Radar Operatörü Yazdı: Bergen filminin vizyona girmeyen versiyonu....

Medyaradar'ın usta yazarı Radar Operatörü, Uçankuş TV'de yaşanan ekonomik krizleri çözmek yerine bunu yazan internet sitelerine 'tehdit ve hakaretler' yağdıran Can Tanrıyar'ı mercek altına aldı.

  • | Son Güncelleme:
  • | Patronlar TV

Son günlerde beyaz perdeye yansıtılan Bergen'in hayatını izleyenler hem üzülüyor hem de ibret alıyor. ‘Kadına şiddetin’ konuşulduğu bir dönemde çekilen film gişe rekorları kırarken beraberinde de büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi! Kadına Şiddet ve Kadın Cinayetleri!

Kuşkusuz kadın cinayetleri ve bunların artışı toplumumuzun ‘kanayan bir yarası’.. ve bu konuya dikkat çekmek, hem vicdan hem de toplumsal bilinç açısından çok önemli… Bergen’in hayatını izlerken, ister istemez 12 yıl önce, necip Türk medyamızın içinde, hem de kameraların önünde yaşanan bir kadına şiddet olayını hatırladık. Mağdur, yaşadıklarını çığlık çığlığa haykırsa da, o zamanlar nedense herkes 3 maymunu oynamayı tercih etti! 

#reklam#

İşlenen bu cinayetin, "Acıların Kadını Bergen" filminin vizyona girmeyen ‘Petek Dinçöz- Can Tanrıyar’ versiyonuyla arasındaki tek fark ise ‘cezai müeyyidesi’ olmayan ‘ruhsal cinayet..!’ olmasıydı! Ve bu ruhsal cinayet sonrasında hayatı kabusa dönen, mesleki kariyeri yerle bir olan bir kadın profili vardı karşımızda…

Gelin şimdi Bergen ile Petek Dinçöz’ün hayatlarındaki ‘acılarla yoğrulmuş’ ‘ortak noktalara’ bakalım…

Asıl adı Belgin Sarılmışer olan 'Acıların Kadını' Bergen, Mersin’de ailesiyle yaşayan bir kızdır. Henüz çocuk yaştayken annesi, birlikteliğinde sorunlar yaşadığı babasını terk eder ve onu da alıp Ankara’ya taşınır. Annesi terzilik yapıp çok az para kazandığı halde kızının okuması ve özel bir müzik eğitimi alması için onu destekler. Bergen, katıldığı konservatuarı birincilik ile kazanır. O dönem çello eğitimi alan Bergen, arkadaşlarıyla gittiği bir gazinoda onların teşvikiyle sahneye çıkar ve ‘Batsın Bu Dünya’yı seslendirir… Öyle bir seslendirir ki, gece kulübündeki müşteriler de, çalışanlar da "Batsın bu dünya" diye tempo tutarlar… Orhan Gencebay’ın bu efsane şarkısı ile Bergen’in kaderi de değişir…”

**

Petek Dinçöz’ün hayat öyküsü ise 1980 yılında İzmir'de başlar. 1997 yılında Kıbrıs'ta düzenlenen güzellik yarışmasında ikinci olunca da onu bugüne getiren bütün kapılar birer birer açılmaya başlar. Doğduğunda anne ve babasının ona verdiği isimle Didem Ezgü’dür. O sıralar henüz 17 yaşındadır Didem. Daha sonra Sırılsıklam ve Zehirli Çiçek gibi dizilerde oynar... Çarkıfelek'te hosteslik yapar ve manken olarak podyuma çıkar. Artık şöhret basamaklarını daha emin adımlarla tırmandığı o dönemde adını da Petek Dinçöz olarak değiştirir… 

#reklam#

Dinçöz, hızlı başladığı kariyerinin ikinci yılında yıllar boyu adının beraber anılacağı, hatta canlı yayında evleneceği Can Tanrıyar ile tanışır. O andan sonra da Petek Dinçöz denilince Can Tanrıyar gelir akıllara, Can Tanrıyar denilince de Petek Dinçöz…

Can Tanrıyar, Petek Dinçöz'den 20 yaş büyüktür! Çocuklarının annesi Şafak Demircioğlu o sırada -ihtimal ki, kocasının ona yaşattıkları yüzünden- kanser hastasıdır.

Can Tanrıyar, vicdanı sızlamadan hasta karısından boşanır ve Petek Dinçöz’le evlenir.

**

Bergen’in sonradan katili olacak Halis Serbest’le aşkı ise, zorlama ve hayranlıkla başlar! Halis Serbest, Bergen’e her gece çiçek gönderir, çalıştığı pavyona gidip en ön masadan genç şarkıcıyı seyreder. Bergen bir süre sonra bu ilgiye teslim olur.

Sonrasında ise tam bir trajedi yaşanacaktır!

'Acıların Kadını' Bergen de, şiddete maruz kalan talihsiz kadınlardan. Hem de 3 kez. Önce Yalçın adlı sevgilisinin tecavüzüne uğrayacak, sonra boşandığı eşi Halis Serbest, önce yüzüne kezzap attırarak kör kalmasına neden olacak ve bunlar yetmezmiş gibi bu olaydan tam 7 yıl sonra da kurşunlayarak öldürecekti!

** 

#reklam#

Şimdi gelin, kamuoyuna yansıyan ve itiraflar eşliğinde Can Tanrıyar-Petek Dinçöz ilişkisine yakından bakalım…

Zamanında Günay’da sahneye çıkan, Maksim’de assolistlik yapan ünlü şarkıcı Petek Dinçöz, eski eşi Can Tanrıyar ile 2 oğlu hakkında 2014 yılında savcılığa suç duyurusunda bulunur. Tanrıyar'ın uzaklaştırma kararına uymadığı, hakaret ve tehdit ettiği gerekçesiyle polise ifade veren Dinçöz, eski eşiyle 15 yıldır yaşadığı sorunları yıl yıl şöyle sıralar…

"İKİMİZ DE ÖLECEĞİZ"

2000 yılı: "Zekeriyaköy'deki evindeyken bahçede beni dövdü. Kimse duymasın diye aracına yalınayak olduğum halde zorla bindirdi. Hız yapmaya başlayarak, 'İkimiz de öleceğiz' dedi. Bir yandan da kafama, boynuma, bağrıma yumruk atıyordu. Kapıyı açmaya yeltenince bana küfür etti.

Bilmediğim bir yolda yalınayak kaldım. Bir aracı durdurarak annemin evine gittim"

"KAZANDIĞIMI ONA VERDİM"

2009 yılı: "Adımın medyada çok duyulduğu zamanlardı. Prestijim artmıştı. Can'dan hakaret, dayak yerken, kazandığımı korkumdan veriyordum"

"ANNEMİ ÖLDÜRMEKLE TEHDİT ETTİ"

2010 yılı: "Boşanmanın arifesindeydim. Can peşimi bırakmıyordu. Şirketi eskisi gibi kazanç sağlamayınca çıldırmış gibiydi. Annemi öldürmekle, tehdit ederek geri dönmemi istedi. Ben de korkumdan boşandıktan 6 ay sonra tekrar birleşmek zorunda kaldım. Maddi ve manevi şiddet uygulayarak boğazıma silah dayadı. Elimde ne varsa malımı mülkümü aldı."

#reklam#

Dinçöz’ün malımı mülkümü verdiğim dediği yer Levent'te, İstanbul Boğazı'nın panoramik manzarasına hâkim Bellevue Residences’daki iki dairesiydi...

Ancak kadere bakın ki, 2022 yılında bu iki lüks konuta Can Tanrıyar’ın borcunu ödememesi üzerine haciz kondu. İlahi adalet bir gün mutlaka tecelli eder…

Ve devam edelim Dinçöz’ün yıl yıl yaşadıklarına;
2012: "Beni yalnızlaştırma politikası izleyerek, muhtaç hale getirmek için nüfuslu insanları kullandı."

2013: "Can Tanrıyar'ın tehditlerinin yanında oğlu Anılcan'ın tehditleri eklendi. Uzaklaştırma kararı aldım."

2014: "Meslek hayatımı bitirme çalışması had safhaya ulaştı.” Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi, Petek Dinçöz’e sahip çıktı!

-17 Nisan 2014 yılında Beyaz Tv’de yayınlanan Söylemezsem Olmaz adlı programa katılan Petek Dinçöz, “Beni bu adamdan kurtarın, Beni kemerle dövüyor…” diye Emine Erdoğan’dan yardım istemiştir. Petek Dinçöz’ün bu sözleri o sırada Türkiye’nin gündemine oturmuş ve toplumda olağanüstü infial yaratmış; uzun süre magazin tarihine damgasını vuran bu olaydan hemen sonra,

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Petek Dinçöz’e sahip çıkmıştır. (Kaynak:Vikipedi)

Ünlüler dünyasında her zaman "erkeğin kadına şiddeti" vardır; ancak birçok farklı sebepten ötürü bu olaylar gün ışığına çıkmıyor ne yazık ki. Çıkanlar ise kulak arkası yapılıyor… Sanki hiç yaşanmamış, sanki hiç olmamış gibi normal hayatlarına devam eden; işledikleri ‘ruhsal cinayetler...!’ yanlarına kâr kalan ünlüler...!

Fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddetin vücut bulmuş iki mağduru Bergen ve Petek Dinçöz…

BİR KADIN SADECE FİZİKİ OLARAK ÖLDÜRÜLMEZ! 

#reklam#

Bir kadın, defalarca şiddete maruz bırakılarak; çalışması, sahneye çıkma imkanları bütünüyle yok edilerek ve adeta açlığa mahkum edilerek; bir defa değil, defalarca öldürülebilir. Can Tanrıyar’ın, Petek Dinçöz’e yaptığı tam da buydu. Petek Dinçöz, kariyerinin zirvesindeyken, kocasının şiddetinden, zulmünden kurtulabilmek için ondan boşanmak istedi. Ancak Can Tanrıyar’ın şartları vardı. Petek Dinçöz’ün bütün mal varlığını ve birikimlerini istiyordu.

Genç sanatçı kabul etti. Böylece şiddetten, kocasının ona uyguladığı bitmeyen zulümden kurtulacağını, özgür kalacağını düşündü; onca yıllık emeklerinin sonucunda kazandığı bütün mal varlığını Can Tanrıyar’a devretti.

Ama Can Tanrıyar’ın zulmü ve tehditleri boşandıktan sonra da devam etti. Petek Dinçöz’ün bir daha hiçbir yerde sahneye çıkmaması için gazino sahiplerini, otelleri ve benzeri iş yerlerini tehdit ve şantaj yoluyla durdurdu. Sanatçıyı konuk etmek isteyen tv programı yapımcılarını ve ona iş vermek isteyen dizi ekiplerini tehdit ederek, onlara şantaj yaparak sanatçıya iş vermelerini önledi. Petek Dinçöz’ün menajeri de bu tehdit ve şantajlara maruz kaldı.

Ama Can Tanrıyar, içindeki nefreti bir türlü dindiremedi; işi, Petek Dinçöz’e instagramda beğeni yapanlara kadar uzattı, onlara bile savaş açtı. Genç kadın hiçbir otelde, gece kulübünde ve gazinoda sahneye çıkamadı, konser veremedi. Dizi filmlerde oynayamadı. Genç yaşta, edindiği büyük şöhretin ve başarının yok olmasını köşesine çekilerek izlemek zorunda kaldı.

Zamanla Petek Dinçöz adı unutuldu gitti. Bunu bir kadın düşmanı başardı.

Can Tanrıyar, Reşat Nuri Güntekin’in “Bir Kadın Düşmanı” romanındaki Homongolos’u hatırlatıyor insana.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz