Oğuz Holding CEO’su Enes Örer, sorularımızı cevaplandırdı...

İşin en temelinden başlıyoruz dolayısıyla hem ürün kalitesini biliyor hem de maliyetlerine müdahale şansımız oluyor ve bu şekilde rekabet gücünü arttırabiliyoruz.

Biz 3 yıldır soğuk kahve yatırımı ile ilgili bütün operasyonumuzu bu doğrultuda planladık. Konya Ereğli’ye 20.000 metrekare kapalı alan fabrikamızı kurmadan önce 100 dönüm arazimizi aldık, çiftliklerimizi kurduk, 2000 büyükbaş hayvanımızı çiftliklerimize yerleştirdik, onlardan önce süt elde ederek en temelinden işe soyunduk. Son teknoloji hatlarımızla toplamda 10 milyon dolara mal olan bir yatırımı ülkemize kazandırdık, 1 Ekim 2022 tarihi itibari ile de soğuk kahve ürünlerimizi son tüketicilerimizin beğenisine bu şekilde sunmuş olacağız. Biz sadece bildiğimiz işi, içecek işini yapıyor ve bunu bütün alanlarına hâkim olarak süreçleri yönetmekle ilgili bir misyonumuzun da olması gerektiğine inanıyoruz. Kendimize yetebilmek malumunuz bu pandemi döneminde çok ciddi önem atfetti. O yüzden de biz kendi yaptığımız işle ilgili kendine yetebilecek maksimum seviyeye kendimizi getirebilmek için yatırımlarımıza devam ediyoruz.

-Peki farklı alanlarda da yatırımlar yapmayı düşünüyor musunuz?

-Hayır biz herkesten farklı olarak bildiğimiz işi yapmak istiyoruz ve bunun en iyisini yapmak için mücadele ediyoruz. Bu minvalde şirket sahiplerimiz Oğuz aile fertlerinin tamamı şirketin içinde, sadece içecek sektöründe, görev dağılımları ve tanımları ile işlerinin başlarındadır.

-Biraz da sizin CEO olma yolculuğunuzdan bahsedebilir miyiz o süreç nasıl geçti ne zaman oldunuz?

- Bunu gençlerle çok sohbet ediyoruz, çeşitli mecralarda Nasıl Ceo Oldum? başlıklar ile yayınlıyorlar sağ olsunlar, bunun öyle çok büyük cümleleri de yok, olmasına da gerek yok aslında, arkadaşlarımıza hep söylediğim üzere ben çalışıyordum ama çok çalışıyordum o arada CEO olmuşum.

 - Ben üniversiteden mezun olur olmaz perakende sektörüne satış operasyonlarına en temelden satış temsilciliği unvanıyla başladım, sonra çok çalıştım, sırası ile bölge müdürü – özel müşteriler müdürü – bölgeler müdürü - satış müdürü oldum. Daha sonra hep transferlerle geçti zaten hayatım. Bir danışmanlık firmasında bu sefer satın alma gıda grup başkanlığı gıda dış grup başkanlığı satın alma direktörlüğü gibi masanın diğer tarafını da deneyimleme fırsatı buldum. Basamak basamak yani her kademeyi sindire sindire öğrene öğrene ve ondan sonra bir üst levele geçerek hayatımı ve kariyerimi organize ettim. Unlu Mamüller sektöründe fabrika müdürü ünvanı ile üretimi tanıma ve yönetme şansım oldu. Oğuz Holding ailesinin transferi ile ulusal mağazalar satış direktörü olarak burada göreve başladım, daha sonra şirketin satış direktörü oldum, üç yıldır CEO olarak şirketimize katkı sunmaya devam ediyoruz.

- Bazı unvanlar dışardan çok büyütülerek servis ediliyor ve gençlerimiz buralarda belki biraz çekiniyorlar iletişim kurarken bile bazen hissediyorum onu. Bir CEO ile konuşmak, danışmak fikir alış verişinde bulunmaktan aynı ortamda bulunmaktan çekiniyorlar. Hepimiz insanız, hepimiz aslında bir şekilde hayatımızı idame ettirmek için şirketlerde sosyal hayatımızda farklı farklı görevler alıyoruz çok abartmamak büyütmemek lazım. Yani illa senin bir makam şoförün olacak diye bir kanun yok ya da bir rezidansın tepesinde yönetici odanda olman gerekiyor diye bir kanun yok, en azından benim için öyle.

Bizdeki durumu anlatayım size. Ben toplamda 6 yıldır bu şirkette görev yapıyorum.

“Benim şirkette masam vardır odam yoktur”.

Hiç olmadı bunu da biz yönetim kurulumuzla beraber sağ olsunlar bana o noktada saygı duydular ve bizim fırsat alanlarımız nerede ise masamı orada belirleyip, onlarla birlikte açık ofiste oturup onları anlamak onları dinlemek onların yaşantısına hâkim olmak sorunları orda yerinde görmekle çözmekle ilgili adımlarımızı attık. İnsan Kaynakları ile başlayan Muhasebe ile devam eden masa gezilerim şu anda lojistik operasyonlarımızın açık ofisinde gayet keyifli bir şekilde ekip arkadaşlarım ile birlikte devam ediyor. Dolayısıyla araya mesafe koymadığında çok daha hızlı süreçler yönetiyoruz. Biz içecek sektöründeyiz, hızlı tüketim sektöründeyiz, bizim her şeyimiz hızlı, kararlarımızı da çok hızlı vermemiz gerekiyor sorunları da çok hızlı görmemiz gerekiyor. İlla bize aktarılan sorunlarla değil de gördüğümüz yaşadığımız sorunlarla mücadele etmemiz gerekiyor. Şirket bakış açısı yöneticilerinin bakış açısı da bu olunca başarı zaten geliyor insan CEO da olur, şirketin uluslararası markalarla rekabet edecek güce de gelir, ama sorunuzun en başına dönersek ille de çalışmak çok çalışmak. Rahmetli Sakıp Sabancı’dan benim düstür olarak kendime belirlediğim çalışmak çalışmak çalışmak dan başka bir şey yoktur özünde, gerisi gelir çok dert etmeyin.

Aslında bahsettiniz ama sorunun başında da değindik gençler daha çok merak ediyor nasıl CEO olabilirim girişimcilik girişimci olmak isteyen çok genç insanlar var. Bununla ilgili nasıl tavsiyelerde bulunursunuz

Sindire sindire gitmekten hiçbir zaman vazgeçmesinler, gençler çok heyecanlı bizim dönemimizden çok farklı kuşaklar var malumunuz, onlar bilgiye istedikleri çoğu şeye çok daha hızlı ve kolay ulaştılar öyle de daha hızlanarak devam edileceği ön görülüyor. Bazı iş yapış modellerinde mutlaka o işi gerçekten özümsemek bilmek gerekiyor yani sabırla ilgili çalışmakla ilgili sıkıntı yaşamayan her gencimiz bizlerden de çok daha iyi yerlere getirirler bu işleri ancak sadece sabır ve çalışmak, insan fıtratında çok zor bir aşamadır, onu aşmaları şart yani onu bilgi ile çözemezsiniz. O bir damıtma hikayesidir, süzgeçten geçmedir, tecrübedir.

Bu arada yılın en başarılı genç CEO su ödülünüzde var bu arada tebrik ediyorum sizi bu muhabbetin üstüne söylemeden edemedim.

Bu unvanlar başarılar plaketler ödüller tamamen her zaman her ortamda da söylediğim gibi yaptığımız iş ile alakalı. Hiçbir ödül aslında bakarsanız sizin şahsınıza kara kaşınıza kara gözünüze derler ya ona verilmiyor. Yaptıklarınızla ilgili aştığınız mesafe ile ilgili kat ettiğiniz yol ile ilgili ekibinizle ilgili bulunduğunuz şirketiniz yönettiğiniz markalarınızla ilgili onlarla bir yere geliyor ve onlarla birlikte yüceliyorsunuz. O yüzden 40 yaş altı en başarılı 40 genç CEO ödülümüz çok şükür bu senede alıyoruz çünkü işlerimizi büyütüyoruz, bu bir ekip işi bu ödüller bizi sadece yeni yatırımlara daha çok açılmaya motive ediyor hak etmek gayretiyle yola devam edeceğiz.

KAZANCIMIZI SEKTÖRE VE KALİTEYE HARCIYORUZ

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey varsa alabilirim.

Pandemide şunu öğrenmiş olmamız lazım. Kendi kendine yetebilen bir ülke kendi ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke burada nereye geleceğim yüzde yüz yerli ve milli sermayeli çok değerli şirketlerimiz var Allah muhafaza bir pandemi durumunda bir savaş durumunda dışarıdan gelen firmaların markaların hepsinin çekildiğini hizmet veremediğini ya da kendi içine kapandığını bizler gördük o yüzden de özellikle yüzde yüz yerli ve milli sermayeli kendi ülkemizde kendi topraklarımızda üretim yapan şirketlerle onların markalarını tercih etme noktasında bizim çok ciddi bir bilinçle ilerlememiz gerekiyor eğer kendi ülkemizde bu bilinci oluşturabilir kendi markalarımıza sahip çıkar onlara daha fazla yer ve şans tanırsak zaten bizim bu sefer diğer operasyonlarımız yani ihracat basamaklarımız çok daha fazla büyür.

Biz Oğuz Holding olarak tüm ulusal firmalara market manasında hizmet verirken geleneksel kanal ev dışı tüketim Türkiye’de her noktayı 81 ilimiz ve her bir adet ürünün satılacağı yeri kapsıyorken, biz aynı aktiflikle 103 ülkede Sarıyer Juss ve Black Bruin markalarının satışını gerçekleştiriyoruz. Ama içerde ne kadar gelişirsen büyür ve güçlenirsen çok daha güçlü dışarı çıkarsın mantığıyla son olarak eklemek istediğim biz kendi kendimize yeteriz yüzde yüz yerli ve milli sermayelerimizi destekleyelim hep birlikte büyüyelim.

Oğuz Holding CEO'su Enes Örer röportajı https://www.youtube.com/watch?v=_4SwbJyjkdg