Nişantaşı'nda artık bir kahveye saatlerce oturmak yok!

Çılgın zam yapmak yetmemiş, Nişantaşı'nda bir kafe masada oturma süresini 30 dakikayla sınırlamış!

  • | Son Güncelleme:
  • | Patronlar TV

Sabah'tan Mevlüt Tezel'in yazısına göre hep market fiyatlarını tartışıyoruz ama kafe ve restoranlardaki çılgın zamları konuşan yok. Sıradan mekanlarda bile meşrubat 15 liradan, kahveler 20 liradan başlıyor!

Soğan zarı inceliğinde sucuk ve kaşarın olduğu gariban tost bile 20 lira! Milli içeceğimiz çay 8-10 lira.

Döner, pide, pizza, hamburger 40 liradan başlıyor! Tamam, her şeyin fiyatı arttı, başta pandemi kapanmalarının açısını çıkarıyordunuz! Ama bu kadar olmaz ki! Dört bardak çayla bir kilo çayın parası çıkarılmaz ki!

Çılgın zam yapmak da yetmemiş, Nişantaşı'nda bir kafe masada oturma süresini 30 dakikayla sınırlamış!
Sabah Pazar ekinin gündeme getirdiği, Karl Marx'a 'Das Kapital'i yeniden yazdıracak bu çılgın uygulamayla ilgili, siyasetçi Ufuk Uras da Twitter'dan "Böyle bir çiğlik ancak Nişantaşı'nda olur" diye paylaşım yaparak duruma tepki gösterdi.

#reklam#

Notta "Masa işgal süresi 30 dakika ile sınırlıdır. Asgari tüketim 30 TL'dir. Anlayışınız için teşekkür ederiz" yazıyor.

Uras'ın arkadaşı garsona "Kronometreyi başa mı alacaksınız, bu ne rezalet" demiş. Çalışanlar da mahcup tabii!

Peki, bu hesapla 60 lira yer içersek bir saat mi oturacağız?

Bu notu görünce normalde o masaya oturmamak lazım! En pahalı çayı, kahveyi sat ama böyle saygısızca not koyma!

Aslında bu tarz açgözlü mekanlarda genelde garson 20 dakikada bir gelip "Bir isteğiniz var mı?" diye taciz eder. Etmezse patronu onu kovar. Ama bu 30 dakika notu, saygısızlığın resmiyeti olmuş!
Mekan sahibi resmen "İki çay içiyorsan, yarım saat otur s… git" demiş!

EVİNDE GİBİ HİSSET…

"Nişantaşı'nda mekanların kirası yüksek. Bazı müşteriler iki kahve alıp masaları saatlerce işgal ediyor" diyenleriniz olabilir! Peki, o zaman hiçbir şey içmeden oturma ve bedava internet hizmeti sunan yabancı kahve zincirleri nasıl kar ediyor?

#reklam#

Çünkü müşteriye sadece kahve değil, tüketici dostu güzel bir konsept satıyorlar!
Öğrenciler bu kafelerde bazen bir kahveyle günü bitiriyor.

Avrupa'da da konsept aynı. İlk siparişten sonra kafede istediğin kadar otur, garsonu çağırmadığın sürece kimse 15-20 dakikada bir gelip "Bir şey ister misiniz?" diye taciz etmez!

Kafe işletmek müşteriye evindeki gibi rahat ortamı sunmak demektir!

O rahatlığı sağlarsan not koymana, sürekli sipariş almana gerek kalmaz. Müşteri aidiyet duygusuyla canı istediğini keyifle yer içer!

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz