Merkez Bankası bu sabah Resmi Gazete’de de yayımlanan zorunlu karşılık kararı ile TL zorunlu karşılık oranlarının tüm vade dilimlerinde ve yükümlülük türlerinde 200 baz puan artırılmasına, TL zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tesis edilebilmesi imkanı azami oranının yüzde 30’dan yüzde 20’ye düşürülmesine ve TL zorunlu karşılıkların standart altın cinsinden tesis edilebilmesi imkanı azami oranının yüzde 20’den yüzde 15’e düşürülmesine karar verdi.

Merkez Bankası’ndan karara ilişkin yapılan açıklamada ilgili kararın “Fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğinin artırılması için” alındığı belirtildi.

Açıklama şöyle devam etti: “Yapılan bu değişikliklerle, rezerv opsiyon kullanım oranlarının kalan dilimler için aynı seviyede kalması halinde, Türk lirası cinsinden zorunlu karşılık tesislerinin yaklaşık 25 milyar TL artması, buna karşın döviz ve altın cinsinden toplam zorunlu karşılık tesislerinin 0.5 milyar dolar tutarında azalması öngörülmektedir.” 

Merkez Bankası ayrıca TL cinsinden tesis edilen zorunlu karşılıklara uygulanacak faiz/nema oranı 150 baz puan artırılarak yüzde 12’den yüzde 13.5’e yükseltti.

Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, “Para piyasası ve mevduat faizlerine bu durumun bir miktar yukarı doğru etki yapmasını bekleriz… kararın sıkı para politikası zeminini likidite bazlı enstrümanlar vasıtasıyla ince ayarlarla desteklediği görülmektedir” dedi.

TAM UYUM SAĞLANAMADI

Reuters’a bilgi veren bir bankacılık kaynağı “Bugünkü Merkez Bankası’nın attığı adım makro çerçevede atılan adımlardan biri. Bankacılık çevreleri ile TCMB geçmişte topantı yaptı ve mevduat faizlerinin düşük kalmasından duyduğu rahatsızlığı TCMB bankalara ifade etti. Para politikasına uyum sağlanması yönünde bir beklenti vardı ama tam uyum sağlanamadı. Bu yapılan adımla TCMB medvuat faizlerinin olması gerektiği yere gelmesi yönünde bir yol gösterdi. Zorunlu karşılık kararının ardından zaten bazı bankalar olması gerektiği gibi bir mevduat faizi artışına gitti” dedi.

Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi, TCMB eski başekonomisti Profesör Hakan Kara ise Twitter paylaşımında, “Özetle TCMB yaptığı faiz artışının etkisini güçlendirmek amacıyla ZK’yı artırmış görünüyor. Bunun yerine ölçülü bir faiz artışı gerçekleştirmek çok daha etkili olurdu. ZK artışının tercih edilmesi faiz konusunda kısıt yaşandığını düşündürüyor. Umarım yanılıyorumdur” dedi.

Değişiklikler, tesisi 5 Mart tarihinde başlayacak olan 19 Şubat yükümlülük döneminden itibaren geçerli olacak.