Cumhurbaşanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadeleyi başlattığı Samsun'da yapılan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı töreninde bir konuşma yaptı.

Törene CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu katıldı.

Samsun'da yapılan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı töreninin ardından liderler (soldan sağa: DSP genel başkanı Önder Aksakal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi,Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu,Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek) tütün iskelesinde poz verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Haydi... Milli mücadele ruhuyla, ele ele, gönül gönüle vererek Türkiye'yi daha ileri taşıyalım" dedi.

Haydi... Milli mücadele ruhuyla, ele ele, gönül gönüle vererek Türkiye'yi daha ileri taşıyalım. pic.twitter.com/xkzpFJEj6O

— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) May 19, 2019

#19Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’nda Samsun’dan güzel bir kare... pic.twitter.com/d1rT3Zmi2X

— Ibrahim Kalin (@ikalin1) May 19, 2019

Farklı düşüncelere sahip olsak da Türkiye için birlikte güzeliz.

Hep beraber güzel yarınlara ???? https://t.co/0VhB07yuNm

— Temel Karamollaoğlu (@T_Karamollaoglu) May 19, 2019

Erdoğan'ın sözlerinden satır başları:

Anadolu'ya ayak bastığımız günden bugüne ülkemiz ve milletimiz için gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bir asırdır, ülkemiz için çalışan, üreten herkesi şükranla anıyorum. Biz kökü tarihin binlerce yıllık derinliklerine uzanan bir millet ve devletiz.

Gazi Mustafa Kemal bir asır önce Samsun'a Osmanlı'nın en parlak subaylarından biri olarak çıkmıştır. İsmi, bayrağı, coğrafyası değişse de bizim devletimiz tektir. Şöyle bir geriye dönüp sadece son bin yılımıza baktığımızda dahi şunu görüyoruz. Avrupa'dan Afrika'ya uzanan geniş bir coğrafyada hüküm süren ecdaddan geriye muhabbetli hatıralar kalmıştır.

Son iki asrımız çok büyük acılarla ve kayıplarla geçse de bu duruşumuzdan taviz vermedik. Osmanlı Balkanlar'dan çekilirken, tarihin en büyük soykırımı bizim milletimize uygulanmıştır. Bir asırdan fazladır bizi suçlayanlar insanımızın yaşadığı zulümleri görmezden geliyorlar. Son 6 yılda yaşadıklarımız milletimize dönük emellerin değişmediğini gösteriyor. Ne olursa olsun, kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi biz çok iyi biliyoruz. 

Bugün, 19 Mayıs'ta Samsun'dan başlayarak 29 Ekim 2023'e kadar sürecek bir dizi 100'üncü yıl etkinliğine başlıyoruz. Daha önce Çanakkale zaferimizin 100. yılını muhteşem şekilde kutladık. Bu tür yıldönümleri ülkeler için gelecek hedeflerini gözden geçirme vesilesidir. Biz de bu yıl Samsun'a çıkışla başlayıp, Amasya Genelgesi'ni, Sivas Kongresi'ni, Erzurum Kongresi'ni coşkulu bir şekilde anacağız. 23 Nisan'ın 100. yılında TBMM ile ilgili muhasebemizi yaparken, bu çatı altında alınan bazı kararları enine boyuna konuşacağız. Türkiye'yi yıllarca darbeler, krizler, kutuplaşmalar, boş işler peşinde koşturup tarihinden medeniyetinden ayırma çabalarını kritik edeceğiz. 

Cumhuriyet tarihinin en iddialı demokrasi ve kalkınma hedeflerini işaret eden 2023 vizyonu bugüne kadar hep kılavuzumuz oldu. Bununla birlikte son 6 yılda üst üste yaşadığımız badirelerin, enerji ve kaynaklarımızı krizlere yöneltmemiz nedeniyle bizi yavaşlattığı bir gerçektir. Her şeye rağmen 2023 hedeflerimize sıkı sıkıya bağlıyız. 

MUSTAFA KEMAL’İN SAMSUN YOLCULUĞU

Birileri hala Suriye meselesini Suriyelilerin, Irak meselesini Iraklıların, Doğu Akdeniz meselesini Kıbrıslıların meselesi olduğunu sanıyorsa da biz işin esasının öyle olmadığını çok iyi biliyoruz. Birileri hala döviz kurunu, faizi, enflasyonu kendi mecrasında yürüyen işler gibi görüyor olabilir ama biz arkasındaki tezgahı çok iyi biliyoruz.  

Ne zaman tek millet dediysek en güçlü cevabı gençlerimizden aldık. Ne zaman tek vatan dediysek en güçlü cevabı gençlerimizden aldık. Ne zaman tek devlet dediysek en güçlü cevabı gençlerimizden aldık. 19 Mayıs ruhu, 23 Nisan ruhu, 29 Ekim ruhunu ülkemizin her köşesinde yaşıyoruz. Gazi Mustafa Kemal, beraberindeki bir avuç arkadaşıyla Samsun'a ayak bastığında başlattığı mücadeleye inanmayanlar vardır. Rahmetli Menderes demokrasi bayrağını açtığında buna inanmayanlar vardı. Merhum Özal yola çıktığında ona kin besleyenlerin sesi daha çok çıkıyordu. Biz de 17 yıldır attığımız her adımı, Türkiye'ye inanmayan, içten içe husumet duyan kesimlere karşı gerçekleştirdik. Nasıl ki, Gazi Mustafa Kemal mücadelesini sadece hakka ve halka inanarak yürüttüyse biz de aynı şekilde hareket ediyoruz. 

Şimdi buradan gençlerimizden bir söz istiyorum. Gençler, 19 Mayıs ruhunu tıpkı ilk günkü heyecanıyla yaşatmaya var mısınız? 23 Nisan ruhunu tıpkı o günkü heyecan ve coşkuyla sürdürmeye var mısınız? 29 Ekim'de ilan ettiğimiz cumhuriyetimize ilk değil, son devletimiz olduğu bilinciyle sahip çıkmaya var mısınız? Gençler 15 Temmuz'da olduğu gibi istiklalimiz ve istikbalimiz uğruna gerektiğinde canımız pahasına mücadeleye var mısınız? 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmeye var mısınız? Türkiye'ye çelme takmaya çalışanlara derslerini vermeye var mısınız?