Kripto para borsasında denetim sıfır! Bakkal açmak daha zor
Thodex’le başlayıp çorap söküğü gibi gelen ‘vurguncu kripto şirketler’ alarm zillerini çaldırdı. Milyarlarca doların döndüğü alanda hiçbir denetim mekanizması bulunmuyor.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Türkiye’de 10 yıldır gündemde olan konuda devletin adım atmaması tepki çekti. Kolay kazanç vaadiyle, sahte reklamlarla para toplayanlar artarken yaşananları 40 yıl önceki banker skandalına benzeten uzmanlar uyardı: Yeni mağduriyetler yolda. Acil düzenleme şart.
Kripto paraya son dönemde katlanarak artan ilginin ardından gelen Thodex vurgunu dikkatleri bu yöne çevirdi. Vebitcoin, GoldexCo.in’le devam eden ‘erişilemeyen kapanan şirketler’ silsilesi ise “Mağdurların devamı gelecek” endişesini artırdı. VeBitcoin'un sahibinin aylık geliri 1.5 Milyon Liraymış
Vebitcoin CEO’su İlker Baş tutuklanırken bu alanda hiçbir devlet gözetiminin olmaması ise eleştiri konusu oldu. ‘Bakkal dükkanı açmak bile daha kolay’ eleştirisini yönelten uzmanlar, sıkı bir denetim sağlanması gerektiğini belirtti.
Muhalefetten “Ortada milyonlarca küçük yatırımcının işlem yaptığı şeffaflıktan uzak bir vurgun düzeni var” tepkisi geldi. CHP’li Çetin Osman Budak, yasal boşluğun doldurulması için Meclis Komisyonu kurulması talebinin reddedildiğini söyledi.
Ekonomist Uğur Gürses de “Bankerlerden sonra kripto krizi... Kastelli alacaklılarına bugünün parasıyla 12.5 milyar TL ödendi. Devlet görevini ihmal ettiği için bu bedel vatandaşın cebinden çıkmıştı” dedi.
DOLANDIRMAK BU KADAR RAHAT MI?
Türkiye’de kripto para alım satım şirketi kurmak deyim yerindeyse bakkal açmaktan kolay. İrili ufaklı birçok dijital para borsasında oldukça fazla şirket bulunurken, dört farklı aracı kurumun art arda ortadan kaybolması ‘bu kadar kolay mı?’ sorusunu gündeme taşıdı. Bu alanda hiçbir yaptırım veya net bir kanun bulunmazken, yaşanan dolandırıcılık olayları 1980’lerde yaşanan banker krizini hatırlattı. Mağduriyetlerin oluşmaması için önlem gerektiğine ilişkin uyarılar geldi.
Türkiye’de son zamanlar oldukça tercih edilmeye başlayan kripto paralar, 1 verip 10 alma güdüsüyle iştah kabartıyor. Fakat ülkede bu konuda bir kanun veya yasanın olmaması da büyük mağduriyetlere neden oluyor. Türkiye’de TL’nin kırılgan yapısıyla vatandaşlar birikimlerini farklı alanlara yönlendirmek zorunda kalıyor.
Bu tasarrufların başında kur ve altın geliyor. Ama son dönemde kur ve altından daha fazla kazandırdığına inanılan bir yatırım şekli de ortaya çıktı. Kripto paralar. Yaklaşık 5-6 yıldan fazla bir süredir yaşama entegre olmaya başladı ama hem kullanım alanları hem de güven tarafı soru işareti bıraktı.
Özellikle Türkiye’de hiçbir denetimin olmaması kripto para işinin deyim yerindeyse bakkal açmaktan daha kolay olduğunu gösterdi. Türkiye’de de uzun süredir söz konusu olan kripto para borsaları Thodex skandalıyla yeniden gündem haline geldi. Yeni bir tosuncuk vakası olarak dikkat çeken Thodex vurgunu iddialara göre, ‘çiftlik bank’ vurgununun bir üst çıtası. Şu ana kadar aktarılanlara göre, bu tarafta 2 milyar dolarlık bir vurgun söz konusu.
Dikkat çeken kripto para borsaları Türkiye’de mantar gibi türemeye başlarken, en hacimli işlem yapanlardan biri de Thodex idi. 2017 yıllarında kurulan şirket sonrasında harekete geçen Faruk Fatih Özer’in bir çok siyasiyle de boy boy fotoğrafları var. Yurtdışına kaçan Özer sonrasında başka kripto para borsaları da tek tek dökülmeye başladı. Önceki hafta Vebitcoin faaliyetlerine ara verirken, Sistemkoin’e de aylardır erişimin olmadığı ortaya çıktı.
Thodex’in kurucusu Fatih Özer’in ortadan kaybolması sonrasında. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İlgili şahıs Faruk Fatih Özer’i tanımıyorum. Bir yakınımız vasıtasıyla 23 Aralık 2019’da, yazılımcı gençlere verdiğimiz randevuya eklemlenerek gelmiştir. Randevu listesinde ismi mevcut değildir ve sadece fotoğraf çekimi esnasında odaya alınmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” ifadesini kullandı. Soylu’nun yakınım dediği kişinin yeğeni olduğu ortaya çıktı.
Aynı zamanda Özer’in Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile olan fotoğrafı da dikkat çekti. Konuyla ilgili açıklama yapan Mevlüt Çavuşoğlu Twitter hesabından “Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’i tanımıyorum” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu şunları söyledi: “Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’i tanımıyorum. Şahsın sosyal medyada dolaşan fotoğrafı; 26 Aralık 2019’da Kocaeli Mv. Saffet Sancaklı’nın oğlu Mert Sancaklı’ya verdiğimiz randevuya eşlik ettiği ziyarette çekilmiştir. Kamuoyunun bilgisine saygılarımla sunarım.” Faruk Fatih Özer'in diğer şirketi, HOPPARA! Ortağı hangi milletvekilinin oğlu?
BİR ŞEKİLDE YOLLAR SİYASİLERLE KESİŞİYOR
2 milyar dolarla yurt dışına kaçtığı belirtilen ve hakkında kırmızı bülten çıkarılan kripto para alım satımı yapılan Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer ile MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı’nın oğlu Mert Sancaklı’ın “Hoppara Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri” adlı bir şirkette ortak olduğu ortaya çıktı.
Özer ve Sancaklı’nın kurucusu olduğu “Hoppara” adlı şirket, kripto paraların ticaretinin yapıldığı borsalara para göndermek için de kullanılan bir sanal cüzdan. MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Saffet Sancaklı, oğlu Mert Sancaklı’nın MASAK’ın hesaplarını bloke ettiği Thodex şirketine ortak olmadığını açıkladı.
Mert Sancaklı’nın 2 milyar dolarla yurt dışına kaçtığı belirtilen ve hakkında kırmızı bülten çıkarılan kripto para alım satımı yapılan Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer’le “Hoppara Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri Anonim Şirketi” ile ortak olduğu ortaya çıktı. Saffet Sancaklı, açıklamasında bu şirkete değinmedi.
‘SAVCILIK DEĞİŞTİRDİ DİYOR AMA BÖYLE BİRŞEY YOK’
Öte yandan iddialara göre, Türkiye’de Thodex diye bir şirket yok. Aynı adreste iki şirket var, adları Koineks ve Hoppara. İşlemler bu iki şirketle yapılmış. Saffet Sancaklı’nın oğlu Mert Sancaklı Hoppara’ya ortak. Hoppara ve Koinesks zaten ana şirketler olup kurdukları Borsaya da Thodex adı verilmiş. Thodex resmi bir isim değil. Olayı sosyal medya üzerinden yorumlayan Mehmet Aksakal “Bu olayda şöyle bir algı oluşturuluyor.
Faruk Fatih Özer, 2 milyar dolarla kaçtı. İki milyar dolar ancak tırla taşınabilir, bir şirket de bu kadar parayı transfer edemez. Bu işin içinde çok işler var ama her şeyi o kişiye yükleyip için içinden sıyrılma gayreti mi var acaba? Savcı son açıklamada, Faruk Fatih Özer, Koineks olan şirketinin adını 2020 yılında Thodex olarak değiştirdi diyor.
Böyle bir şey yok, şirketin adı hala Koineks, 2020’de aynı adreste Mert Sancaklı ile HOPPARA diye bir şirket daha kurdu ve internette Thodex ismini kullanmaya başladı. Hoppara kripto para dolandırıcılığı olayında yurtdışına kaçan Frauk Fatih Özer dışında 7 kişi daha kayıp. Yakalanamayan bu kişiler kim, adları nedir, görevleri neydi? Bunlardan da yurt dışına kaçan var mı bilinmiyor, yani bu konuda bir açıklama yapılmadığı için biz bilmiyoruz” dedi. Bakan Soylu'dan Thodex'in sahibi Özer'in fotoğrafına açıklama: İlgili şahsı tanımıyorum
‘İKTİDARDAN GÜÇ DEVŞİRME POZLARI’
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, kripto para şirketleri üzerinden yaşanan yolsuzluğun milyonlarca kişinin mağduriyetiyle sonuçlanacak bir ekonomik depremin habercisi olduğunu savundu. Toprak, “Merkez Bankası (MB) Başkanı, ABD ve Avrupa’ya çok ciddi bir kripto para trafiği olduğunu ifade ediyor. Her vurgunda yer alan aktörlerin bir şekilde iktidardan güç devşirme pozlarının ortaya çıkması hep tesadüf müdür?” dedi. Mevlüt Çavuşoğlu, 2 Milyar Dolarla kaçan Faruk Fatih Özer'le çekilen fotoğraf için ne dedi?
Toprak, “Son bir haftada Thodex, VeBitcoin, GoldexCoin gibi kripto para alım-satım platformlarında yaşanan gelişmeler, sahiplerinin şirketlerin kapılarına kilit vurup ortadan kaybolması bir finansal felaketin işaretidir. Thodex CEO’sunun 2 milyar dolarla yurt dışına kaçmasıyla tetiklenen süreç, sayıları 40’ı bulan benzeri kripto para borsaları üzerinden büyük bir mali depremin yaklaştığını göstermektedir” düşüncesini dile getirdi.
1980’LERDEKİ VURGUNA BENZİYOR
Süreci 1980’lerdeki Banker vurgununa benzeten Toprak, şu ifadeleri kullandı: “1980’lerdeki Banker vurgununa benzer süreçleri andıran bu tablonun aynı zamanda yurt dışı ayağı da bulunuyor. Soruşturmayı yürüten savcılık Thodex’in 120 ülkeyle bağlantısının olduğunu ve işlem yaptığının saptandığını açıkladı.
Ortada milyarlarca doları bulacak bir mağduriyet yaşanması, milyonlarca tasarruf sahibinin parasının buharlaştırılmasını beraberinde getirecek bir finansal skandal söz konusu. İktidarın aymazlıkla bu felaketin yeni farkına vardığı, alelacele Merkez Bankası’na çıkarttırılan yönetmelikten anlaşılıyor. Bu adımla ekonominin sorumlusunun kendisi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, yaşanacak kayıpların ve mağduriyetlerin mesuliyetini Merkez Bankası’nın üzerine yıkmayı amaçlıyor.
MB açıklamasında ‘telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali var’ ifadesinden, iktidarın yaklaşan büyük mali-finansal yıkımı bugüne kadar çaresizlik içinde seyrettiğini anlıyoruz. MB Başkanı üç kanalın ortak canlı yayınında ABD ve Avrupa’ya çok ciddi bir kripto para trafiği olduğunu, paranın nereye gittiğini izleyemediklerini itiraf etti. Ortada milyonlarca küçük yatırımcının, tasarruf sahibinin işlem yaptığı, on milyarlarca dolarlık hacme ulaşan, denetimsiz, şeffaflıktan uzak bir vurgun düzeni var.”
FOTOĞRAFLAR MAKAMDA ÇEKİLDİ
“28 yaşında milyar dolarlara hükmeden, bu insanlar bunca yıldır bu dokunulmazlığı nasıl elde etti?” diye soran Erdoğan Toprak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Son dönemde patlak veren bu soygun, vurgun, şatafatlı yaşam sürenlerin hepsinin bir şekilde yollarının iktidar partisiyle kesişmesi, bakanlık makamlarına kabul edilmeleri, güç devşirmelerine olanak sağlayacak etkili-yetkililerle fotoğraflarının ortalığa saçılması tesadüf müdür?
İktidar hiç birisini tanımadığını iddia ediyor ancak, bu kadar tesadüfün üst üste gelmesi, kripto ortalık şirketlerinin kurulması, bazılarının mafya-organize suç bağlantısına dönük iddiaların gündeme gelmesi ve nihayet hepsinde bir şekilde Arnavutluk, Makedonya, Karadağ bağlantısı ya da çifte vatandaşlıklarının ortaya çıkmasının tesadüf olma olasılığı nedir? Yaşanabilecek mağduriyetler ve olağanüstü kayıpların yegâne sorumlusu, yaşananlara elverişli zemini hazırlayan iktidar ve onun başıdır.”
BANKER KRİZİNDE BİLE ANAPARALAR ÖDENDİ
Ekonomist Uğur Gürses de yaşanan olayları yorumladı. Gürses “Kripto varlıklara ilgi çoğunlukla, 1981-82’de Banker Krizi’nde bankerlere tasarruflarını kaptıranların torunları, yani bugün “milenyum kuşağı” olarak adlandırılan, 1981 sonrası doğanlar. Onlara düşük dozda da olsa eklemlenen 25 yaşını geçmeyen “Z kuşağı” da eşlik ediyor. Banker krizi sırasında “Halk kumar oynamıştır” diyen dönemin Maliye Bakanı Kaya Erdem anılarını yazdığı kitabında, “Sonuçta banker krizi bankerlere para yatıran 360 bin vatandaşımızın tasarruflarını etkiledi.
Borsa bankerlerine (Banker Kastelli dahil) para yatıran alacaklı 227 bin 600 vatandaşa 100 milyar civarında anapara alacağının tamamı iki yıl içinde ödendi. Piyasa bankerlerine gelince; başlangıçta 259 adet tasfiye halinde banker, 156 bin 700 banker alacaklısı vatandaş mevcuttu. Bunların takriben 24 bin vatandaşa anaparalarını alma imkânı dört yıl içinde sağlandı.
Çıkarılan 2874 sayılı kanun, şahıs başına 200 bin TL vadeli hesap açılabilmesi imkanını getiriyordu; bu kapsamda toplam 127 bin vatandaşa 24 milyarlık ödeme yapıldı” diye aktarıyor. Dolandırıcılar suç işliyor evet; bunun yanında da kısa yoldan servet yapma peşinde olan aç gözlü ‘köşe dönmeciler’ olmasaydı bu kadar yaygın, bu kadar işleri kolay olabilir miydi?”
BARON LAKAPLI İLKER BAŞ TUTUKLANDI
Vebitcoin soruşturmasında gözaltına alınan İlker Baş ifadelerinin ardından tutuklandı. Muğla merkezli kripto para işlem platformu Vebitcoin’in faaliyetlerini durdurduğunu açıklamasından sonra gözaltına alınan ve polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şirketin ‘Baron’ lakaplı CEO’su İlker Baş ‘Hanımağa’ lakaplı eşi Güliz B., ile şirketin çalışanları Berkay B., ve Aykut E., savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle Nöbetçi 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. İlker Baş Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinin ardından tutuklandı.
Diğer 3 şüphelinin ise ifadelerinin sürdüğü öğrenildi. 70 şüpheliden 62’sinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi. Burada soruşturmayı yürüten savcılığa çıkarılan 62 şüpheliden 34’ü ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Savcılık, 6 şüpheliyi ‘bilişim sistemleri banka ve veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’, ‘tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı’ ve ‘suç örgütü kurma’ suçlarından tutuklanması talebiyle, 22 şüpheliyi de adli kontrol altına alınması istemiyle nöbetçi hakimliğe gönderdi.
Kaynak: Karar
YORUMLAR
Yorum Yap