olmasıdır. Egemen güçlerin talimatını koşulsuz yerine getiren bir siyasi iradenin ortaya çıkması demektir. Bunu özellikle Sivas'ta söylüyorum, Milli Kurtuluş hareketinin olduğu, kararların alındığı yerde söylüyorum. Borç alan emir alır, şimdi siyasal iktidar emir alan konuma gelmiştir. Türkiye için en büyük tehlike budur. Bakın bütçelerimizi iktidar önerir, harcamaları karşılamak için o da borç alıyor. 2017'den 2023'e kadar borçlar ne kadar arttı, bütçenin yüzde 100, yüzde 300, yüzde 500, yüzde 1000. Hayır efendim, tamı tamamına yüzde 1292 kat arttı. Bu borç yükünü bu millet ne kadar çekecek? 'Açım' diyor kadın, niye açım diyor? Çiftçi 'hayvanımı besleyemiyorum' diyor, niye besleyemiyor? 85 milyon vergi veriyor, nereye gitti bu vergiler? Nereye harcadınız bu vergileri? İnsanlar perişan vaziyette. Açık ve net söylüyorum, Sivaslı kardeşlerim de duysun, senin ödediğin vergilerin büyük bir kısmı içerideki ve dışarıdaki tefecilere gidiyor. Bakmayın öyle 'faize karşıyız' demelerine. Bunlar faizi yiyenin ağababası, faizcilere çalışıyor. Bu kadar borcun karşılığı ne olacak? Faiz ödeyeceksiniz, yüzde 1200'leri aşan borç. Bakın her ay bütçeden 2 milyar 222 milyon 873 bin dolar faiz ödüyoruz. Saate bölersek saat başına ödediğimiz faiz 3 milyon 45 bin 348 dolar. Allah aşkına bu yük çekilir mi? Türkiye'yi bu batağa kim soktu? Utanmasalar 'Bay Kemal yaptı' diyecekler, iftira atacaklar. Akıl alacak şey değil."
'Bir avuç insana 85 milyar lira faiz ödediler'
Türkiye'nin, Cumhuriyet tarihi boyunca bu kadar ağır bir borç yükünün altına girmediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bunlar yetmedi, aşmak için şimdi kur korumalı mevduat getirdiler. Mart ayından eylül ayına kadar bir avuç insana 85 milyar lira faiz ödediler. Bunların döviz garantisi, faiz garantisi, vergi ödememe garantisi var" dedi.
Kılıçdaroğlu, vatandaşın ekmek alırken vergi ödeyeceğini, kur korumalı mevduat sahibinin milyarlar yatırarak gelir elde edeceğini ve 5 kuruş vergi ödemeyeceğini anlatarak, şu düşünceleri dile getirdi:
"Benim de şimdi Sivaslı kardeşime, esnafına, çiftçisine, üreticisine sorma hakkım var. Sen vergi ödüyorsun, ödemediğin zaman ceza, faiz geliyor. Dükkanı kapat, aldığın hava parasını götür, kur korumaları mevduat hesabına yatır, hem gelir elde ediyorsun, hem döviz garantin var, hem vergi vermiyorsun, üretmiyorsun, hem alın teri dökmüyorsun. Haram değil mi bu? Haramzadelerin iktidarı dediğim zaman kızıyorlar. Onların iktidarı onlara hizmet ediyor. Bankaların karı, ilk 8 ayda yüzde 420 artıyor. Bana sorsunlar ya da ben sorayım Sivaslı kardeşlerime, esnafın, emeklinin, işçinin arttı mı? İşçinin, sanayicinin karı 8 ayda yüzde 420 arttı mı? Kimin arttı, bankaların arttı. Bankalar ne yapar? Parayı faizle verir. Bitti, o kadar. Şimdi diyorlar ki dijital altyapımız yetersiz, fiber optik kablolar yetersiz. Bu Türk Telekom’u kim peşkeş çekti? Sivaslı kardeşlerime söyleyin, köylerde internet yok. Bu çocuklar ne olacak? Nasıl yetişecek bu çocuklar? Daha buna benzer çok sorunlarımız var."
'6 lider de Türkiye'nin gerçeklerini biliyor'
Bütün bunlara rağmen umutsuzluğa düşülmemesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bir iktidarın karabasan gibi çöktüğünü de biliyorum, vatandaşın büyük ölçüde daraldığını da biliyorum ama biz bunları aşacağız, Millet İttifakı olarak biz adayız, 6 lider olarak bir aradayız. 6 lider de Türkiye'nin gerçeklerini biliyor, 6 lider de işbirliği yaparak Türkiye'yi bu karabasandan çıkaracağız" diye konuştu.
Halka hizmet etmenin Hakk'a hizmet etmek kadar iyi bir vaka olduğunu bildiklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Dolayısıyla bizlerin halka umut vermesi gerekiyor. Sizler yaptığınız hizmetlerle bu umudu büyütüyorsunuz. Aç insanı doyuruyor, çantası, kalemi, defteri olmayan çocuklara bunları alıyorsunuz. Torunuyla parka çıkmak isteyen dedeye, nineye park yapıyorsunuz. Evladı iyi yetişsin diye çocuğunu kreşe göndermek isteyen ama imkansızlıklar nedeniyle gönderemeyen aileye kreş yapıyorsunuz, çocuğunu oraya gönderiyor. Çiftçiye fidesinden gübresine kadar yardım yapıyorsunuz, her türlü ihtiyacını karşılıyorsunuz. Dolayısıyla sizin yaptıklarınız, Türkiye genelinde bizim yapacaklarımızı gösteriyor. O nedenle biz, Türkiye'nin yönetimine talibiz, o nedenle Türkiye'yi bu bataktan çıkarmak istiyoruz. O nedenle Türkiye'ye barışı, bolluğu, bereketi getirmek istiyoruz. O nedenle Türkiye'yi, eğer teknolojiyi büyütemezseniz, üniversiteler üretmezse 21. yüzyılın yıldızı haline getiremezsiniz. Amaç Türkiye'yi bölgesinde de dünyada da dünyanın yıldızı haline getirmektir. Bu amacı gerçekleştirdiğimiz zaman pek çok şeyi başarmış olacağız."
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından çalıştay, basına kapalı devam etti.
YORUMLAR
Yorum Yap