Mudo'nun patronu Mustafa Taviloğlu: Parayı kazandık ama faize verdik

"Benim varım, yoğum işim. Bu mağazayı benim bir borcum olarak gördüm. Mağazamız çok ilgi gördü. Sıkıntı da olsa işimizi iyi yapmak zorundayız"

  • | Son Güncelleme:
  • | Patronlar TV

Mudo, perakende sektörünün önemli markalarından. Sektörde 2015’te başlayan tribülanstan olumsuz etkilenen gruplardan biri oldu. Karlılıktaki sıkıntı, alışveriş merkezlerindeki kira tartışmaları, faizlerdeki artış gibi nedenlerle küçülme dönemine girse de Maslak’ta açtığı farklı bir konseptdeki mağazası ile yeni bir nefes yakalamak istedi.

Mudo’nun kurucusu Taviloğlu, mağazayı açarken bu konseptin geleceğin mağazacılık anlayışı olduğunu da vurguluyordu. Taviloğlu ile biraraya geldik. 2019’u nasıl geçirdiler, finansman sıkıntısını aştılar mı ve sektörün geleceği hakkında neler düşünüyor? İşte sohbetimiz...

Perakende sektörü bir suredir sıkıntılı idi. Bu sorunlar nelerdi?

Perakende sektörü son birkaç yılı zor geçirdi. 2015’ten itibaren Rusya ile yaşadığımız kriz, yaşanan darbe girişimi, Suriye ile olan meselenin bu kadar uzun sürmesi gibi öngörülemeyen sorunlar otaya çıktı. Dövizli kiralamalar nedeniyle alışveriş merkezleri sahipleri ile perakendeciler arasında sıkıntılar yaşandı. Çok hızlı büyüdük. Yanlış yerlerde mağazalar açtık. Dövize endeksli kiralar, artan maliyetler ve tüketici güveninin düşmesi karlılıkları 5 yılda düşürdü. Yanlış yatırımlar kaynakların boşa gitmesine yol açtı.

Sorunlar aşılıyor mu?

Oyun yeniden kuruldu neredeyse. Bugün sorunların geride kaldığını söyleyebiliriz. AVM sahiplerinin de çok daha önceden kiralarla ilgili şu anki duruma gelmesi gerekirdi. Türk parasına dönüldü, bu çok doğru bir karardı. İşler iki taraf için de çok daha oturur hale geldi. İki taraf da daha akılcı oldu.

Mudo için nasıl geçti bu yıllar?

2016’da ciddi bir küçülme yaşamıştık. Verimsiz ve zarar eden 20 mağazamızı kapattık. Verimliliğe odaklandık. Kadrolarımızda küçülmeye gittik. Öğreneceğimiz dünyayı küçülttük. Sıkıntılı dönemimizde varlık sattık ama o arada 7-8 ilave mağaza yaptık, bununla beraber 10 tane mağazamız küçülmüş oldu. Şu anda 118 mağaza var toplam. 50 metrekare mağaza da var, 3-5 bin metrekare olanlar da. Küçülme 2019’da da devam etti. Alımlara daha dikkatli baktık.

ÜZÜLDÜĞÜMÜZ BİR SENE OLDU

2019’dan çok umutluydunuz Mudo için. Beklediğiniz olmadı mı?

Üzüldüğümüz bir sene geçti. Çok çalışıp kendimizi muvaffak göremediğimiz bir seneydi. Bunun son olacağına inanıyorum. Parayı kazandık ama faize verdik.

Finansman sıkıntıları yaşarken, sektör zordayken Maslak’ta ciddi bir yatırım yaptınız.

Benim varım, yoğum işim. Bu mağazayı benim bir borcum olarak gördüm. Mağazamız çok ilgi gördü. Sıkıntı da olsa işimizi iyi yapmak zorundayız. İşimizi iyi yapmanın tek seçeneğimiz olduğu için de bu yatırımı yaptık. Bilgimizi ortaya koymak, kendimizi göstermek istiyorduk. Bunu değerlendirdik, çok yapılacak bir iş değildi, biraz delilikti. Ama kendimizi göstermek için böyle bir adım atmamız icap ediyordu. Bulunduğumuz yeri de satarak hepsini burada birleştirdik.

Doğru mu yaptınız?

Doğru bir iş oldu, yabancılar tarafından çok beğeniliyor. Bu süreçte birkaç mağazayı yurt dışına çıkardık. Bunu showroom olarak kullanıp buradan çok yurtdışı iş alacağımıza inanıyorum. Nitekim Özbekistan’a açtık, Azerbaycan var, Kıbrıs var, İran konuşuluyordu ama son durumlardan dolayı maalesef biraz bozuldu. Afrika ülkelerinde de talep var. Onları da değerlendireceğiz. Kendimizi tartmak, bu işin üstünde olduğumuzu göstermek için bize de, kadromuza da moral olacağına inanıyorduk. Doğru yaptığımızı anlıyoruz, memnunuz.

Yani mağaza beklediğiniz etkiyi yarattı mı?

Söylediğimizin inandırıcı olması için bu işe imza attık. İnandırıcı olduğunu da gösterdik. Bana eskiden hep işler nasıl diye sorardı. Şimdi ne olacak diye soruyorlar. ‘Ben ne olacağını bilemem. Ancak bana sen ne yapacaksın diye sorarsanız onun cevabı var. Biz işimizi daha iyi yapmaya gayret etmeye ve çok çalışmaya devam edeceğiz’ diyorum. Herkes de yaptığı işi iyi yapmalı. Başka çaremiz yok.

Herkesin işini yapabilmesi için koşulların uygun olması gerekiyor. Ekonomide o koşullar var mı?

Koşul ne ise en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Koşullar bu sahada top oynayacaksın diyorsa o sahada oynayacağız. Yüze yüze bir yere geldik işte. Fark ettirdik kendimizi iyi iş yapıyoruz diye. Fark edenler oldu Allah razı olsun, bizi tekrar değerlendiriyorlar. Bir taraftan faizler düşsün diye müthiş bir çaba harcanıyor. Ne yapıp yapıp bu sene ortalamayı tek haneyle götüreceğimize inanıyorum. Başka çaresi yok. Yaptığımız işi iyi yapınca bir şeyler oldu. Demek ki herkes iyi yaparsa büyük farklılık olacak.

Mudo için 2019’un iyi geçmesini bekliyordunuz. Nasıl geçti 2019?

Biraz daha parayla uğraşacağımıza işle uğraşsak daha iyi olacak. Ülkedeki birçok sektörün sorunu, parayla fazla uğraşması. Halbuki işimizin çok küçük bir kısmı olmalı para. Kaynak bulmak, o kaynağı iyi bulmak, o kaynağın doyurucu olması, onu iyi kullanmak. Onun da farkındalığı son derece artıyor. Erişimi kolaylaştırmak için Allah var her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Ama biz bunun anormal sıkıntısını çektik. Geçen sene biz para kazandık ama kazandığımızdan fazlasını da kaynağa verdik.

Faizlerin düşmesi sürer mi?

Bu sorunları hükümet de biliyor. O nedenle bu faizi tek haneye getirmenin yollarını arıyorlar. Çıkış yolu budur. Ortalama yüzde 24 faiz olmaz. Ben geçen sene çocuğuma üzülüyordum. Bu bir geçiş dönemi, dünya da zor bir dönemden geçiyor. Ben Türkiye’ye çok güveniyorum. Bunları yüzde 100 aşacağımıza inanıyorum. Ama iç dış barışı da Allah bize nasip etsin. Türkiye’yi yönetmek çok zor. Herkesin gözü bizde. Ben yine de çok güveniyorum.

2020 nasıl olacak?

Çok seyahat ediyorum ve sıkıntıların yalnız burada değil dünyanın her yerinde olduğunu görüyorum. Bana bugün bir yerde iş yap deseniz yine burada yaparım. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Rakiple aynı şekilde yarışmamız lazım. Bizim atın sırtında 150 kiloluk bir yük, rakibin 10 kilo. Aynı yerde koşarsak olmaz. Aynı rakipler gelip burada da koşuyor. Burada dünyanın bütün markaları var. Onlar sıfır faiz alırken biz yüzde 23 ile başladığımız için olmadı. Bu faizlerin inmesi şart. Bu olduktan sonra birçok sorun aşılacaktır. Türkiye çok fazla fırsatın olduğu bir yer. Ekonominin iyi gitmesinin şart olduğunun hükümet farkında. Geçen sene bu tam oturmadı ama tahmin ediyorum ki bu sene biz çok heyecanlıyız. daha fazla anlaşılıyoruz.

Finansman konusunda sorunlarınız çözüldü mü? Bankalarla anlaşmalar bitti mi? Yaptıklarınız sayesinde işleriniz artık iyiye gidiyor mu?

Ben hiç Fransızca bilmezken amcam şöyle bir şey demişti, ben bir kelime anlamamıştım o zamanlar. Türkçesini söyleyeyim, para kaybedersen önemli, sıhhat kaybedersen çok önemli. Ama moral kaybedersen her şeyi kaybedersin, demişti. Moralimizi kaybetmemek için her şeyi yapıyoruz ve yapacağız. Bankalarla sorunlarımız çözülüyor. Bizi anladılar, anlaşmamızı gözden geçirecek. Bütün enerjimizle doğru işi yapmaya odaklanmak istiyoruz. Parayla uğraşmak istemiyoruz.

2020 için projeleriniz ne? Neler yapacaksınız? Sıkıntıyı aştık devam ediyoruz diyebiliyor musunuz?

İnşallah. Hedefimiz en kısa zamanda finansal durumumuzu, finansal ortaklarımızla daha doğru bir şekle sokmak. Paraya daha az bakıp, işimize daha çok bakacağız. Bu sene onu hedefliyoruz. Bizi artık anladılar ki burada iş var, çalışıyorlar, üretiyorlar, katkıda bulunuyoruz. Bizi o gözle değerlendirip bizden ekonomiye daha fazla katkıda bulunabileceğimize inandılar.

ÜFLESELER HER ŞEY DEĞİŞECEK

Umutlusunuz yani…

Doğru iş, ürüne odaklanmak. Vaktimizi buna harcamak. Bunu bize sağlayacaklarına da inanıyoruz. Bu mağaza bizim doğru çalıştığımızı gösterdi. 50 senedir piyasadayız, hiç hata yapmamışız bu anlaşıldı. Ekonomik söylemin sözcüsü olacağız. Türkiye’de işler iyi gidiyor dedirtebilecek firmalardan biriyiz. Her şeyimiz var. Bütün sıkıntıları inşallah bu sene atlatacağız. Mudo’da büyük değer var, çok kolay meydana çıkacak bir değer. Bir üfleseler her şey değişecek. Onun için hazırız.

DOĞRU İŞE ODAKLANAN KAZANACAK

Geleceği nasıl görüyorsunuz sektör ve sizin açınızdan? Dünyada perakendede gelişmeler nasıl?

Önüne değil de ileri bakmayı bilenler kazanıyor artık. Ben en son ABD seyahatimde inceledim, New York’da. Kapısında kuyruk olan markalarda maalesef kimse yoktu, Her şey çökmüş vaziyette. Tek kuyruk müzelerin önünde kalmış. Bundan sonra her iş para getirmeyecek. Her şey eskisinden zor olacak. Ancak doğru işe odaklanan parayı kazanacak ve kendini devam ettirebilecek.

ABD’de gözlemleriniz neler?

Orada eski mağazacılığın kalmadığını, gittikçe yavaşladığını gördüm. Yeni bir mağazacılık anlayışı ve yeni markaların çıktığını gördüm, ve bunların da ağırlıkla gençlere ait olduğunu gördüm. Starbucks bile yerinde durmuyor ki. 5 bin metrelik bir yer açtı, bu rekabeti karşılasın diye. İçinde kahveyi de öğütüyorlar, pastanesi de var, barı da var pizzacısı da var, hediyelik eşya da satıyor, falcı da var, sihirbaz da var. Bir yaşam yeri olmuş. Herkes bir farklılık peşinde. Farklılığı önceden yakalayabilmek mesele. Bu tabii yeniliği de içine katıyor. Biz de bununla uğraşmak istiyoruz.

Amerika’da ilginizi çeken, burada yapayım dediğiniz bir şey oldu mu?

Müşteri ne bulursa onu almıyor. Fiyat kadar, ürüne ve modele bakıyor, kullanılabilirliğine bakıyor. Fiyat her şey değil. Fiyatlarda bir ucuzlama yok. Artık herkesin her şeyi var. Tüketim alışkanlıkları değişiyor. Kendine katkı yapacak bir şey arıyor tüketici. Pantolon, gömlek artık herkeste var. Piyasada doyum oldu. İnsanlar artık farklılığı arıyor.

TERAS MASLAK’IN PARKI OLACAK

İnternet mi mağazalar mı öne çıkacak?

Mağazacılık ölmeyecek ama şekil değiştirecek bence. Biraz daha yaşam merkezlerine dönecek. Biz de onun için mağazalarımıza kahve koyuyoruz, içerisi salon gibi, gelen oturuyor biz ikramda bulunuyoruz. Çiçekçi var, kitapçı var, kahve var. Sadece alışveriş yerine daha çok bir showroom, oturup rahat edebilecekleri bir yer. Çok da başarılı oldu. Bu mağazaya şehir dışından da gelen oluyor ürün bakmaya. Yaptığımız deliliğe değildi. Bu sene en üst katı da dahil edeceğiz, orasını da Maslak’ın gündüzleri parkı akşamları da buluşma yeri yapmayı düşünüyoruz. Ücretsiz İnternet, gelsin otursun toplantısını yapsın. Yine de görmek istiyorlar ürünü. Onlar görsün diye mağazalar teşhir yerleri oluyor. İnsanlar dokunmaktan vazgeçmeyecek ama yığınla malı da görmek istemiyorlar. Mağazacılık ölmeyecek, şekil değiştirecek.

MOBİLYA PARLAYAN SEKTÖR

Ürünlerinizde mobilyanın payı ne? Bu sektörde dünya ve Türkiye nereye gidiyor?

Türkiye dünyada mobilya alanında en çok büyüyen sektörlerden biri olma yolunda gidiyor. En geç beş sene sonra dünyanın en büyük mobilya fuarlarından birinin Türkiye’de yapılacağına inanıyorum. Şu an yapılıyor mobilya fuarı, bunun uluslararası olacağına inanıyorum. Dünyanın her yerinden alıcılar geliyor buraya. Onlar geldiği zaman, mecburen onların ayağına da uluslararası satıcılar gelecek. Bizim grupta mobilyanın ağırlığı genele oranla yarı yarıya.

Jale Özgentürk/Dünya

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz