Prof. Dr. İsmail Demir açıkladı: Yerli savaş uçağı 2023'de hangardan çıkar

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, yerli savaş uçağı konusunda önemli açıklamalar yaptı.

  • | Son Güncelleme:
  • | Patronlar TV

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı'nın düzenlediği 'Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı' Antalya'nın Serik ilçesine bağlı turizm bölgesi Belek'teki bir otelde yapıldı.  

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Aral Aliş, toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

İşte açıklamaları: 

İhracatın lokomotifi tekstil, otomotiv gibi sektörler... Savunma, umut vaat eden bir sektör. İhracatın lokomotifi olmaya aday diyebilir miyiz?

Böyle bir hedefe varıldı aslında; 10,2 milyar dolar ile. Diğer dallar tabi ki artsın ancak Türkiye’nin teknolojik alanda lig atladığını deklare edecek bir alan; bu alan. Savunmadaki rakamlar, dünya üzerinde derinliğinin ispatı ve duyurulması olacak. Burada atılan adımlar, diğer ürünlerde de teknoloji seviyesi algısını değiştirecektir. 

Kısıtlayıcı tavırları açar mısınız? Savunmada birçok yabancı şirketlerle çalışılıyor. Barış Pınarı, Fırat Kalkanı vb. harekatlar Türkiye’nin önüne yaptırım olarak geldi. Artış var mı?

Pınarı’nda muhtelif ülkelerden ne tür açıklamalar geldi, gördünüz. A400M de bile kısıtlama getirilen iddialar vardı. Doğrudan ambargo denilmedi ama süre uzatmalar, bazı şirketlerin biz bu ürünü gönderemeyiz gibi tavırlarıyla karşılaştık. Uzun vadede faydalı oldu. 

durumlarda, alt bileşenlerde, bizim dikkatimizden kaçan ürünleri yerlileştirme imkanı bulduk. Haberleşme cihazı alıyorsun ama içinde ithal bir sürü malzeme çıkabiliyor. Gecikmeler bizim için işaret fişeği oluyor. Uyanmış oluyoruz. Bazı şirketler yabancı bileşenleri gözden kaçırabiliyor. Biz bu durumda derhal harekete geçince memnun oluyoruz. Her ürüne bir anda saldıramıyoruz yerlilik anlamında. Ama bu tür şeyler mesaj veriyor. 

Bazı niş alanlarda daha iyi olmamız gerekir dediniz. Belirli alanlar var mıdır? Göreve geldiğinizde envanter çalışması yaptırmıştınız…

Bazı konularda eski teknolojilerin arkasında koşuyoruz. Jet motoru, içten yanmalı motorlar vb. Türkiye’nin derinleşmesi gereken, elektronik harp, oradaki bir dizi unsur... Yapay zeka, yazılım vb. yazılım ve siber güvenlik alanında niş ürünler çıkarmak çok önemli. 

Türkiye’ye yapılan genel eleştiri, küresel oyuncu için strateji değişimi gerek. Türkiye ile iş yapmak isteyenlerin genel şikayeti şöyle; “Uzun süre güvenebileceğimiz bir yapı çıkarın. 10 tane çıkacağına 3 tane çıksın ama böyle çıksın.” Biz de uzun vadede ayakları yere basan şirket ve ürünler çıkarmak istiyoruz. Lazerle ilgili çok önemli çalışmalar var. Elektromanyetikle ilgili. Şu anda dünya ölçeği ile karşılaştırdığımızda, dünya ile atbaşı gideceğimiz alanlar bunlar. 

Yerli savaş uçağının motoru ile ilgili gelişme var mı?

TR Motor şirketimiz var. Motorla ilgili kabiliyetler burada toplansın istiyoruz. Motor tasarım birikimimizi oluşturmak; uzun vadede amaç. Hem yeni bir uçak hem de yeni motor için çalışmak çok da mümkün değil. Türkiye’nin tecrübesi çok az. Hayaller büyük ama ayakları yere basmak lazım. 2023’te motorumuz olacak diyemiyoruz. 

Yerli savaş uçağı ne zaman çıkacak?

Yerli uçağımızın 2023’te hangardan çıkacak hale gelmesi, şu anda satılan mevcut motorlardan biri ile mümkün olacak. 

TSK envanterine ne zaman girer?

Yerli savaş uçağı'nın TSK envanterine girişi 2028’lerde olabilir. 

Pakistanla gelişme nedir? ABD ile ilişkiler etkiler mi?

Lisans konusunda bürokratik işlemler sürüyor. Kasdi gecikme var diyemeyiz. Süreç vakit alıyor kendi içinde. Kontrol bizde değil ama takipteyiz. ABD ile etkiler mi, sonucu bekleyip göreceğiz. ATAK ile ilgili soru işaretleri oldukça, önümüzü net göremiyoruz. Helikopter motorunu önümüzdeki yılın sonunda çalıştıracağız ama motor geliştirme sürecinde birkaç tane motor da parçalanıyor. Özellikle sivil havacılıkta kullanacaksanız, çok detaylı test süreci alıyor. Orada sıkıntı oluyor. ATAK’ın motorunu da önümüzdeki sene sonunda vereceğiz. 

Savunmada kg başına 47 dolardan yukarıya çıkmak için ilave entelektüel kapasite gerek. Yerlilik oranını artırmak için daha sofistike olmak gerekli… 

Yükte hafif pahada ağır olmak gerekiyor. Bunun için insan kaynakları meselesine çok ağırlık veriyoruz. Türkiye’nin yeterince İK’sı var ama gençlere düşünmeyi öğretmek gibi bir sistem yok. Çocuklara sıra dışı düşünmeyi öğretmek lazım. Aselsan Akademi var. Biz de Savunma Akademi adı altında bir yaklaşım oluşturalım dedik. Bu faaliyetleri organize eden, boşlukları dolduran bir yapılandırma istiyoruz. Hizmet içi eğitimler, Ar-Ge eğitimleri, yüksek lisans, doktora gibi eğitim görevleri üstlenilecek. Okullardan mezun olan çocukların hazırlık durumu çok iyi değil. Adaptasyon süreci geçirmeliler. Meslek yüksekokulları ile entegre olup sektöre nitelikli eleman yetiştirmek gerek. YÖK’ün alan belirlemesinde iletişim içindeyiz. Sanayide doktora çalışması için fikir alışverişinde bulunduk. Sektöre belirli alanlarda doktora yapılacak. 

Nasıl organize edilecek bu eğitimler?

Yürüyen bir yapı var. Aselsan mesela, yüksek lisans ve doktora yapıyor. Hocalar gitmiyor, üniversite öğrencileri geliyor. Kompozitte eleman ihtiyacı var. Elemanlarınız yeterli değil. Kimler eğitim alacak, belirleniyor, eğitim oluşturuluyor ve belki 3 haftalık gibi eğitim açılıyor. 

Radar teknolojileri mesela; 10 eleman var ama bilgi gücü sınırlı. Sayıyı artırmak için eğitim açıyor. Süreç içinde eğitimleri veriyorsunuz ve derinlik sağlanıyor. Savunma Akademi’yi belki de lansmanla duyuracağız. Hevesli insanların ‘Bu ülkede bir şey olmaz’ dememeleri için altyapıyı oluşturmak istiyoruz. 

Siber güvenlik konusu potansiyel ihracat alanı oldu. Türk firmaları zayıf kaldı. Yerlileri güçlendirecek adımlar var mı? 

Siber güvenlik kümelenmesi projemiz var. 120’yi aşkın şirket şu anda küme içinde. Olmayanları da düşünürsek, şirket sayımız aslında oldukça fazla. Siber güvenliği yabancı kaynaklı kullanıyorsak, düzeltme gerek. Siber güvenlikte gönlümüzün rahat ettiği şirketleri çıkarabiliyorsak, önemli oyuncu olabiliriz. Gelecekte en önemli savaş alanlarından biri, siber güvenlik olacak. Geri kalmamak lazım. Şirketlerin bir araya gelmesi gerekiyor. İK’yı eğitmek çok önemli. Onun için elemanların yeteneğini artırmak çok önemli olacak. Sadece Türkiye’deki yetkinlikleri değil dünya üzerindeki yetenekleri de bünyemize çekmemiz gerekiyor. 

Tam bağımsız ifadesi kullandınız. Tablolar bunu göstermiyor. İdeal ölçüsü var mıdır ithalat/ihracatta. Bu alanlarda performansı karşılaştırabilir miyiz?

Tam bağımsızlıktan şunu anlıyoruz; Türkiye üç operasyon yaptı son yıllarda. Leopar tankları kullanamazsınız deniliyordu. Türkiye kimseye sormadan, kendi ürünleriyle bu operasyonları yaptı. Ambargolardan korkmadan yapabiliyor mu? Stratejik alanda yerlileşmek çok kritik. Savunmada iyi bir yürüyüşümüz var. Ancak bu yürüyüş, hedeflere yetmez, koşmak lazım. Bunu sağlayacak gerekli parametreleri yerli yerine koymak lazım. Kas gücünü... İK’ya ağırlık vermek, stratejik sıralamayı yapmak, teşvik vermek, akademik çalışmaları yönlendirmek gibi çalışmalar gerekiyor. İthalat/ihracat parametresine bakarsak; F35’e ödediğimiz rakam ithalat kalemlerine giriyor. İthalat rakamları, bu tür ürünler yerli ve milli envantere girdikçe azalacak. 
Türkiye’nin silaha teşvik eden bir ülke görüntüsü olmamalı. Türkiye’ye karşı şaşı bir bakış var. Çarpıtılmış bir imajla karşı karşıyayız. 

Tartışmaların yükseldiği NATO’daki olası gelişmelere açık mıyız?

Bizim baktığımız noktada NATO ile tereddüt yok. S400’den kaynaklanan suni tartışmalar, gündemler var. Teknik ve saha gerçeklerine bakarsak, Türkiye her zaman görevini yerine getiren bir ülke oldu. Türkiye’siz NATO’nun kanadı boşta kalır. Türkiye, NATO üyeliği ile ilgili tüm görevlerini yerine getireceğini gösteriyor. NATO Genel Sekreteri ne diyor, ona bakmak lazım. Hep olumlu yaklaşıma sahip oldu, S400 konusu dahil. 
İhracat kalemi olarak da her yöne açık olmak zorundayız, Hindistan, Pakistan vb. dahil. 

Milli muharip uçağı için görüşmeler oldu. Projeye katılmak isteyen ülke oldu mu şimdiye kadar?

Bütün potansiyel ülkeler, projeyi incelemek istiyor çünkü kendisine göre hareket planı ve şartları var. Kendi gereksinimleri var. Bu nedenle bizim uçağımız, söz konusu potansiyel ülkelere uyuyor mu? Onlara bakıyorlar. Diğer yandan satış yapılan ülkelerde kamuoyu yönlendirmesi, medyaya baskı vs de çok oluyor. 

Yüzde 5’lik büyümeye nasıl katkıda bulunacaksınız?

SSI Başkanı Latif Aral Aliş: Takip edilen 690 tane proje var. Hayata geçtikçe yeni pazarlar açılıyor. İç ve dış pazarlara gidiliyor. Bu kadar hızlı kalkışın sebebi; ürün ve platformların ortaya çıkması. Firmalar yeni ürünler yapıyorlar. Kapasiteyi yüzde 100 artıramaz ama çok teknolojik, pahada ağır ürünler olacaktır. Seneye artış yüzde 50 olur. 

Yurt dışına ürün satmaya gittiğimizde teknoloji transferi isteniyor. Bu taleplere yanıtınız nedir? Vizyon belgelerine bakıldığında, TSK’nın ihtiyaçları öncelikli, sonra dost ülkelerin. Dost ülkelerin ilgisini yeterli buluyor musunuz?

İsmail Demir: Israrla takibe devam etmeli. Ürün de iyi olsa, müşteri de beğense, başka bir parametre devreye girebiliyor. The Guardian’da Baykar’a yönelik çıkan bir haber vardı. Türkiye gibi ülkeler bu işi yapmış olabilir ama o kadar aşağılıyorlar ki… Çin, ABD, Rusya payı vardır vb. gibi bir anlayışla…  Bu imajı vermek istiyorlar. Potansiyel pazarlarda Batı hayranlığı var. Bizim sayemizde bunları yapıyorlar mantalitesi oluşturuluyor. Batılı ülkelerin politik baskısının hafifletilmesi gerekiyor. 

Sadece ürünlerle öne çıkmamız zor gözüküyor. Ama sonuçları gösterdikçe, arkadaşları davet edip testlerin sonucunu gösterdiğimizde, tesisleri gösterdiğimizde, bu seviyede miydiniz? Bilmiyorduk diyorlar. 

ABD’nin teklifleri olduğu söylendi. F-35’ler olmazsa SU-35’lerin alınması söz konusu. Neler söylersiniz?

F35’lerle ilgili söylemimiz hep aynı oldu. Ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin bu sistemden çıkması memnuniyet verici olmuyor, bunu ABD de biliyor. SU-35’in ise F-35 ile benzerlikleri yok. Birbirinin yerine geçmez. Alım yapıyoruz demek de doğru değil. Karşı taraf öneri yapmak istedi, inceliyoruz. Bize düşen, teklifleri değerlendirmek.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz