Mahfi Eğilmez’den Fenerbahçe’ye uyarı: İki iyi oyuncu alın
İktisatçı Mahfi Eğilme bu kez futbol alanında bir yazı kaleme aldı...
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
İktisatçı Mahfi Eğilme bu kez futbol alanında bir yazı kaleme aldı. Kendi blog sitesinde yazısını paylaşan Eğilmez, “Bu yazımı okuyan birçok kişi ‘sen iktisatçısın iktisat yaz futboldan ne anlarsın?’ diyecek biliyorum” diyerek Fenerbahçe yönetimine önemli uyarılarda bulundu.
Takımın iktisadi olarak kötü bir sarmala girdiğini söyleyen Eğilmez, Ali Koç yönetimini genç futbolculara yönelmesi gerektiğini belirterek, “Bu uygulamadan vazgeçerek altyapıdan yetişmiş, gençlerden kurulu bir takım kurmanızı öneririm. Bu takıma bir iki de deneyimli oyuncu ekleyin. Zararı yok başarısız olun. Tersini yaparak da başarılı olamadınız zaten” diye yazdı.
İşte Eğilmez’in o yazısının tamamı:
Sayın Başkan, Saygıdeğer Yönetim Kurulu Üyeleri,
Uzunca bir süre önce giderek kısırlaşan, giderek zevksiz hale gelen Türk futbolu ve Fenerbahçe hakkında yazı yazmamaya karar vermiştim. Ne var ki konu giderek futbol meselesinden çıkıp kulüplerin yaşamlarını sürdürüp sürdüremeyecekleri gibi finansal meselelere gelince bu kararımı bir seferlik askıya alıp bu açık mektubu yazmaya karar verdim.
Bu yazımı okuyan birçok kişi “sen iktisatçısın iktisat yaz futboldan ne anlarsın?” diyecek biliyorum. Ama bu görüş üç nedenle doğru değil: (1) 5 - 6 yaşından beri futbol izlerim. Ve bu işten iyi kötü anlarım. (2) Fenerbahçe’nin yaşadığı sorunlar futboldan ziyade yönetim sorunu. (3) Futbol benim gibi izleyiciler için oynandığına göre izleyici olarak benim de eleştiri hakkım var.
Geçen yıl yapılan seçimleri kazanarak işbaşına geldiğinizde çıkardığınız finansal tablolar ve özellikle de borç durumu Fenerbahçe’nin sürdürülemez bir finansal yapı içinde olduğunu açık biçimde ortaya koyuyordu. Fenerbahçe, gelirleri TL ile olmasına karşın giderlerini (futbolcu ücretleri, transfer bedelleri vb) Euro ile yapıyor, kurda ortaya çıkan her artıştan ciddi darbeler yiyordu. Aradaki farkı kapatabilmek için bankalardan çoğu kez yöneticilerin kefaleti altında borç alınıyor ve kur artışına faiz yükü de binince finansal yapı bozulmaya devam ediyordu. UEFA’nın getirdiği sınırlamalara karşın bir yolu bulunarak bu sürdürülemez düzen sürdürülmeye çalışılıyordu.
Sizin göreve geldiğinizde yaptığınız açıklamalardan benim anladığım buydu. Bunun üzerine sizin bu düzeni değiştireceğinizi ve bundan böyle bu tür pahalı futbolcular almak yerine genç oyunculara önem vereceğinizi ve takımı, kulübün yetiştireceği oyunculardan oluşturacağınızı, belki bu takıma bir veya iki deneyimli oyuncuyu transfer edip katarak, finansal açıdan tutarlı yeni bir düzen kuracağınızı tahmin etmiştim. Böyle bir takım muhtemelen birkaç yıl şampiyon olamayacak, hatta üst sıralarda bile yer alamayacaktı ama bu yaklaşım kulübün finansal açıdan toparlanmasını sağlayacak ve Türk futbolunun geleceğini kurtaracak bir modele öncülük etmiş olacaktı. Üstelik çok büyük bir destekle göreve geldiğiniz için kimse de size bu kararınızdan dolayı ses çıkarmayacaktı.
Yanılmışım. Siz de kulübü finansal açıdan çökerten önceki yönetimlerin eleştirdiğiniz uygulamasını aynen devam ettirdiniz. Birçok oyuncu transfer edip dünyanın parasını ödediniz. Üstelik bu oyuncuların hiçbiri doğru dürüst performans gösteremediği ve her şeyden önce takım olamadıkları için Fenerbahçe, ironik bir biçimde tarihinin en değerli isimlerinden birisi olan Lefter Küçükandonyadis’in adını taşıyan bir sezonu berbat denilecek bir performansla tamamladı. Bunun böyle olacağını tahmin edememenize şaşırdığımı söylememe izin verin. Bir benzetme yapacak olursak sağdan soldan derlenmiş bir lejyoner ordusuyla savaş kazanılmaz. Bu en bilinen kurallardan birisidir. Bir savaşın kazanılması için ordunun bütün askerlerinin birlikte, birbirini kollar biçimde savaşması gerekir. Oysa Fenerbahçe bu sezonda takım olamadı. Takım, sanki bütün takımların en kötü oyuncularının transfer edilip monte edilmesiyle kurulmuş gibiydi. Bir oyuncunun premier ligde oynamış olması önemlidir elbette. Ama daha önemlisi o kulüpleri bırakıp niçin Fenerbahçe’ye geldiği sorusuna verilecek yanıttır. Aynı soruyu önceki dönemde Robin Van Persie transfer edildiğinde de sormuştum kendime. Ve şu sonuca varmıştım: Bu kadar şöhretli bir oyuncu Fenerbahçe’ye geldiğine göre gidecek başka yeri kalmamış demektir, o zaman bu oyuncudan Fenerbahçe’ye yarar gelmez. Aynı şey sizin döneminizde Slimani’nin dünyanın parası verilip kiralık olarak kadroya katılması ile yaşandı. Başka örnekler de var ama uzatmanın anlamı yok.
Özetle söylemem gerekirse önceki döneme ilişkin eleştirilerinize karşın o dönemin mantığıyla hareket edip birçok oyuncu transfer ederek hem kulübün finansal sorunlarını arttırdınız hem de başarılı olamadınız.
Yaşam hatalarla doludur. Bu hatalardan ders çıkarılırsa zararı az olur, ders çıkarılmazsa hatalar artarak devam eder ve zararı da giderek yükselir. Görebildiğim kadarıyla bu yıl da aynı yaklaşımı devam ettirecek ve Euro ile pahalı transferler yapacaksınız. Sonra Euro değerlendikçe giderler geometrik hızla artarken TL ile olan gelirler aritmetik hızla artmaya ve dolayısıyla kulübün mali durumu bozulmaya devam edecek. Einstein’in dediği gibi “aynı şeyi tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek en büyük hatadır.”
Sayın Başkan, saygıdeğer üyeler,
Bu uygulamadan vazgeçerek altyapıdan yetişmiş, gençlerden kurulu bir takım kurmanızı öneririm. Bu takıma bir iki de deneyimli oyuncu ekleyin. Zararı yok başarısız olun. Tersini yaparak da başarılı olamadınız zaten. Bunu yaparsanız kulübün finansal düzeni düzelmeye başlar ve her şeyden önce Türk futbolunun içine girdiği bu hem pahalı hem de başarısız yapıdan kurtulmasına örnek olursunuz.
Bu sezon bu dediğimi yapmak geçen sezona göre çok daha zor. Bunu biliyorum. Çünkü Fenerbahçe taraftarı artık sabrını kaybetti ve şampiyonluk bekliyor. Ama ne olursa olsun bugün de yapılması gereken şey yine aynı. Aksi takdirde bu gidişin sürdürülebilirliği bulunmuyor.
YORUMLAR
Yorum Yap