Milli Mücadele’nin 98. Yılında Atatürk anıları: Sadece iki kere ağladığını gördüm
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın arkadaşlarından Ali Fuat Cebesoy, Atatürk'le birlikte geçirdiği en samimi anılarını anlattı.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Cumhuriyetin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın arkadaşlarından Ali Fuat Cebesoy, okul sıralarındaki günlerinden itibaren Atatürk’ün en samimi anlarını paylaştı. Cebesoy, anılarında Atatürk’ü “sadece iki kez” ağlarken gördüğünü aktarıyor.
Bunlardan ilki, evi olan Selanik’in kaybedilmesi nedeniyle dökülen üzüntü yaşlarıydı. Diğeri ise Büyük Taarruz’dan önce Türk ordusunda gördüğü umudun ve inancın getirisiydi. Cebesoy’un aktardığına göre Atatürk, Milli Mücadele’nin rehberi olan ve 1920’de onaylanan Misakımilli’nin temellerini 1907’de hazırladı. O dönemde İttihat ve Terakki, meşrutiyeti ilan planları yapıyordu. Ancak Atatürk, ittihatçıların meşrutiyet sonrasını planlamadıklarını söylüyordu.
Gelecek meşrutiyet rejimi için ise planlarını şöyle anlatıyordu: “Şu halde devlet gövdesinin çökmesiyle hasıl olacak enkazın altında ezilip perişan olmak mı, yoksa çoğunluğu Türk olan milli bir sınıra çekilerek burasını savunmak mı daha doğru ve hayırlı olacak? Ben selameti ikinci fikrin tatbik edilmesinde görüyorum.”
SELANİK ÖZLEMİ
Cebesoy’un anılarında anlattığı bir diğer dikkat çeken nokta ise Atatürk’ü sadece iki kere ağlarken gördüğünü anlatması. Bunlardan ilki Trablusgarp Savaşı zamanında yaşandı.
Atatürk cepheye gitmeden Cebesoy’la son bir buluşma yaptı. Bu buluşma boyunca yüzünden hep “keyifsizlik” okundu. Onun keyifsizliğini gören Cebesoy sordu: “Sende bir şey var, ne oldu?” Atatürk, başını kaldırmadan “Bir şey yok” yanıtını verse de bir süre sonra içindeki sıkıntısını, “Doğup büyüdüğüm Selanik acaba Türklerin elinde kalacak mı? Yine buralara gelebilecek miyim?” sözleriyle anlattı.
“Onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim” diyen Cebesoy, bu konuşmanın ardından Atatürk’ün gözyaşlarına hâkim olamadığını anlatır. Cebesoy, Atatürk’ün gözlerinden ikinci kez yaşlar döküldüğünü ise Milli Mücadele sırasında gördü. Tarih 29 Temmuz 1922. TBMM, Büyük Taarruz hazırlığında olan ordunun Kurban Bayramı’nın kutlanması ve orduya moral verilmesi için bir heyet gönderilmesine karar verdi. Ali Fuat Cebesoy’un başkanlığını yaptığı bu heyette, İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy da yer aldı.
Askerlerin gözlerine bakarken gözleri dolan şair Akif, kendi yazdığı şu dizeleri mırıldanmaya başladı: “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım/Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım/Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım/ Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım...” Cebesoy, Ankara’ya döndüğünde gördüğü manzarayı ve bu olayı bütün detayıyla Atatürk’e anlattı. O da dinlerken gözyaşlarını tutamadı. Yaşların ardından konuşan Atatürk, Fuat Paşa’ya “Paşam muzaffer olacağız” diye seslendi.
YORUMLAR
Yorum Yap