6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerden sonra birçok ülkeden arama kurtarma ekibi Türkiye’ye geldi. Bu ülkelerden biri de Meksika.

Meksika’dan gelen ekip, burada hırsızlığa uğramış ve ölüm tehlikesi atlatmış.

Eşyalarımız kayboldu

Cumhuriyet’ten Barış Terkoğlu‘na konuşan ve Meksikalı ekibin içinde yer alan gönüllü Aydemir Taşova, ‘aksiliklerin’ henüz deprem bölgesine ulaşmaya çalışırken başladığını söyledi.

Meksika’dan İstanbul’a, oradan da uçakla Adana’ya giden ekibin eşyaları yanlış uçağa yüklenmiş. Bu nedenle eşyalarına geç ulaşmışlar. Eşyalar gelince de bazı malzemelerin kayıp, bazılarının da kırık olduğunu görmüşler.

Uykuda hırsızlık

Taşova, ekibin hırsızlığa da uğradığını söyledi.

AFAD İl Koordinasyon Merkezi 112 Acil Çağrı Merkezi’nde birkaç saat dinlenmek için uyuyan ekip, uyandığında bazı eşyalarının çalındığını görmüş. Çalınan eşyalar şöyle: Üç kask (iki kask vizörleriyle birlikte), üç kafa feneri, 6 bin dolar para, bir profesyonel emniyet koşumu, 200 metre 11 mm kalınlığında reflektörlü siyah statik halat, bir kaz tüyü tulum, bir tane 85 litrelik Duffle çanta, iki heavy dutty transfer çantası.

Taşova’nın aktardığına göre farklı günlerde de ekibin eşyaları çalınmaya devam etmiş.

‘Ölümle tehdit edildiler’

Taşova, ekibiyle birlikte ölümle tehdit edildiğini de dile getiriyor.

Hatay’ın Antakya ilçesindeki Havare Otel enkazında çalışan ekibin, kendilerini aşiret olarak nitelendiren yüzlerce kişilik bir grup tarafından ölümle tehdit edildiğini belirten Taşova şunları söyledi: “Yüzlerce kişilik bir grup bizi öldürmekle tehdit etti. Bir kısmı enkaza girmemizi ve kurtarma çalışmalarında bulunmamızı istemedi. İş makinası ile girip cenazelerini hızlıca alma niyetindeydiler. Bölgeden ekibimi çekmek istedim çünkü saldırıya uğrama ihtimalimiz vardı.”

‘Rehin tutulduk’

Ekip, sonrasında grup içinden başka birileri tarafından da tehdit edilmiş. Bu kişiler, otelin bir yerinde altınla dövizlerin olduğunu ve ekipten onları çıkarmasını istemiş. Taşova itiraz ettiğinde bu kişiler, Taşova’nın kafasına silah dayamış.

Taşova saatlerce rehin tutulduğunu belirterek şunları dedi: 

“Polisler olanlara seyirci kaldı ve yardım talebimize karşılık vermeden ayrıldı. AFAD’a, öncesinde, bölgeye asker ve polis göndermeleri konusunda yardım çağrısında bulunmuştuk. Saatlerce o bölgede rehin tutulduk. Şans eseri, özel harekat polisleri olayı görünce otel çevresinde güvenliği sağlayıp bizim güvenle ayrılmamızı sağladı.”

Taşova, ayrıca şunları belirtti:

* AFAD, personeline çadır ve uyku tulumu vermedi. Batarya ve jeneratör talebimiz de karşılanmadı. Uzun uğraşlar sonucunda personele çadır ve bize jeneratör verildi.

* 19 Şubat Pazar gece saat 2 gibi bizi otobüslere bindirerek başka bölgeye intikal ettirmek istediler. Ekip yorgun olduğunundan dolayı sabah ayrılma talebimizi bildirdik. Ama cumhurbaşkanı geleceği için binadan transfer edileceğimizi ve yapacak bir şey olmadığını söylediler. Ekip arkadaşlarım otobüslere bindirildi ve gönderildi.